1.Bölüm

4.4K 107 25
                                    

Tanışma;Bana Alışsan İyi Olur

Eylem'den Anlatım

Arkadaşlar ile araştırmadan sonra bir barda eğlenmiştik. Her ne kadar çıkışta Cenk bana seni otele bırakayım. Diye ısrar etsede ben kabul etmemiştim. Biliyordum her fırsatta benle yalnız kalmak istediğini ama sorun şu ki ben Cenk'i sevmiyordum. Zaten ona da yürüyeceğimi söylemiştim. Yanlarından yürüyerek ayrılsamda bir taksiye binip otele öyle geçicektim. Gel gelelim ki yaptığım hesapta bu bahar yağmuru yoktu. Şimdiye kadar kaç tane taksi çevirsem de ya dolu oluyorlar ya da bu yağmurda karşıya geçmek istemiyorlardı. En sonun da bende pes etmiş çaresiz bir şekilde yürümeye başlamıştım. Çok ıslanmamak için de ara sokaklardan gitmeye çalışıyordum. Ara sokakların sessizliği ve buraları çok bilmemem tüylerimi ürpertiyordu. Biraz daha yürüdükten sonra depo gibi bir yerde beklemeye başlamıştım. En azından yağmurun dinmesini bekleyebilirdim. Deponun içinden sesler duyunca daha çok ürperdiğimi hissediyordum ki. Birinin benim ağzımı kapatmasıyla kendimce debeleniyordum. Bağırmak için elini ısırmıştım. Tam bağıracakdım ki bana tokat atması ile yere düşüp başımı vurmuştum.

Fethi'den Anlatım

Operasyonun bitimine iki ay kala bu kızın gelmesi bütün operasyonu batıracaktı. Bıkkın ve sıkılmış bir şekilde çaylaklara doğru döndüm ve bağırdım. "Siz nasıl askersiniz. Bütün operasyon mahvolucak sizin yüzünüzden".Ateş alaylı ve ciddi bir şekilde"Çaylaklarla yola çıkınca böyle oluyor". Kardeşim dedi. Bu tavrı gülümsememe neden olsa da kızmıştım. N'apıcaktık şimdi biz ya diye düşünürken Ateş'in dürtmesi ile kendime geldim. Noldu? Ateş endişeli bir sesle bana döndü. "Oğlum kızı araştırtdım." Eee ne olmuş yani. "Eee ne olmuş yanı? Şu olmuş kız Fransa da bir gazeteci sarı kartı bulunan bir bağımsız gazeteci kardeşim. Bu olmuş ayrıca babası da zengin birilerinden ama araları pek iyi değil. Oğlum n'apıcaz lan?" Benim aklım da bir şey var. "Ne var lan?" Kızın telefonu al ve ajansına mesaj at. Sonra da kimliğini al. Bu da benim kimliğim başvur bir tane belediye de. Bu iş iki ya da üç için de biticek Ateş. Ateş endişeli bir o kadar da titrek sesi ile içimden bir şeylerin koptuğunu hissettim. "Bunu yapmak zorunda değilsin." Hayır abi yapmak zorundayım yediğimiz boku düzeltmemiz gerek. "Fethi yapma lan. Daha acın çok taze be abi."  Hatırlatma. Dediğimi yap Ateş "Tamam."

Eylem'den Anlatım

Gözlerimi aralamaya çalıştığımda gözlerimin üstünde ki ağırlık buna engel olsa da aralayabilmiştim. İlk baş etrafıma baktığımda hiç kimse yoktu. Tam ağzımı açacaktım ki ağzımın bantladığını ve benim de bir sandalye de bağlı olduğumu anlamıştım. Ama ne olmuştu da beni buraya bağlamışlardı diye düşünürken hemen yerimde kıpırdanmaya başladım. Bu kıpırdanmam çok sürmedi çünkü sandalye ile birlikte düşmüştüm. Canım çok yanmıştı. Ahh diye bantlı ağzımla bağırdım. Bu bağırmamın üzerine içeriye uzun boylu ve esmer bir adam girmişti. Beni öyle görünce küçük bir kahkaha attı ve yanıma doğru gelmeye başladı. Yanıma gelince sandalye ile birlikte beni kaldırdı. Sonra bana uzun uzun baktı ve ağzından"konuşmazsan açarım ağzını." Başımı olumlu anlamda salladım ve ağzımda ki bandı çıkarır çıkarmaz bağırdım"IMDAT İMDAT yardım edin" dedim ve hemen eliyle ağzımı kapattı. "İyi ki konuşmuycam dedin. Demeseydin ne olurdu." Bu alaycı konuşması üzerine elini ısırdım ve konuştum. "Sen esmer kaba adam beni alıkoyuyorsun ayrıca ben gazeteciyim. Yarın bana ulaşamazlarsa  bil ki iki üç güne başına çökerler." Sen öyle san küçük hanım. Ayrıca bana ve benim ortamıma alışsan iyi olur gazeteci. "Sen ne kaba birisin ya. Tam bir Türk erkeği." Senin nasıl düşündüğün nasıl hissettiğin buradaki adamlarımın umrunda değil. Anladın  mı beni? "Canisin sen." Umrumda değilsin.

Fethi'den Anlatım

Çaylakların yanına  sinir ve hırsla gittim. Bana bakın bu kızı eve götürün ve beni bekleyin. Bunu da elinize yüzünüze bulaştırırsanız yemin ederim ki hepiniz uzaklaştırma alırsınız."Emdersiniz komutanım." Hadi şimdi gidin biz sonra gelicez. Dedim ve kızın yanına tekrar girdim. Bana şaşkın bir o kadarda sinirle bakıyordu. Yanına iyice sokuldum ve kulağının dibine kadar girmemle nefes alışverişleri hızlanmıştı. Bu durumu hoşuma gitmişti. Biraz daha girdim dibine ve şu sözcükler çıkmıştı ağzımdan"bana alışsan iyi olur. En azından iki ay kadar." Ben burdan kurtulucam. Seni ve adamlarını avrupa mahkemesine nasıl veriyorum gör bak. Beni alıkoyduğun için pişman olacaksın." İyi de ben seni alıkoymuyorum ki zaten biz iki gün sonra evleniyoruz. Bu bir suç değil demi." Şaşkın bir yüz ifadesi ile bana bakan gözleri dolmuştu. "Bak yemin ederim şikayet etmem. Bırak beni n'olursun bırak beni gideyim." Bırakayımda ilk işin polise şikayet etmek olsun demi. Salak mıyım ben?
"Seninle evlenmiycem görürsün." Sana soran olmadı. Resmi olarak evli olucaz bu da senin aranmaman için küçük hanım. Rahat ol yani. Senin gibi biriyle hayatımı karartmaya meraklı değilim. Sadece iki ay dayan.
"Ama neden?" Soru sorma. Dedim ve bizim çaylaklardan ikisini çağırdım. Geldiklerinde tembih edercesine baktım.  "Dikkat edin." Tamam. "Hadi evde görüşürüz"

NEDEN BEN (Tamamlandı)...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin