25.Bölüm

1.1K 92 148
                                    

Aşk Beklemez;Hazır Değilim

Eylem'den Anlatım

"Neden bu kadar içiyorsun be kızım?" Masaya oturan yaşlı adam ağlamaktan şişmiş gözlerimle baktım. "Kırıldım...öyle bir yerime denk geldi ki canım çok yandı bunda." Elime aldığım rakı kadehini kafama diktim. "Kırıldın ve çareyi bu merette mi arıyorsun? Çaren bu mu?" Diyerek eline rakı şişesini aldı. "Çare yok buna içmekten başka. İçiyorum çaremi bu merette arıyorum belkide." Adam rakı şişesinden kadehe rakıyı doldurup benimle birlikte içmeye başlamıştı. "İyi bu gece çaremizi bu merette arayalım." Diyerek bir yudum daha almıştı. "Sevdiğim adamı bir kadınla öpüşürken gördüm." İtirafımla bir rakı bardağının dibi görülmüştü. "Sevdiğim kadını iki yıl önce verdim toprağa. Elli beş sene tam tamına elli beş sene bir hayatı paylaştık iyisiyle kötüsüyle. Bir sabah kavga etmiştik sebebini hâlâ hatırlayamıyorum kızım kusura bakma. Bizim kızın yanına gidicem dedi bir süre için. Kızgındım ona. Git dedim. Kızın yanına gideceği araba kaza yapmıştı. Onun ölüm haberini duyunca kendime kızdım. Keşke onu daha çok sevseydim diye. Küçük bir kavgaydı oysaki ama kızgındık kırılmıştık ama seviyorduk birbirimizi ilk gün ki aşkla. Kara toprağa öylece verdim. Sonra bu merete başladım. Acın geçti mi diyecek olursan, geçmedi be kızım geçmedi. Keşke onu daha çok sevseydim dedim. Biraz daha zaman dedim ama olmadı kızgındık kırılmıştık." Adam elinde ki rakı kadehini bitirmişti. "Ben iyiki o dedim. İyiki o çünkü ben o kadından başkasıyla yapamazdım." Artık benim gibi ağlayan yaşlı adama bakıyordum. Sevdiğinden alıkoyulmuş. "Sevdim onu hemde çok sevdim ama dedim ya öyle bir yerimden kırıldım ki toplanamaz, onarılamaz gibi." Adam tebessümle yüzüme bakıp bir tane daha içmişti. "Şimdi öyle sanıyorsun ya ona bir şey olsa sen yaşayamazsın. Düşünsene sevdiğinin öldüğünü." Düşünmeye başlamıştım. Tarif edilemeyen ölümü sevdiğim adama düşündüm. Boğazımın düğümlenmesi nefesimi kesmişti. Yutkunmaya çalıştığımda yarıda kalmıştı. "Onsuz olmaz. Yapamam. Yaşayamam ama kalbim kırık. Bu kalple onu sevicem. Parçalara ayrılmış her bir yere ayrılmış parçaları nasıl birleştiricem."
Adam elimi bir baba şefkatiyle okşadı. "Onu sen değil, sevdiğim dediğin adam yapacak." Yüzümde oluşan acı gülümsemeye engel olamamıştım. "Aşk beklemez." Diyerek kapıyı gösterdi. "Beklemez." Diyerek oturduğum yerden kalktım. Adamın elini tutup öptüm. "Teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim." Büyük bir heyecanla çıktım.

Alaya geldiğimde taksiden indim. Telefonumu çıkarıp Fethi'yi aradım. İlk çalışta açmıştı. "Eylem seni çok merak ettim. Nerdesin?" Fethi'nin sesini her duyduğumda kalp ritmim değişirdi ama içimde bir öyle bir acı vardı ki bırakın ritmimin değişmesini acımı bile hafifletmemişti. "Gel ben alayın girişindeyim." Bir şey söylemesine izin vermeden telefonu kapattım. Bunu yapıp yapmamakta emin değildim ama Fethi'nin sevmeye vakti yoktu. Belki bu geçireceğimiz son gece. Belki onu sevebileceğim tek gece. Beni düşüncelerimden ayıran şey Fethi'nin bana sarılmasıydı. Onu itmemiştim ama sarılmamıştım da. "Fethi biraz yürüyelim mi?" Diyerek alayın girişinden ters yöne doğru yürümeye başladım. Arkamdan gelişimi ayak sesinden duyabiliyordum. "Bir söyle ve benim içimde ki bu acı geçsin." Ona doğru döndüm ve yalvarır gibi ona baktım. Koyu kahve gözü gecenin siyahında daha da koyulaşmış. "Ebru'ydu beni öpen sana yemin ederim ki o öptü Eylem. Biradan gidiyormuş tahini çıkmış ağlıyordu. Evlenelim dedi. Gitmemesi için. Bende evliyim dedim. Sonra beni öptü. Sen görmüşsün o arada da." Fethi'ye uzanmak için parmak ucuma yükseldim ve elimle dudağının üstünü silip öptüm. "Bu dudakları öpünce beni hisset." Elini tutup saçlarıma dokunmasını sağlamıştım. "Ellerin sadece benim kamelyalı saçlarımı okşasın." Elimi yüzünde ki gamzelere yerleştirdim. "Gamzelerini sadece benim olsun. Sadece benim Fethi." Ellerimi ensesinde birleştirdim ve göğsüme sindim. "Ben aşka geç kalmak istemiyorum. Her geceyi son gece yaşıyormuş gibi yasayalım. Biz aşka geç kalmayalım Fethi. Seninle elli beş yıl değil bir asır yaşarım. Son nefesimi seninle birlikte vermek istiyorum." Göğsüne bıraktığım göz yaşlarımı, Fethi beni göğsünden kaldırdı ve baş parmağıyla göz yaşlarımı tek tek sildi. "Aşka geç kalmayalım o zaman." Diyerek dudağımı öpüp geri çekildi.

NEDEN BEN (Tamamlandı)...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin