Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
"Güzelim uyan artık. Hadiii" kulağıma ve boynuma doğru yayılan sıcak nefes ile yattığım yerde irkilirken yüzümü buruşturdum.
Uykum vardı.
Yatakta aşağı doğru kayarak battaniyenin dibine girdim. Sabahın köründe olmaz ki böyle ya.
Vücuduma sarılan sıcak kollar ile mayışarak kendimi iyice uykuya teslim ettim. "Eh maden uyanmak istemiyorsun..."
Boynuma konulan ufak öpücükler ile huylanarak iyice dibe doğru kaçarak tamamen battaniyenin dibine girdim.
Uykum var ulan, uykum uykum!
"Cidden şuan hattinde de fazla güzel duruyorsun. Seni yememek için kendimi zor tutuyorum bu yüzden en acilinden uyanman gerek" bedenimle adeta bütünleşen ve etrafımda sarmalanan kollar beni iyice kendine bastırdı.
Uykulu gözlerimi hafif aralayarak etrafta gezdirdim.
Karanlık.
Üzerimdeki battaniyeyi kaldırarak gözlerimi tekrar etrafta gezdirdim. Ardından yavaşça arkama döndüm.
Arkama dönmemle tae'nın yoğun bakışları ile karşılaşmam üstüne birde yanağımı tutup kendine çekerek dudaklarımızı birleştirmesi bir olmuştu.
Kaşlarımı kendine gelmeye çalıştım. Bir dakika şuan ben nerdeyedim?
O itmemin şiddeti ile yere yapışırken, yatakta dikleşerek yerde acı çeken bedenine çevirdim. "Bir de akşam konuşuyordun dayanabilirim felan diye. Bu mu senin dayanman..." O yüzünü buruşturup düştüğü yerden dikleşirken gözlerimi kısıp onu süzdüm.
Hayır zaten uykum vardı. Sabah sabah gelmiş ne yapıyor...
Tamam itiraf edeceğim ne kadarda hoşuma gitmiş olsa da bunu bilmesine gerek yoktu öğle değil mi?
"Sana uyanmanı söylemiştim ama sen beni umursamadın. Bende seni umursamadım ve istegimi gerçekleştirdim. Bence bu gayet hukuki ve normal birşey" yatağa tekrar oturacakken hızlıca oturacağı yere otururarak, onun oturmasını engelledim.
