TUTSAK-14. BÖLÜM

466 36 47
                                    

     
Herkese selamlar ben geldim .
Tatiller nasıl geçti ?
Benim ki oldukça yoğundu doğrusu . Sanırım tatil denilen şey sadece ve sadece yorgunluk furyası . Kendini dinlenme miş hisseden bir ben miyim? Acaba ?
Her neyse yeni bölüm umarım beklentinizi karşılayacak bir bölüm olmuştur .

İyi okumalar. .
😘😘😘

Kapalı sandığın içinde günışığına çıkmayı bekleyen, kıymeti bilinmemiş bir define değilim ben. Hakkımda soracağın her sorunun cevabı üç aşağı beş yukarı sende saklı zaten. Beni keşfetmeye çalışmanı da, keşfettiğini sanmanı da istemem. Tanımak zorunda değiliz birbirimizi, daha bir arpa boyu tanıyamamışken kendimizi.


  Elif Şafak..

Bölüm şarkısı: Ahmet, Kaya
Yakarım geceleri.

   DOLUNAY...

Küçük bir çocukken ruhumu keskin bir bıçak gibi derin derin yaralayan bir düşüncenin esiriydim. Çoğu zaman bir günahın bedelini ödediğimi düşünüp durdum .

Sorguladıkça ağlamaklı olduğum vakitlerde . Yaralı bir kız çocuğu gibi gidip annemin eteklerine sığınmak istediğimde olmuştur. çok sonradan gerçekliğini silik bir cümleden idrak ettiğim birşey vardı . Bu ızdırap dolu serüven kadermiş . Bu hakikat hayali bir kolyenin sonsuza dek boynunuzda varlığını sürdürmesiymiş.

Benim kaderimin sayfalarında ise hâlâ çekeceğim yazılıydı. Acı ile dert beni benden iyi bilen tek yoldaşlarımdı. Ve ben araya mesafeler ektiğimi düşünsem de düştüğüm ilk anda fark ediyordum Varlığı ışıklı tabela gibi yanan sönen gerçekliği.

Benim daha bu hayattan çekeceğim vardı.

Kafamı ellerimin arasından çıkarıp Elhan'ın biraz ötemde olduğunu gördüğümde yanına doğru emekledim ve tamda bacakları ile bakışacak kadar yaklaştım.

Silah sesleri korkudan beni öldürmeye yetmişken. Sonradan fark ettiğim şey ise daha da korkup panikleme mi sağladı . Sadece o siyah arabadan değil farklı açılardan da ateş altındaydık .

Yusuf, o siyah arabaya hedef almışken Elhan'ın farklı yönlere hedef aldığını görebiliyordum.

Sanırım artık o kısacık hayatımın sonuna gelmiştim . Böyle bir kıyamette sağ çıkabilmek imkansızdı.

Annem, geldi aklıma o bensiz yaşayamaz dı.
Kahrından ölürdü. Burdan kesinlikle burnum bile kanamadan çıkmalı bir daha da Elhan, Çulhacı'nın yanına yöresine yaklaşmamalıydım.

Sırtımı verdiğim araba benim için adeta siper görevi görmüştü. Karanlıkta görmesem bile kurşunların sektigini duyuyordum.

Saç diplerimden süzülen ter damlalarının bir kaçı şakağımdan kayıp elbiseme damladı.

Bir süre sonra silahların aralıklarla sıkıldığını fark ettim.

Elhan, ateş ederek ağzında kısık küfürler geveleyerek karşılık vermeye devam ediyordu.

Sanki hayatının her günü böyle durumlarla karşı karşıya geliyormuş gibi davranıyordu.
Çok kısa bir an yüzünde bulunan ifadeyi görmek istercesine harelerimi ona odakladım .

Suretini esir alan ifade beni dehşet dolu duygulara sürükledi.
güzel yüzü korkutucu bir şekilde kasılmış. Kana susamışlık hırs öfke ve acımasızlık barındırıyor o efsunkâr gözlerini ölümün ruhsuzluğu sarmış

Tıpkı Sevim, ve Gülden'le izlediğimiz filmlerden fırlamış seri katiller gibi davranıyor du. sadece öldürmeye odaklı sadece alınıp verilen her nefesi kesme odaklıydı.

TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin