Beni Unutma Avcı; Maalesef Doğru
Eylem'den Anlatım
"Mutlu olmalıyım değil mi? Nefret ettiğim adamdan ayrılacağım için mutlu olmam gerekiyor ama ben mutlu değilim. Nefret ettigim adama aşık oldum. Allah benim belâmı versin ki ben sana tutuldum. Sevdim seni, ben seni sevdim. Her şeyden habersiz sevdim seni. Asker olduğunu bilmeden sevdim ama sen ne yaptın beni düşüncelerimle yargıladın. Peki ben ne yaptım sana ha ne yaptım. Asker olduğun için ne söyledim. Beni kaçırdılar ya kaçırdılar. O cehennem de üç gün geçirdim." Gri t-sirtü üstümden çıkardım ve yarım sporcu atletiyle kaldım ve arkamı Fethi'ye döndüm. "Bak ne yazıyor görüyor musun? "BENİ UNUTMA AVCI" yazıyor fransızca gerçi sen biliyorsun ama ben yine de tercüme ediyim." Fethi elimde ki t-sirtü aldı ve üstüne tekrardan giydirdi. Koyu kahve gözlerini gözlerime sabitledi. Lanetim olan bu adama her baktığımda ayrı seviyordum. "Eylem kendine gel. Benim yüzümden acı çekmek zorunda değilsin,beni sevmek de zorunda değilsin." Gözlerimi gözlerinden çektim. "Seni sevmek zorunda değilim ama gel onu parçalara ayırdığın kalbime söyle. Belki senin sözünü dinlerde bu kadar canımı acıtmaz." Sevmek ya da sevmemek keşke bu kadar olabilseydi. Sevmeyeceğim dedim zaman keşke sevmesek ama ben bu sevginin acısına da razıyım. "Duruşma günü görüşürüz Asker." Diyerek alayın bahçesinde yavaş yavaş yürümeye başladım.
Fethi'den Anlatım
Eylem'in arkasından bakakalmıştım. "Neye bakıyorsun sen?" Sorgulayıcı tavrı ile Ateş yanıma geldi. "Hiç benim olmayan kadına." Diyerek derin bir nefes alıp verdim. "Böyle olması gerekiyor. Boşanma dilekçesini imzaladı mı?" Öğrenilmiş çaresizlik tam olara buydu. Sevdalanmayacaktım Eylem'e. "Evet imzalamış." Dediğim amda Eylem dizlerinin üzerine çöktü. Eylem'e doğru hareket edeceğim sırada Ateş kolumdan tuttu gitmem için. "Bu onun canını daha çok acıtır." Haklıydı Ateş canını daha fazla yakmak istemiyordum. "Hem bak topladı kendini." Parmağıyla Eylem'i gösterdi. Arkasından bakakaldığım kadın biranda yere yığıldı. "Beni tutma." Diyerek hızla koşmaya başladım. Mesafeler azalacağına daha çok artıyordu sanki.
Eylem'i kucağıma aldım hemen revire götürdüm. "Durumu ne?" Titreyen sesimle gata hemşire kolumdan tuttu ve beni sarstı. "Sakin olun." Diyerek içeriye gitti. Yine o lanet yerden iyi bir haber beklemek için durmak. "Fethi." Yavuz komutanımın sesiyle hemen hazır ola geçtim. "Rahat." Diyerek yanıma duvar dibine çöktü. "İnsan yanlış kadına aşık olduğu zaman gerçekten de aşık olduğunu anlıyor. Dışarıda olanları duydum. Biliyorsun sen bir ASKERSİN ne söyleniyorsa onu yaparsın. Ne fazla ne eksik. Sevme diyorsa sevmezsin. Boşanman gerekli diyorsa boşanırsın. Aklın kalır gönlün kalır ama emiri yerine getirirsin." Sağ omzumu sıvazladı. "Komutanım benim yüzümden zarar görmesi canımı acıtıyor keşke onun yerinde ben olsam." Söylediklerim Yavuz komutanı bile susturmuştu.
Doktorun odadan çıkmasıyla umutlu gözlerle ona bakmaya başladım. "Durumu ne?" Meraklı çıkan sesim doktorun tebessüm etmesine neden olurken hemşire de son kontrol raporlarını doktora verdi. "Gayet iyi birkaç saat yatıp dinlenmesi gerekiyor sadece. Ayrıca tansiyonu çok düşmüş." Diyerek yanımdan geçip gitti. Bende fırsat bilerek odaya girdim. Eylem uyuyordu. Küçük kahve gözleri kapalıydı. Kahkülü de dağılmıştı. Şeftali tadında ki dudakları kuruyup gitmişti. Köşedeki sandalyeyi yanına doğru çekip oturdum. Elini tuttum. "Keşke böyle olmasa ama ben Bu sevda da yokum." Diyerek avuç içine bir öpücük kondurup odadan çıktım.
Eylem'den Anlatım
Uyandığımda hastanede ki odamda değildim. En son alayın bahçesinde yığılıp kalmıştım. Koluma baktığımda serum gibi bir şey takılı değildi. Hızla ayağa kalkmamla başımın dönmesi bir olmuştu. Duvara yaslanıp başımı tuttum. "Eylemm..." Arkamda duyduğum sinirli ve kızgın sese döndüm. Gelen Nazlı'dan başkası değildi. "Ya seni çok merak ettim. Neden buraya geldin ki?" Nazlı'nın endişeli sesine cevap vericem durumda değildim. "Sonra." Diyerek koluna tutundum ve alaydan çıktık.
Hastaneye geldiğimiz de bahçe banklarından birine oturduk. "Eylem seni çok merak ettim bütün gün. Akşam oldu hâlâ ortada yoktun. Ateş söyledi alayda olduğunu." "Özür dilerim Nazlı haklısın ama Fethi'yle konuşmak istedim. Sadece konuşmak istedim ama çok büyük bir hata etmişim." Nazlı'ya sıkıca sarıldım. "Nazlı biz boşanıyoruz ve benim elimden hiçbir şey gelmiyor. Onu seviyorum." Hıçkırıklarım arasında mırıldandığım sözle Nazlı'da ağlamaya başlamıştı. "Ben çok üzgünüm Eylem." Diyerek saçlarımı okşamaya başladı. "Nazlı su alır mısın?" Ricam üzerine Nazlı kalkıp gitmişti.
"Nazlı ne ara geldin ya?" Diyerek yanıma baktığımda Nazlının değil de doktorum Altan'ın oturduğunu gördüm. "Aklında Fethi gözlerinde yaş var." Bankın üzerinde ki elimin üstüne elini koydu. Hareketiyle ona bakmaya başladım. "Aklımda Fethi felan yok." Hırsla söylediğim sözler üstüne Altan dağılan kahkülümü düzeltti. "Çok güzelsin Eylem." Bu sözü Fethi'den duysaydım kalbim şu an teklerdi nefes nefese kalırdım ama cümleyi kuran Altan olunca benim için hiçbir anlamı yoktu. "Kamelya kokuna bir cihan erkek ölebilir." Diyerek yanıma yaklaştı. "Abartıyorsun." Diyerek Altan'a döndüm. Altan ele gözleriyle gözlerime bakmaya başladı. Bu hareketlerine anlam veremiyordum ki birden dudaklarımda baskı hissedince sol gözümden tek bir göz yaşı süzülmüştü. Hızla geri çekerken kendimi Altan'a da bir tokat atmıştım. "Sen buna nasıl cürret edersin." Diyerek elimi havaya kaldırdım bir tokat daha basacağım sırada arkamdan biri beni itti ve Altan'a kafa attı. Kafa atan adama bakmak için döndüğümde geçen gün odayı basan adamın olduğunu gördüm. Altan'a ard ardına yumruk ve tokat atıyordu.
Ağlıyordum sessizce. Dudaklarıma son değen dudakların
sevmediğim bir adamın dudaklarının tadını taşıması yüreğimi yangın yerine çevirmişti. "Eylem senin bir suçun yok ki. Neden ağlıyorsun?" "Bırakaydınız beni de namusa göz dikmek neymiş onu gösterseydim doktor bozuntusuna." Adam sinirle elini duvara geçirdi. "Nasıl söyliycem ben bunu kardeşime?" Hâlâ susuyordum hiçbir şey söyleyemiyordum. "Tamam Mücahit abi sakin ol. Yeterince Eylem sarsıldı." Diyerek gözleriyle beni işaret etti. "Nazlı..." Zar zor çıkan sesimle Nazlı'ya seslendim. "Efendim söyle Eylem." "Eşyaları topla. Bu hastaneden gidelim." Nazlı beni kendine çekti ve sarıldı. "Ağla hıçkıra hıçkıra ağla ama susma Eylem. Böyle susma." Diyerek saçlarımı okşamaya başladı. "Nazlııı beni öptü." Diyerek hıçkırarak daha çok ağlamaya başladım.Fethi'den Anlatım
Gecenin bir yarısı olmuştu ama hâlâ uyuyamamıştım. Göğsüme oturan öküz beni uyutmamakta kararlıydı. Üstüme bir eşofman üstü geçirip alayın bahçesine çıktım. Derin derin nefesler almama rağmen içimde ki sıkıntı geçmemişti. "Abi gecenin bir yarısı oldu niye yatmadın." Tahir'in sesiyle ona doğru döndüm. "İçimde bir sıkıntı var uyutmadı gitti." Sıkıntılı sesimle Tahir yanıma gelip oturmuştu. "Hayır olsun abi." Diyerek elini dizine vurmuştu. "Bilmiyorum ki operasyondan döndükten sonra içime bir sıkıntı oldu." Tahir eliyle karşıyı işaret etmesiyle ona doğru döndüm. "Mücahit abi bu saatte nerden geliyor böyle düşünceli düşünceli." Gerçketen de Keşanlı'yı ilk kez bu kadar düşünceli görmüştüm. "Keşanlı...Keşanlı...Keşanlı" Kısık sesle bağırmamızı bile duymadan geçip gitmişti. Bizde arkasında yatakhaneye girmiştik. "Keşanlı..." Diyerek omzuna dokunmamla elini yumruk yapıp yüzüme getirmesine ramak kalmıştı. "Nerden böyle sen?" Sorumla gözlerini benden kaçırmaya başlamıştı. "Tahir sen odana git." Deyince Tahir odasının yolunu tutmuştu. "Sende benle bahçeye gel." Diyerek Keşanlı'nın kolundan tuttuğum gibi dışarı çıkardım. "Kısa ve net bir şekilde soru sorucam sende doğruyu söyleyeceksin." Gözlerini benden kaçırmaya devam etse de kafasını olumlu anlamda salladı. "N'oldu Keşanlı.?" "Eylem'in doktoru Altan var ya...Eylem'i öptü. Bende onun ağzını yüzünü dağıttım ama Eylem hiç iyi değil kardeşim. Hemde hiç iyi değil." İnanmayan gözlerle Keşanlı'ya bakıyordum. "Şaka de şaka de Keşanlı bekliyorum. Yapmadı öpmedi Eylem'i piç. Bir şey söyle." Diyerek iki kolunu tuttum ve sarstım. "Maalesef doğru."
Selam DELİFİŞEKLER🤗 Diğer bölüme 55 yorum almasa da bu bölümü atmak istedim çünkü en az iki hafta buralarda yokum.🙂 Bölümün bir kısmını ciddi anlamda heyecanlı heyecanlı yazdım.😆Bölüme vote atalım, 45 yorum yapalım belki bir bölüm daha atabilirim. Yorumlara bağlı. Hepinizin güzel kalplerinden öpüyorum.😙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEDEN BEN (Tamamlandı)...
FanfictionSevmek insanı tekrardan yaralar mı? Fethi:Zengin bir ailenin tek oğlu. Ailesi ile Askerlik yüzünden kavga etmiş. Eylül ile askerliğin ikinci yılında tanışmış ve evlenmiş. Bir yıl sonra bir bebek sahibi olmuşlar ama timin düşmanı Derman bebeklerini...