1.''Giriş''

2.8K 142 46
                                    

''Nabzının dakikada kaç kez attığını merak ediyorum.Seni öptüğümde dudağının nasıl titreyeceğini ,gözyaşlarının önce hangi gözünden aktığını merak ediyorum.Güldüğünde vücudunun nasıl sarsıldığını ezberlemek istiyorum.Aşkının beni ne kadar sarhoş edebileceğini göstersene bana ?''

   Siyah defterimi kapatıp , yandan asılan siyah okul çantamın içine koydum.Ve , evet ; karne günü defter getiren tek kişi -yoksa mal mı demeliyim- bendim.Ama ben hep defterle gelirdim.Sadece okula değil.Çarşıya , AVM'ye , kafeye , sahile , komşuya...Heryere.İçine yazdıklarımı sadece 'ben' görür , bilirdim.

Sadece ben ; Bulut Barkın.

Okulun , asi , içine kapanık , yalnız , tontiş , antipopüler , şair çocuğu.

''Bakın burda kim var , duygusal inek.''dedi yapmacık ağlamaklı bir sesle , Enes.Okulun pek popüler olamayan , ilgi manyağı egoisti.

Ah , sanırım az önce defterimi sadece ben okurum demiştim.Yanlızca bir kez , tamam iki kez ,Enes  defterimi -zorla- okumuştu.Tamam ısrar etmeyin belki dört kez okumuştur ama daha fazlası yok.

''Benimle uğraşma Enes.''

''Neden , o ucuz dramatik yazılarını ben burdayken yazamıyor musun ?''

''Benimle uğraşma yoksa...'' dedim ayağa kalkıp Enes'in karşısına dikilirken.

''Yoksa ne ? Siyah defterinle beni döver misin ? Hahaha'' dedi yalandan bir kahkaha atarak.

Ona cevap verip vermemekte kararsız kalmıştım.

''İstediğimde senden daha sert ve pislik olabilirim.'' Ben mi dedim bunu ? 

''Burda bana iltifatlarını (!) görmezden gelip sana odaklanıyorum.Kanıtla o zaman.'' Harika.Nasıl kanıtlayacaksın Bulut ?

''En kısa zamanda kanıtlayacağım.'' dedim kendimden emin görünerek.Ama sadece görünerek.Emin falan değildim yani.

Oradan uzaklaştım.Tamam genelde yufka yürekli duygusal , şiirsel konuşan , çelimsiz,sıska , korkak biri olarak tanınıyorum.Şimdi farkettimde harbiden dalga geçilecek tipmişim.Ama şu Enes'e gününü göstermek için 1 kerelik sert çocuk olabilirim değil mi ?

Lütfen , olabileyim.

***

''Nisa''

''Emir''

Hocanın ismini söylediği herkes yanına gidip karnesini alıyordu.Sınıfta hiç kimse takdir veya teşekkür alamamıştı.İlk dönem olduğu için hocalar pek takmıyorlar.

''Bulut.''

Zırt sesini duydunuz mu ? Zurnanın zırt dediği yere geldikte.

''Aferin oğlum koca sınıfta takdir alabilen tek sen varsın.'' Sizce sevinmeli miyim ? 

Sınıftan gülüşme sesleri geldi.Tamam biliyorum , ultra mega zekaya sahip olabilirim.Hocaların verdiği zilyon sayfa ödevi kelimesi kelimesine doğru yapmış olabilirim.Ama neden takdir veriyorsunuz ki ? Tahmin edeyim.Büyük ihtimal zaten yerin altına kadar inmiş ezikliğimi , magmaya kadar düşürmek için.

''Teşekkürler hocam.''  dedim yüzümde kızarıklık olmadığını umarak.

Tüm karneler dağıtıldığında derin bir nefes aldım.Dönemin son zili çaldığında 15 gün hiç insan yüzü göremeyeceğimi hatırlayıp üzüldüm.Arkadaşınız yoksa tatiller eziyet demekti.Yalnızlık demekti.Gerçi ben garip bir şekilde yalnız olmayı seviyordum.

Ta ki o hayatıma gelip , hayatımın ta kendisi olana kadar.

♛♛♛

Bu bölüm duygusa tontişimizi tanımanız içindi.Kısa tuttuğumu biliyorum :/ 2. bölümde kızı tanıtacağım ve olaylara giriş olacak.Yorumlar beni mutlu eder açıkçası :D Bi de şu yıldızın rengini değiştirmeye ne dersiniz ? :D

Çilekli SütHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin