Çilekli Süt

14.''Ayrılık"

Acılar vardır , acılardan büyük. Insan vardır acılarla büyür.

-Ase Marley

Keşke dersiniz , bu haberi duymasaydım , hayat 5 dakika öncesine geri sarılsa ve ben bunu duymadan uzaklaşmış olsam burdan. Ama hayat tüm hızıyla devam eder ve siz hiç bir şey yapamadan , acınızla başbaşa kalırsınız. Keşke dersiniz , hayatı dondurup uzaklasabilseydim buradan. Ama tüm yapabildiğiniz , ağlamamak için gözlerinizi sımsıkı kapatmak olur.

276 Retweet.

569 Favori.

Çünkü fenomen olmak bunu gerektirir. En son tweetime gelen favori ve retweet sayısı karşımda duruyordu. Memnuniyetle gülümsedim. Bu siteyi , bu sitenin insanlarını , tweetleri , her şeyi seviyordum. Kendi profilimden çıkıp anasayfaya geçtim.

Anasayfada sadece tweet okurdum ve inanın bana bu çok eğlenceli.

Mesaj kısmında '1' sayısı görününce hemen açtım. Ezgi'den gelmişti.

Gönderen : @BayanÇilekk

"Bugün akşama doğru sahilde buluşalım mı?"

Gönderilen : @BayanÇilekk

"Tamam olur. Bir şey mi oldu ?"

Çok geçmeden cevap geldi.

Gönderen : @BayanÇilekk

"Bilmen gereken şeyler var. Konuşmalıyız."

Neyi bilmem gerektiğini merak etmiştim. Ama ısrar etsem de mesaj yoluyla söyleyeceğini sanmıyordum. O yüzden ısrar etmedim ve sadece saati sordum.

Gönderen : @BayanÇilekk

"18:30'da ilk buluştuğumuz yere gel. Çıkmam gerek görüşürüz. "

Ona görüşürüz yazdıktan sonra Twitter'da yapacak bir şey bulamadım. Saat henüz 16:30 du ve buluşmaya çok vardı.

Aklıma Esin'in twitterı olabileceği gelince , Ezgi'nin takip ettiklerinin listesine girdim. 530 Kişiyi takip ediyordu. Bayağı bir arama yaptıktan sonra Esin'in gülümseyen fotoğrafıyla karşılaşınca durdum.

@BayanKahkaha kullanıcı adıyla kaydolmuştu. 7/24 gülümseyen birisi için çok doğru seçilmiş bir kullanıcı adıydı.

Gerçekten hiç mi üzülmezdi ? Hep mi neşeli olup , gülerdi ? Hiç dertlenmez , ağlamaz mıydı ? Bu kadar negatif duygu varken nasıl sadece pozitif olduğunu düşündüm.

Belki de gerçekten o kadar neşeli değildi. Dışı rengarenk olan bir gökkuşağı gibi görünüp , içinde aydınlatılamayacak bir karanlığı barındırabilirdi pekala.

Ya da göründüğü gibiydi işte. Hayatın komik , güzel taraflarını görüp , kötü taraflarını hiçe sayan birisi de olabilirdi. Sevmenin , sevilmenin , kahkaha atmanın büyüsüne kapılıp , tüm kötülüklere kapatmıştı gözünü belki de.

Böylece Esin olmuştu. Gülen , sevinen , seven , sevilen. Gözlerinde dünyanın tüm renklerini barındıran. Hayata 4 elle -hatta bacaklarıyla bile- sarılmış olan bizim Esin çıkmıştı ortaya.

Belki hepimiz Esin olmalıydık.

Keşke olabilseydik.

Ama Allah aşkına birinin lakabı Tontişken nasıl Esin gibi olabilirki ? Tontiş nedir Allah'ım ? Enes' e bir kez daha lanetler okumaya başladım.

Düşüncelerim iğrenç lakabımın aklıma gelmesiyle bölününce , gerçek dünyaya döndüm ve Esin'i takip edip , twitter'dan çıktım.

Kitaplığıma ilerleyip hiç okumadığım , ama kendimi bildim bileli kitaplığımda duran şiir kitabını alıp yatağıma oturdum. Ünlü şairlerin şiirlerinin derlemesinden oluşuyordu. Oturdum yatağıma ve ilk sayfayı açtım. Tarih ve isim yazıyordu.