Yirmiüçüncü Bölüm

3.8K 269 91
                                    

    □ 23. Bölüm □

Multi Medya: Kim Taehyung 😍

BTS ~ Two! Three!

BTS ~ Two! Three!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

●●●

Kalın kazağımı, üzerine kalın kapşonlumu ve onun üzerine ise kalın ceketimi giyerek tekrar ve tekrar gözlerimi devirdim.

Bu soğukta sanki kıçımız kaşınıyormuş gibi dışarı çıkıyorduk ve tahmin edin bakalım hangi gerizekalı yüzünden?

Cidden sabahtan beri sinirlerimi alt üst etmişti. En sonunda boğazını gırtlaklayacaktım, herşey çözülecekti.

Tamam dedim, kabul ettim. Ama etmez olaydım. Ev içinde olmak isterken neden dışarısı ki?

Neden bu kar, kış donda dışarısı?

Sıkıntıyla nefes vererek kapşonlumun şapka kısmı kafama geçirdim. Ardından uzun geniş atkımı tamamiyle boynuma doladım.

Emin olun dışarısı gerçekten don olacak derece de soğuktu

Sıkıntıyla nefes vererek, telefonumu cebime koyarak odadan çıkıp merdivenlere doğru yöneldim. O kadar kalın giyinmiştim ki şuan kendimi taşıyamıyordum.

Yayvan yayvan merdivenlerden indim. Salonda beni bekleyen tae'nın yanına doğru ilerledim.

Beni görür görmez kaşlarını kaşlarımı havaya kaldırarak beni süzdü.

"Gideceğimiz yere arabayla gideceğimizin farkında mısın?" Kaşlarımı çatıp onun bir tişört ve bir kapşonlu giymiş halini süzdüm.

Hadi ama bu hava da, bu karda kışta önce bir tişört ve kapşonlu mu yani?

Bu çocuk kesinlikle çıldırmış!

Sanki ümitsiz vakaymış gibi kafamı iki yana salladım. "Peki sen apartmandan çıkıp, arabaya ulaşana kadar atacağımız on adımdaki soğukluğu hesaplama gereği duymuyor musun?" Sanki delirmişim gibi o da kafasını iki yana sallayarak yanıma geldi.

"Ah, boşversene. Tartışmaya bile değmez. Ayrıca bana birşey olmaz bebeğim" göz kırparak eimden tutup kapıya doğru sürükledi.

Dudaklarımı büzerek kafamla dediklerini onayladım. "Soğuktan gebersende kalın ve sıcacık ceketimi sana vermeyeceğim bunu biliyorsun, değil mi?" Tabiki de vermeyecektim.

Ayrıca, bir dakika!

Hızlıca elimi tutan elinden, geri çektim.

Olduğu yerde durarak, kaşlarımı çatıp bana döndü.

"Daha dün zamana ihtiyacımız var dedim. Ne kadar şuan beraber olsakda, temas yok!" Tabikide eziyetimi unutmuş değilim.

Alayla kaşlarını kaldırdı. "Bunu sabahtan beri defalarca kez öptüğüm ve dokunduğum kişi mi diyor?" Gözlerini devirip tekrardan elimi tutup sürüklemeye başlarken, elimi tekrardan geri çektim.

Sekizinci Bela || 2 #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin