TUTSAK...

300 32 23
                                    

       GELECEK BÖLÜMDEN KESİT..

Selamlar bugün farklı bir şey yapmak istedim .

Gelecek bölümden bir spoi herkes için iyi bir jest olabilir diye düşündüm.

İyi okumalar...


"Sen,"dedi. İnanamaz bakışlarla bana bakarken. elini ensesinde gezindirerek. "Bizi mi dinliyordun.?"

Yaşlarla dolan gözlerimi başka yöne çevirdim.
Avuçlarım benden bağımsız yumruk halini alıp tırnaklarını etime batırmaya başlamıştı.

O an ne düşündüm bilmiyorum ama konuşacak derman yoktu dilimde . Ve bulduğum ilk yolu denedim indiğim merdiveni gerisin geri kaçar gibi çıktım .
Oksijen diye ciğerlerime doldurduğum hava öfke olarak dağılıyor du. Bedenimin her zerresine.

Elhan, peşimden geliyordu. Merdivenleri geride bırakıp bana verilen odaya ilerledim.

"Efsun, dur konuşacağız." Diyerek kolumdan tuttu.

Sinirle çektiğim kolumu ondan kurtardım .

O odada ki çantamı alarak çıkıp gidecektim bu evden.

Ben kimsenin koruması altında olmak istemiyordum. Hayatım bir esaretten kurtulmuşken başka bir esarete esir, olamazdım .

Hayır ! Buna kimsenin hakkı yoktu. !

"Efsun, burda kalacaksın. Duydun mu? "

Başımı sinirle sallayıp konuştum.
"Ben şimdi bu evden çıkıp gideceğim . " Hırsla döndüm onunla kısa süreli göz göze geldik. Dişlerimi sıkıp adeta tısladım. İşaret parmağımı tehdit eder gibi sert göğsüne vurdum. "Ve sen Elhan, Çulhacı arkamdan bakacaksın."

Sabahın bu vaktinde seslerimiz evin içinde yankılanıyor ama bunu ikimizde umursamıyorduk.

Şimdi bende ki ruh halinin daha kötüsünü onda görebiliyordum. Tıpkı benim gibi çok sinirliy di.
Burnundan öfke fışkırıyor du adeta.
Ama beni korkutup sindireceğini sanıyorsa kendini kandırıyor du.
"Çık hayatımdan. Nerden rastlaştık seninle." Diye bağırdım.

İrislerinde ki o ince kırılmayı gördüğüm de, söylediğim sözler için küçük bir pişmanlık doğdu içime.

Ve bu sözler onun son taşan damlası oldu sanırım. Gözlerinde cehennem yangınlarının devleştiğini gördüm. üstüme yürüyüp iyice yaklaştı. Boğazından kopan hırıltılı ses kalbimin derinliklerine inen bir  korku  ipini salma mı, sağlamıştı.

Kolumdan çekilerek duvara deyim yerinde ise çarptırıldım .
Sırtım katlanılmaz bir ağrıya bulandığında gözüm bir anlığına karardı. "Ahhh."diye acı bir inilti dökülüverdi dudaklarımdan .

Yaptığım şeyi anladığında ince parmakları acıtmaktan korkarak ufak bir dokunuşla çenemi yavaşça geriye doğru kendi, yüz hizasına kadar kaldırdı . Uzun boyuna rağmen bana doğru öyle bir eğilmişti ki, burunlarımız birbirine sürtünmek üzereydi. Aldığı nefeslerinin gittikçe sakinlediğini yüzüme vuran soluğundan fark ediyordum.

Az önce ki öfke krizlerinin yerini şimdi endişeli hisler almıştı.

Öfkemiz çoktan havaya karışarak toz oluvermişti.
Böyle dip dibeyken kalbimin normal seyrinden daha farklı işlev gördüğüde önemsiz bir ayrıntıydı.

Gözlerinden geçen duyguların dili yoktu . Ancak izahı da yoktu .

Öyle bir bakıyordu ki tek bakışından sayfalarca manâ yazılır yıllarca akıl yürütülür. Eser olarak tozlu sayfalarla dolu bir kütüphaneye koyulur. Yanına birde tercümesi bırakılırdı.

Yüzünden geçen onlarca duygudan elle seçilir olanı endişeydi. Endişe furyası ses tellerini de ele geçirdi.

" Sana Bir şey olmuş ."
Sorduğu şey soru değildi . Yaptığı varsayımı doğrulatma çabasıydı.

"Bırak beni"diye mırıldandım.
Sinirli bir soluk verip gözlerini sıkı sıkı yumdu ve geri açtığında kömür harelerinde küllenmiş ateşler barınıyordu. Sıkılı dişlerinin arasından tehlikeli bir sakinlik le tısladı.
"Neyin var ? Neden acı çekiyorsun söyle."

Lütfen desteğinizi esirgemeyin . 🙏 Size ve sizin varlığınıza ciddi anlamda ihtiyacım var .. 
Yeni bölümde görüşmek üzere by. By.

TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin