Asker,Gazteci;Kan Kokusu
Eylem'den Anlatım
Doktorun odaya gelmesiyle Fethi oturduğu sandalyeden kalktı ve diğer tarafıma geçip elimi tuttu. Doktor endişeli gibiydi ya da ben öyle görüyordum. Bilmiyorum. "Öncelikle şunu belirtmek istiyorum ilk üç aydan önce kanamalar olabilir. Tabii bunun şiddeti her zaman için farklıdır. Evet durumunuz kritik ama bu gebeliğinize engel değil. Düşük tehlikesi ilk üç ayda gözlenen bir durum zaten. Kanamanızı biraz geçte olsa kontrol altına aldık. Şimdi bebeğe bakalım. O nasılmış?" Doktor iyi bir şey mi söylemişti? Bunu anlayamamıştım doğrusu.
Doktor hastane önlüğünü sıyırdı ve kasıklarıma buz gibi jeli sürdü. Ultrason başlığını kasıklarımda sert bir şekilde gezdirdi. Ürpermiştim doğrusu. Korkutuyordu beni. Daha önce hiç böyle bir deneyimim olmamıştı. Çok farklıydı bu çok farklı. Hislerimi anlatacak en ufak bir duygu bulamıyorum.
Kulaklarımı dolduran hızlı sesle doktora baktım. Gülümsüyordu. "Bebeğinizin kalp atışları." Gözlerim direk Fethi'yi bulmuştu. Suçluluk duygusu vardı yüzünde ama gözlerinde ki inci taneleri dayanılmazdı. Elini sıktım. Gözleri beni bulmuştu. "Bu...muhteşem." Birçok şey söylenebilirdi bu durumda. "Senin gibi muhteşem bir kadında can buldu." Bu duygu çok çok başkaydı. Anlatamayacağım kadar güzeldi.
Kalp atışlarının sesi...
1 Hafta Sonra
"Anladım." Diyerek telefonumu kapatıp sehpaya fırlattım. Benden istedikleri haberi nasıl yapacaktım? Yalan bir haberi nasıl gerçek gibi gösterecektim.
Kapı zilinin çalmasıyla düşüncelerimden ayrıldım. Koltuktan kalktığım gibi kapıya baktım. Gelen Nazlı'ydı. Gülen yüzüyle içeri girdi. "Küçük KULAKSIZ nasıl?" Şen sesiyle elini karnıma götürüp okşadı. "Iyiymiş gibi mi duruyor?" Bıkkın sesimle Nazlı'dan ayrılıp oturduğum koltuğa tekrar kendimi attım. Nazlı'da arkamdan gelip oturdu. "N'oldu?" Endişeli sesiyle, derin bir iç çektim. "Hiçbir şey olduğu yok Nazlı. Sadece iş stresi çekiyorum." Nazlı elimi tuttu. "Eylem işi bıraksan mı artık?" Umarım yanlış bir şey duymuşumdur aksi takdirde iyi olmayabilir. " Ne?" Herkesin verebileceği bir tepkiydi. "Eylem çalışmak zorunda değilsin. Fethi abi zaten çalışıyor. İkinize de bakabilecek durumu var." Hızla oturduğum yerden kalktım. "Sen ne diyorsun Nazlı ben bu iş için ailemi karşıma aldım. Asla...Asla ama asla işimi bırakmam." Nazlı'da oturduğu yerden kalkıp bana destek olurcasına sarıldı. "Eylem en azından bir süreliğine lütfen." Diyerek ben ayrıldı ve birkaç adım geriye gidip gözlerini gözlerime dikti. "Bak ben o cehennemi gördüm. Anladın mı? Nasıl bir yer olduğunu sende gördün. En azından hamileliğin boyunca.
Bu haberi yapabilirsem izin alabilirdim ama haber yoksa izini asla vermezlerdi. Haberi yaptıktan sonra ayrılabilirdim izne. "Eylem ne diyorsun?" Başımı sağa solan salladım. "Haklısın...bi süre zaten."
Fethi'den Anlatım
"Eee abi nasıl gidiyor yengeyle?" Tahir'in sorusuyla okuduğum kitaptan başımı kaldırdım. "İyi." Diyerek okuduğum kitaba başımı tekrar gömdüm. "Abi?" Tahir'in sesiyle yine kitaptan başımı kaldırıp baktım. "Ne?" Dememle oturduğum deri koltuğa geldi. "Mücahit abimle Ateş abimi ne zaman affediceksin?" Sorusuyla gözlerimi devirdim. "Biz küs müyüz oğlum?" Diyerek kitaba tekrar elime alıp kaldığım yerden okumaya başladım.
Yavuz komutanın içeriye girmesiyle olduğum yerden kalktım. "Rahat." Demesiyle rahata geçerken endişeli gözlerimizi üstünde dolaştırdık. "N'oldu komutanım kötü bir şey mi var?" Keşanlı işte her zaman vatanı içini yanıp tutuşan kardeşim. Yok. Düğüne gidiyoruz. Köyde bizi görmek istiyorlar. Hazırlanın beş dakikanız var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEDEN BEN (Tamamlandı)...
FanfictionSevmek insanı tekrardan yaralar mı? Fethi:Zengin bir ailenin tek oğlu. Ailesi ile Askerlik yüzünden kavga etmiş. Eylül ile askerliğin ikinci yılında tanışmış ve evlenmiş. Bir yıl sonra bir bebek sahibi olmuşlar ama timin düşmanı Derman bebeklerini...