TUTSAK

TUTSAK -20. BÖLÜM

          CAN KIRIKLIĞI -1. BÖLÜM

Ben geldimm ..
Nasılsınız  ?

Beni soracak olursanız ; iyiyim.  Bende bir takım güzel şeyler oldu .☺️

Umarım sizin için de güzel şeyler olmuştur. 💖💖💖

Bu arada iki bölüm birlikte yayınladım keyifli okumalar 💖💖

Siz hiç yeni bir hayata başlamak üzere olduğunuzu ve bütün heveslerinizi, bütün mutluluğunuzu bu hayat için harcamaya hazır olduğunuzu hissettiniz mi ?

Peki o hayat başlamadan siz çirkin gerçekleri tüm çıplaklığıyla alelade görmüşseniz ? Ve o yeni hayata başlama hevesleriniz bir bir yok olmuşsa bunun suçlusu kim diye sorgulamazmıydınız ?

Benim içimde ki hayal kırıklığı yeni heveslerimin sonu olmuş görünüyordu.
Belki de böyle olması daha iyiydi herşeyin başındayken .

Yerde yatan cansız adamı alnından şakaklarına ince çizgi gibi akan kanı gördükçe daha fazla bakma cesareti gösterememiş orayı sessizce terk etmiştim . O kadar kötü hissediyordum ki gerginliğin yanı sıra suçlulukta hissediyordum. midem allak bullak bir haldeydi . Karanlıkta yürüyüp restoranın önüne vardım . Daha fazla dayanamayıp oraya kustum . Ağzımda ki acı tadı geçirmek için tekrar tekrar kustum .

Benim yüzümden bir insan ölmüştü ağzımda ki metalik tat aslında benim suçluluk ve vicdan yüküm olmuştu.
Kulağımda annemin yaradana karşı mahçup ve teslimiyet dolan sesi yankılandı. 'can almak can vermek yaradana mahsustur.'

Yakınımda gördüğüm ağaca yaklaşmak için çaba sarf etmiştim . Bir elimle ağacın gövdesinden güç alarak diğer elimlede yüzümdeki saçları toparlayarak midemde kalan son sıvılarıda çıkardıktan sonra nefeslerimin düzene girmesini ve üzerimdeki tükenmişliğin az biraz geçebilmesini umut ettim.

Bacaklarım dermanını tüketmiş ve ben oraya yığılıp kalmıştım .
Az önce bir insanın hunharca öldürülüşüne şahitlik etmiş, Elhan'ın karanlık tarafinı görmüştüm .

Haddinden fazla telaşlı bir ses ,
"Efsun, sen burada ne arıyorsun ki ? "
Şüpheli ses tonunu bozma gereksinimi duymadan sormaya devam ediyordu. " Ne bu halin iyimisin ?. " Sırtımı dönüp yüzüne bakamamıştım ama kim olduğunu anlamıştım. Acıyan boğazıma rağmen onu yeni çıktığıma dair inandırmak istedim. "Hı hı ben Elhan'a bakmak için çıktım . Bir anda midem Allak bullak oldu . "

"Hay Allah ne ara çıktın ? göremedim seni . Şimdi nasıl oldun ?"
"İyiyim ."
"Gel içeri geçelim sıcak bir şeyler iç . ıslanmışsın yağmurda. "
Kafamı 'olur ' dercesine sallayabildim sadece . Saçlarım ve kıyafetlerim yarı yarıya ıslanmıştı.

Salih, kolumdan tutup destek oldu. Salih, olmasaydı eğer yerimden kalkacak halim de takatim de yoktu. içeriye geçip Elhan'la oturduğumuz masaya oturduk .
"Hemen geliyorum "deyip kısa bir sürede elinde iki fincanla geri döndü Salih .

"Ihlamur iyi gelir miden için "Diye açıkladı. fincanı önüme kaydırırken . Kafamı kaldırma gereği duymadan.
Titrek Dudaklarımdan tek bir cümle döküldü.
"Sağol ."

"İyi hissetmiyorsan doktora gidelim istersen.? "

Karşımda ki adamın yüzünde ki endişeyi görünce , yüz ifademden kendimi ele verdiğimi anladım. Etimi dişlerime kıstırarak zoraki bir tebessüm kondurdum yüzüme.

"Ben iyiyim. Yemekte çok karıştırdım bir şey dokundu herhalde . Birazdan toparlarım . "

"Hay Allah renginde sarardı iyice ." Salih'in sorgulayıcı bakışlarından kaçmak için önümde duran fincanı alıp yudumlamaya başladım.