Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
Seslice nefes vererek kapıyı açıp anahtarı kapının yanında ki fortmantoya doğru firlattım. Kenara çekilerek donmaktan beter olmuş tae'yı kolundan tutarak içeri çektim.
Cidden şu halini süzdükçe sinirlerim bozluyordu. Hayır gülücem, gülmekte istemiyordum. Kendi dışarı çıkmak istemiş, üzerine 'yik bini birsiy ilmiz bibigim' demişti. Ve şuan adeta buz küpüne dönmüştü.
Kapıyı kapatarak, kolundan tutup üst kata kadar çıkmasına yardım ettim.
Yatak odasına girerek yatağın üzerine oturttum. Ardından büyük giysi odasına doğru ilerledim.
Tae sağolsun kendini izinizsize buraya taşıdığı için kıyafetlerinin yarısından fazlasını buradaydı.
Kıyafetleri arasından rahat bir alt eşofman üzerine ise kazak ve bir kapşonlu alıp tekrar yanına ilerledim.
"Şimdi bunları üzerine giy kapıda bekliyorum. Giydikten sonra haber ver" arkamı dönüp kapıdan çıkarak ardımdan kapayarak önünde beklemeye başladım.
Umarım ve umarım ki hasta olmazdı. Bakmam dediğime bakmayın, o daha çok bakamam olacaktı.
Ben daha kendime zor bakıyorken tae'ya nasıl bir yararım olurdu ki?
"Giyindim" içeriden gelen tae'nın sesi ile düşüncelerimden ayrılarak kapıyı açarak içeri girdim.
Aynı çocuklar gibi yüzünden akan yorgunlukla ayakta beni bekliyordu. Gülerek kafamı iki yana salladım.
"Neden ayakta bekliyorsun" kolundan tutup yatağa götürerek yavaşça yatırıp üzerini oturttum. Yarı açık yarı kapalı gözleri ile, "sırf benimle böyle ilgilen diye yedi yirmi dört soğuk hava da durabilirim" gülerek omuzuna vurdum. "Seninle ilgilendiğimi mi düşünüyorsun? Sadece hasta olmayıp başıma kalma diye yapıyorum bunları" tabiki de hata olmaması için yapıyordum.
Bakma olayını da geçtik hiçbir türlü hasta olmasını istemiyordum.
"O zaman nerede benim çorbam? Bak hasta olmak üzereyim bana sıcak bir çorba yapta hasta olmayayım" ben ve çorba yapmak mı?
Herşeyi geçtim ben ve mutfağa girmek mi? En iyisi mutfağın sağlığı için bundan oldukça uzak durmalıydım.
Kafamı iki yana salladım. "Bence bu oldukça kötü bir fikir" sırıtarak kafasını salladı "Bence bu çok güzel bir fikir. Hem bir çorbayı çok mu görüyorsun bana?" Alttan alttan yarı açık gözleri ile beni süzüyordu.
