Ben geldimmm uzun bir ara oldu .
🤗🤗🤗
Ama size uzun uzadıya bir bölüm getirdim lütfen desteğinizi esirgemeyin. çok değil cihazınızın sol alt köşesinde ki yıldıza dokunacaksınız. Bide fikirlerinizi de bellirtirseniz çok memnun olurum bu sizin kararınız iyi okumalar. 😘😘😘EĞER İSTERSE BİR İNSAN
SİZE SESİYLE DE SARILABİLİR. .Ne zaman ki sessizlik hükümdarlığını ilan etti. O vakit anladım benliğim ıssızlığa karışmıştı. Bende anlaşmıştım seslerin sessizliğiyle.
Taki dile gelmek için çırpınan sözlerim dudaklarımdan firar edene kadar .Kara gözlü adama sırtım dönüktü dönüp dönmemekte kararsızdım. Israrla sessizliğimi korudum . Ne söyleyeceğimi bilmediğim içinde olabilirdi .
Sözlerini yine yineledi. "sana birşey sordum bu saatte ne işin var burda?. "
Temkinli bir şekilde sırtımı döndüm. Yine agresifti siyah gözleri hastalıklı gibi bakıyordu. Bir eli cebinde ayakta dikiliyordu. Üstünde çok şık gece mavisi bir takım elbise vardı gömleğinin ilk iki düğmesi açıktı.
Ürktüğümü belli etmemek adına küçük bir tebessüm kondurdum dudağımın kenarına. Ciddi bir yüz ifadesiyle bana bakıyordu."ş şey biz kalan birkaç iş için gelmiştik beni burda unuttular sanırım yokluğumu farketmediler. "
Off, Yine hecelemiştim kelimelerimi..İçimden kendime saydırmakla ilgiliyken.
Anladığını belirtmek için başını aşağı yukarı salladı ve çenesini hareket ettirerek bakışlarını benden çekti. Yaptığı hareket çok çekiciydi oldukça da dikkat dağıtıcı daldığımı fark ettiğimde başımı iki yana sallayarak etkiden kurtuldum .
Aklıma gelen şey ile soramadan edemedim." sizin ne işiniz var burda daha açılışı yapmadık. "
bu soruyu beklemediği her halinden. Belli oluyordu yüzünü ani bir şaşkınlık kapladı çok kısacık bir an hemen toparlanıp Efsunkar gözlerini gözlerime dikti. sert sesiyle " Burası bana ait hesap verebileceğimi sanmıyorum. "
Ahh konuşmadan önce biraz düşünüp konuşsam hiç fena olmazdı buraya gelmesi için kimseye hesap vermek zorunda değildi sonuçta ona aitti.
" e evet hak haklısınız. kusura bakmayın " diye mırıldandım. Bir ezik gibi davrandığımın bende farkındayım. Beni tutan dilimi lal kılan birşey var ismini koyamadığım .Bu sohbet onu pek açmamış olacakki kendinden emin adımlarla Çınara doğru gitti.
Bende yaşadığım şaşkınlığı üzerimden atmak için önüme döndüm bu sefer Gülden'in telefonunu çaldırdım.
Üçüncü çalışında telefonun diğer ucunda bıkkın bir ses " alo " dedi. derin bir nefes alıp konuştum "alo canım, "
" Azâde canım ben Nefise teyzen Gülden banyoda az önce girdi çağırmamı istermisin?"
"Merhaba Nefise teyzecim gerek yok zaten bende öylesine aramıştım. daha sonra ararım "
"Tamam canım öpüyorum. "
" bende iyi günler ." telefonu gerisin geri çantaya koydum.
"Allah aşkına lazım olduğunuzda yanımda olun."Kendimce Çaktırmamaya çalışarak Elhan beyin gittiği yöne baktım. demir tellere iyice yaklaşmış gölü izliyordu.
Verdiğim anî bir kararla ayaklanıp çardaktan çıktım. temkinli adımlarla ona doğru gittim. Mantığımın ve kalbimin laf atışmaları gözlerimi devirmeme neden oluyordu. omzunun hizasında durarak baktığı noktayı bende kollarımı göğsümde birleştirerek izlemeye başladım. Açık masmavi gökyüzü gölün huzur veren dalgalarının sesi çok güzel görünüyordu ancak bilirdimki bir insan bir yerlere dalıyorsa ya çaresini bulmadığı dertleri vardır. Yada aklını alan bir sevdiği.
biliyorum yaptığım şey oldukça cüretkardı tanımadığım beni her seferinde hoş karşılamayan biriyle konuşma. çabam nasıl sonuçlanacak bilmiyorum. Duruşunu hiç bozmayarak izlemeye devam etti . Ne kadar zaman geçti bilmiyordum fakat bende kapılmıştım manzaranın güzelliğine .
"Çok mu seviyorsunuz?" İstifini hiç bozmadan "neyi," diye sordu. Sesi yumuşaktı bütün sinirleri alınmış gibi.
"Burayı. " ardından devam ettim. "Bu kadar süre kıpırdamadan burda kaldığınız için bu sonuca Vardım. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK
General Fictionİnsan kendine TUTSAK'ken başka bir adem oğluna tutsak olabilirmiydi . ? Bir adam ; gözlerinin kömürü gecenin zifiri karanlığına fark atan vicdanını kurtlar masasında şeytana rehin veren geçmişin gölgesinden kurtulamayan virane şehrin gözü kara...