Perdeden sızan güneşin verdiği rahatsızlıkla yatağımda kıpırdandım.
istemeden de olsa gözlerimi araladım.Baş ucumdaki telefonumu alıp saatin kaç olduğuna baktım. Bir geçiyordu. "off bu saate kadar nasıl olduda yatmışım" diye. kendi kendime söylenirken içerden Gülden' in sesi geldi .
"Efsun, uyandın mı? Hadi bebeğim bekliyorum " kapıyı aralık açıp yüksek sayılacak bir sesle "geliyorumm "dedim.
Uzun saçlarımı toplayıp banyodaki işlerimi hallettim. hızlı bir şekilde giyinerek salona geçtim mutlu bir tebessümle "günaydın "dedim bana tatlı tatlı gülümseyen arkadaşım başını sallayarak "günaydın canım hadi geç" dedi .
Yemek masasında gördüklerimle gözlerime inanamadım.
"Kuzum bunları sen mi hazırladın? Yoksa yaşlı bir teyzeyi bütün bunları hazırlamak için rehin mi tuttun ?"Gözünü kısıp karşı taaruza geçen Gülden ,
"Ha, ha yavrum ben tam olarak on parmağında on mağrifet olan bir şahsiyetim. sadece bu güne kadar hiç boş zamanım olmamıştı. sende kış uykundan uyanmayınca bende hazırladım birşeyler."
Canim arkadaşımın bütün bunları tek nefeste söylemesine mi. yada üç aydır aynı evde yaşayıp bu denli becerikli olduğunu bilmeme mi şaşırayım bilemedim.
Bu arada bana ayı mı demişti o ?Masada yok yoktu çünkü yaklaşıp yanağından makas aldım " canım, kardeşim " yerime geçtim. tabağımı tepeleme doldurdum.
Gülden, önündeki tabaktan başını kaldırıp tehditvari bir sesle.
"Gece gelirken duymadım sesini kaç gibi geldin?" Diye sordu suçlu bir çocuk gibi başımı önüme mümkünmüş gibi daha da eğdim.
"Şeyy çocuklar bırakmadı sabaha karşı geldim."Arkadaş olabiliriz ama Gülden, anaçtı anne taklidi yapıyordu resmen . Tek kaşını sorar gibi kaldırdığında ne demek istediğini anlamıştım..
"Hayır hayır için rahat olsun hiç alkol almadım. Biliyorsun beni zaten " dedim.Yüzünde bir gevşeme oldu ağzındaki lokmayı yuttuktan sonra gülerek "aferin kızıma " deyiverdi.
Gözümü devirerek "kızım nedir yaa " diye hamurdandım . Sonuç olarak gece gezmelerim çok nadir olurdu. onun dışında tüm gün iş te olurdum. Bu şehire yaz tatilini çalışarak geçirmek için geldim amacımdan hiç şaşmadım.
Gülden, şu an ağzının doluluk oranına takılmadan . Çatalını havada sallayıp birşeyler homurdandı. Ama ağzı dolu olduğu için "ne diyorsun ?" Diye söylendim.
"Ah yaa unuttum Sitâre teyze aradı sana ulaşamamış. bende senin uyuduğunu söyledim uyandığında arasın dedi."
Çayımdan yudum alırken başımı tamam anlamında salladım .
"Canım annem burnumda tüttü " dedim.
"Valla sizin gibi güzel anne kız hiç görmedim aradaki mesafeye rağmen sanki yan yanasınız ."
Yüzümü pencereye çevirdim "öyleyiz "sevgi dolu bir ifade ile "birazdan ararım "dedimMasayı toparlayıp beraber koltuğa geçtik gülden koltuğa iyice yayılarak kumandayı aldı. keyifli bir sesle yaşasın hafta sonları" dedi.
istemsiz yüzümü buruşturdum. "Ne?" Diye sordu.
"nilüfer abla bu akşam dükkana bakmamı rica etti. "
"Ama geçen haftada burcu'nun yerine bakmıştın. "bu sefer ki siteminde haklıydı ikidir hafta sonlarını dükkanda geciriyordum. Programlarımız hayata geçmeden çöpe gidiyordu.
"Kızı hasta başında beklemesi lazım hem tedarikçi gül, getirecekmiş dükkanda olmam şart " Dedim. üzgün bir suratla.Canım arkadaşımda üzülmüştü çalışmak zorunda olduğumu bildiğinden daha da üzmemek için hınzırca güldü; "iyi madem sinema iptal bende gün boyu koltuk keyfi yaparım.
sende yoksun bütün koltuk bana kaldı kaçta kapatacaksın ?.
"On gibi ama nilüfer abla erken kapatabilirsin dedi."başını onaylar gibi sallayarak "iyi "dedi odama geçip hazırlandım çantamı ve telefonumu aldım kapıda ayakkabımı giydim.
"Ben çıkıyorum görüşürüz " diye bağırdım. içerden "tamam " diye ses gelince kapıyı kapattım. sokağa çıktım çalıştığım yer yakın olunca yürüyerek gitmek bana da ıyi geliyordu .
Telefonumu çıkarıp annemi aradım iki kere çaldı üçüncüde açtı "alo mama. "
"Azâde'm nasılsın kızım ?"
"Iyiyim annecim sen nasılsın ? "
"Iyiyim sağol yavrum"
"Sabah aramışsın telefon sessizdeydi bir sıkıntı yok değilmi ?"
" sesini duymak istedim sende herşey yolunda mı.? " görecekmiş gibi başımı olumlu anlamda salladım "evet burda herşey yolunda annecim beni düşünme "
"Yavrum ne zaman dönüyorsun ?"
"Iki hafta sonra dönüyorum annecim gelir gelmez bir kaç borcu da kapatacağım rahat ederiz " üzüldüğünü ses tonundan anlamıştım " tamam yavrum ben kapatıyorum dikkat et kendine rabbim seni korusun ""Sağol annem görüşürüz "
O sıra dükkanın kapısından girdim. Allah'ım nasıl güzel kokuyor. mutluluğun resmini bilemem ama kokusunu tarif edebilirim bu güzel mütevazı çiçekçi dükkanı benim için mutluluğu temsil ediyor yüzüm histerik biçimde gevşedi.
gülümsemek hemde nedensizce çok güzel bir duygu Nilüfer, abla oturmuş bir şeyler düşünüyordu. beni farkedince gözlerine ulaşmayan bir tebessümle "geldin mi ?" Diye sordu.
Keyifli bir halde başımı sallayıp "hı hı "dedim arka bölme ye geçip önlüğümü taktım saçımla ilgilenirken bir yandan da konuştum "Ablacım hadi sen çık burası bende yarın Sabah da ben açarım dert etme sen "
Ayağa kalktı elini uzatıp kolumu sıvazladı başını "tamam "dercesine salladı "sağol "dedi "ben bir şey yapmadım ki " diyerek omuz silktim.bu sefer gerçekten gülmüştü biliyordum aklı Ece'sindeydi . Ece, çok şanslı bir çocuktu. annesi de babası da onu çok seviyordu.
bazı babalar çocuklarının gerçek anlamda hayattaki şanslarıydı. evlatlarına sevgiyle bakarlardı.
bazılarıysa nefretle bakardı kendi kanından olana. evlat diyemiyorum çünkü evlat yerine konduğumu hatırlamıyorum.
Benim babam öldüğünde bile görmüştüm gözündeki nefreti. Bir de üvey kardeşim Vedat'a bakışı vardı sevgi doluydu. en güzel sözler Vedat, için söylenirdi.
bazı geceler yorganı başıma kadar çekip ağlardım "Allahım babam beni biraz sevsin başımı okşasın" diye dua ederdim . Dalgınlığımdan Nilüfer, ablanin sesiyle çıktım.
"ben gidiyorum yarın görüşürüz."Dedi gülerek.Gülerek "görüşürüz ablacım "dedim.
Çiçeklerle uğraştım tüm gün el ele gelen sevgililer evdeki karılarına çiçek almaya gelen eşler haa ; birde kız isteme çiçeği almaya gelenlerle geçti günüm.
Aslında o mutluluğa bir nebze ortak olmak gerçekten onur veriyor bana. Bu çiçekçi onlar için sıradan bir dükkan olabilir ama benim için büyük bir önem taşıyordu.
onların mutluluğuna ortak oluyordum. hemde onlardan izinsiz. Aklımdan geçenlere kıkırdarken gözüm saate takıldı. gece yarısına az kalmıştı ne çabuk geçti anlamamıştım bile toparlanıp çıktım.
kapıyı kilitleyip anahtarları çantama attım eve gitmek için yola koyuldum. Arka sokaklar tenha yerlerdi bu saatte buralarda insanlar iyi şeyler yapmazdı. Çantamın içinde elimi gezdirip biber gazını parmaklarıma hapssettim.
Eve giden en yakın ve kestirme yol kulüplerin arka sokaklarından geçiyordu . Gün içinde işlek olan bu sokak geceleri kötülük doluydu tek başına yürümek ürkütücü ve korkunç olabilir.
ama ben korkmuyorum. köşeyi dönmek için üç adım kalmıştı ki bir el silah sesiyle yerimden sıçradım istemsiz bir çığlık koptu dudaklarımdan.
az önce söylediğim şeyi unutun çok korkuyorum. merak konusu olan şey şimdi ne yapacağımdı ..
umarım beğenirsiniz sevgilerle😚😚
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK
General Fictionİnsan kendine TUTSAK'ken başka bir adem oğluna tutsak olabilirmiydi . ? Bir adam ; gözlerinin kömürü gecenin zifiri karanlığına fark atan vicdanını kurtlar masasında şeytana rehin veren geçmişin gölgesinden kurtulamayan virane şehrin gözü kara...