19.Bölüm

4.6K 204 109
                                    

İyi okumalar.




Sınır: 70 vote 90 yorum ( yeni bölüm sınırı geçince gelecektir.)

Size zorluk çıkmasın diye vote ve yorum sayısını azalttım.




































Birden araba durunca ne olduğunu anlamak için önüme baktım.

"Neden durdu bu araba ?"

"Bilmiyorum ki benzini de yeni almıştık" diyerek arabadan iner inmez gözleri sonuna kadar açılırken bir küfür savurmuştu, merakla bende arabadan inerken gözlerime inanamadım.

Koskocaman çukuru nasıl görememiştik, zaten bu yoldan ne diye gelmiştik ki.

Yiğit arabaya binip gaza yüklenince sonuç yine değişmemişti, korkuyla bir yiğit e bir de tekerleğe bakmaya başladım.

"Ne diye ormandan gidiyorduk ki mis gibi ana yol varken " diyerek bağırmaya başladım.

"Nereden bilebilirim böyle olacağını, merak etme yağızı arayıp yardım isteyeceğim" diyerek arka koltuktan telefonu alır almaz ekrana bakınca yeniden bir küfür savurdu.

"Telefon çekmiyor" cebimdeki telefonu hızla çıkartıp ekrana baktığım da benim de telefonum çekmiyordu ne yani dağın başında kalmış mıydık biz.

"Ne yani dağın başında kaldık mı ?"

"Maalesef evet" diyerek nefesini hızlıca dışarıya verdi.

Yiğit ile birlikte dağın başında kalmak korkuma korku katıyordu adeta, korku dolu gözlerimle bir yiğit e bir de etrafımızdaki koskocaman ağaçlara bakmaya başladım.

"Bu gece burada kalmayacağız değil mi ?" 

"Nerede kalmak istersiniz asya hanım ?" diyerek dalga geçmeye başlamıştı bile, söylediklerine sadece göz devirmekle yetindim.

"Hani filmlerde olur ya, dağın başında kalırlar sonra bir kulübe bulurlar, o kulübeyi de kurtlar sarar herkes ölür" diyerek nefesimi hızlıca dışarı verdim. Yiğit'e baktığım da tahminen biraz sonra benimle dalga geçecek gibi duruyordu.

"Fark ettiysen kendin dedin filmlerde olur diye" 

"Film de olmuşsa gerçekte de böyle bir şey olmuş ki film yapmışlar " dedim net bir şekilde.

"Maalesef asyacım ne bir kulübe ne de bizi yiyecek kurtlar yok" 

"Yok böyle olamaz biz yürüyerek gidelim"

"İyi ki akşam çıkmamışız, arabadan eşyalarını al bavullar hariç yürüyeceğiz"

"Ne diye bavullarımızı bırakıyoruz ?"

"Bir de bavul mu taşıyacağız asya arabayı kitleyeceğim, merak etme kimse eşyalarını almaz"

"Peki sen öyle diyorsan" diyerek arabanın kapısını açıp sırt çantamı alıp kapattım, yiğite baktığım da o da gerekli olan eşyalarını alıp kapıyı kapatıp arabayı kitledi.

"Aldıysan gidelim artık" kafamı evet anlamında aşağıya yukarıya salladım ve geldiğimiz yoldan gitmeye başladık.

"Yiğit biliyor musun senin huylarını, tipini ve hareketlerini mafyalara benzetiyorum" diyerek ona bakmaya başladım.

"Ne ne alakası var ki şimdi nereden çıktı bu ?"

"Bir yerden çıkmadı mafyalara benzettim seni düşünsene  gerçekte de mafya oluyormuşsun ne gülerim " der demez tek kaşını kaldırıp ciddi bir yüz ifadesiyle bana bakmaya başladı.

İMKANSIZ ( ASKIDA )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin