TUTSAK 2. bölüm

1K 91 60
                                    

VAVEYLÂ

İyi okumalar 😚😚

İçimdeki çocuk bir bir saldı elindeki balonları gökyüzüne. umut dolu mavileri güzel günleri vaâd ediyordu Kalbimin derinliklerine oysa , umudun bizi terk ettiğini bir ben birde içimdeki kırgın kız çocuğu biliyordu .

Lâl olmuş dilimin, suskunluğuna kurumuş hareketsiz dudaklarıma korkunun her zerresi sinmiş yüreğime rağmen ben cesaret timsâli gibi bir duruş sergilemeliydim , buna zorunlu hissediyordum kendimi...
Bir kaç saniye ; önce bütün sokağı etkisi altına alan silah sesi susmuştu .
Hızlı hızlı atılan adım sesleri yaklaştıkça yaklaştı hemen yanımdan yüzünde kar maskesi elinde silah olan bir adam koşarak uzaklaştı.
Korkudan olduğum yere iyice sindim.
Ancak bir haykırış doldurdu kulaklarımı .

"abii ! Abi konuş benimle iyimisin ? burda bekle o şerefsizi alıp geleceğim "
Başka biri daha önümden elinde silah koşarak geçti. olduğum yere, deyim yerindeyse resmen çivilendim, dizlerimin bağı çözülmüş gibiydi . Orda o köşede kaç saniye kaç dakika beklediğimi bilmiyorum .
Sokak sessizliğin esaretine çoktan teslim olmuştu..
Neredeyse üç ay boyunca her gün geçtiğim sokaklar şimdi bana sırt dönüyordu.
burda bir çok olaya tanık olmuştum ; ancak silah en korkunç olanıydı . bu sadece beni değil tüm insanlığı aşardı .

Biraz gayret gösterip toparlandım sol tarafımda kalan duvarlara tutunarak yürüdüm.

Köşeyi döndüğümde beynimden vurulmuşa
Döndüm. Yirmi metre uzağımda sokak lambası altında.
Bir adam boylu boyunca uzanmış vaziyetteydi.
Sanırım koşup giden kişi bu adama ; "abi "demişti.
Olduğum yerde biraz bekledim adamın kalkmasını umut ettim.
Kıpırdamaksızın yatıyordu !
Temkinli adımlarla yaklaştım önce kaçıp gitmeyi düşündüm .
Bunu yapamazdım vicdanî değerlerim vardı .

Hesabını veremeyeceğim yanlış bir kararın uykusuz geceler boyunca, muhasebesini yapmak istemiyordum.
Bir an öyle düşündüğüm için utandım kendimden .

Tereddüt yaşıyordum. Beni galeyana sürükleyen iç sesimin dürtüleri daha da panikleme mi sağlıyordu.

Çok az bir mesafe kaldığında .
"Ya adam ölmüşse ? Ya üzerine kalırsa? " diye . devreye giren iç sesime daha sonra okkalı bir tembih çekmeyi aklıma, not ettim .
İyice yaklaşıp yere çöktüm bir dizimi zemine koyarak iki parmağımı açıkta kalan boynuna bastırdım Şah damarında gezen kanı benim o an hayat sevincim oluvermişti.

mırıltı halinde "oh şükür " diyebildim.
Yana savrulmuş başı, içimin tuhaf bir duyguyla dolmasını sağlamıştı. ayaklarımı altımdan kaydırıp yere oturdum başını dizime aldım . Etrafa göz gezdirdim kimse yoktu.
"Yardım edin "diye bağırdım
gecenin karanlığına inat sesim gür çıkmıştı.

Bulunduğum sokağı çevreleyen apartmanlara göz gezdirdim yanan tek bir ışık yoktu. her yer karanlıktı sokak lambasının turuncu ışığı bütün bu bilinmezliğe tek başına kafa tutuyordu . Bu gece bu şehir sağır kesilmişti . Az önce yaptığım yardım çığlığına kimse gelmemişti.
Adam Baygındı göğsünden yaralanmıştı .
Kalbinin hemen altındaydı yarası beyaz gömleğinde kırmızının uğursuz bir tonu vardı.

hali çok kötü görünüyordu.
Gözlerimin odağına suratı düştü saçı sakalı oldukça birbirine karışmıştı.
Yüzünün ferî sönmüştü.
Ona rağmen yakışıklı bir yüzü vardı. Uzun boyu olduğu aşikardı birde es geçilmeyen tarifsiz bir kokusu ...

Bu düştüğüm gereksiz düşüncelerin ardından, gözlerimi sokağın her köşesinde gezdirip. ağlamaklı bir sesle bağırdım "Yardım edin " son cümle ağzımdan fısıltı halinde çıkabilmişti. "Lütfen yardım edin."

TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin