Selamlar..
Yeni bölüm parmaklarınızın ucunda keyifli okumalar dilerim . .Vote ve yorumlarınızı beklediğimi dee belirtmek isterim.
Bilmez misin ki cevap vermemek de cevaptır.
Hz.Mevlana.
Acem , kızı..
Bir annenin pamuktan evrilmiş yüreğiydi . Bizi sonsuz ve kusursuz seven ayağınıza taş değse canının sızısında kıvranan güldüğün de gülen ağladığın da ağlayan dı .
siz hiç evladına kusur bulan bir anne gördünüz mü ?
Bulamazsınız çünkü yok !
İçimi kaplayan büyük bir heyecanla on saniye önce durduğumuz yerden kafamı çevirip evime baktım .
Bu hayatta beni kusursuzca seven kişiye gelmiştim anneme .
Her ne kadar evde olmadığını bilsemde . Bu sabah onu aradığımda bir hafta sonra, geleceğini söylemişti .
Kapı çaldığında ona kapıyı ben açmak istiyordum. sarılıp huzur kokusunu içime doldurmak istiyordum.
Birde ..
Elhan'dan uzak durabilmek için elimden geleni yapıyordum.
'Ayh. Sağol canım iç sesim sende olmasan valla halim harap .'
Evet gelmiştim. Elhan, söz verdiği gibi beni evime kadar getirmişti .
"İnebilirsin. " bu ses beni kendime getiren unsur oldu. Kafamı hafif bir açıyla çevirip ona ve verdiği tepkilere baktım.
Yine sinirliydi ne yaptım ki acaba? . Adam beni en sonunda manyak etmeyi başarmıştı. resmen kaş çatsa kendimden biliyorum.
Heybetli varlığı araba ile orantılı bir şıklık görseli veriyordu . Arabası da onun, gibi diyebilirdiniz . Dışarıdan kapkara bir görünüm ve tuhaf bir iriliği görürdünüz . Ama içinde konforlu koltuklar son sürüm bir sistem bulurdunuz.
Aslında mantıksal olarak Elhan'da dışından kaba odun ve göz dolduracak şekilde kusursuz görünürdü . Ama içi iyiydi. Yardımsever di. Ayrıcaa sıkıca sarılan kolları konforlu yastık gibi geniş göğsü vardı.
Tabiki bunlar kendimce düşündüğüm şeyler daha fazlası ve daha azı da olabilir.
Bir an bir aydınlanma yaşadım .
İyi de kötülüklerinide görmüşlüğüm vardı. Yani saf kötü diyemezdik saf iyi, de diyemezdik.Düşüncelerimi bir kenara iterek merakla izlediğim tavrına ve bedenine sabitledim bakışlarımı iyi görünmüyordu sanki .
Direksiyonda gergin bir ritim tutan parmaklarına ve her zaman çatık olan kaşlarına bakındım.
"Birşey mi var.? "Diye sordum.
İfadesiz yüzü ne düşündüğünü ne hissettiğini belli etmeyen tavrını özveri ile koruyordu adeta.
"Dikkatli ol . biliyorum rahat durmayacaklar. "
Rahatsızca kıpırdandım .
"O, gece bize silah sıkanları mı diyorsun ? "
Başını onaylar gibi salladı.Bakışlarımı kaçırıp söylemek istemediğim şeyler mırıldandım .
"Bu yanlış anlaşılmayı düzeltebilirsin. Bir daha karşılaşmazssak, onlarda zamanla gerçeği kendiliğinden anlarlar." Sona doğru sesim fısıltı şeklinde çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK
General Fictionİnsan kendine TUTSAK'ken başka bir adem oğluna tutsak olabilirmiydi . ? Bir adam ; gözlerinin kömürü gecenin zifiri karanlığına fark atan vicdanını kurtlar masasında şeytana rehin veren geçmişin gölgesinden kurtulamayan virane şehrin gözü kara...