İthaf isteyen ?
Hızlıca eve koştum , ve sanırım ışınlanmayı bulan ilk insanım çünkü o mağazadan çıkmamdan eve varmama kadar geçen zamanı hatırlamıyorum.
Bunun için ya ışınlanmış olmalıyım ya da zihnim çok meşgul olduğu için hiçbir şey düşünemeden hızlıca geldim eve.
Şimdi düşündümde , ikincisi daha mantıklı.
Son kez derin bir nefes alıp , kapıyı tıklattığımda , kapının açılmasına kadar geçen zaman dilimi sonsuza kadar sürmüş gibi geldi.
Annemin solgun yüzüyle karşılaştığımda , heyecanlı ve meraklı olduğumu belli etmemeye çalıştım.
''Bu kadar heyecanlanma Bulut , öğreneceğin şey hiç iç açıcı değil.''
Anne işte , anlıyor. Yoksa rol yeteneğim iyidir yani. Gerçekten.
Tekli koltuğa oturan anneme en yakın yere , yani üçlü koltuğun en sağına oturdum.
''Bunu öğrenmeyi gerçekten istiyor musun ?''
Hızlıca kafamı salladım. Hangi çocuk anne babasının boşanma nedenini öğrenmeyi istemezdi ki ?
''Babanı her zaman seveceğine söz ver. Ne olursa olsun onu yargılama.'' Ben babamı zaten her zaman severdim. Bu da neydi böyle ? Çok üstünde durmadan annemin istediğini yaptım.
''Söz , anne.''
''İlk başlarda sadece şüphelenmiştim , kavgalarımız bu yüzdendi. Yapmaz demiştim , gördüğümde de inanamadım.''
Sesi zor çıkıyordu çünkü konuşurken bir yandan ağlamamak için kendini sıkıyordu. Gözlerini yukarıya dikip koluyla yüzünü sildi.
Merakım gittikçe artarken , kafamda oluşan ihtimalleri hızlıca savuşturdum. Benim babam yapmazdı çünkü.
''O kapıyı açtığımda , babanı başka kadınla görmeyi hiç beklemiyordum Bulut. Baban beni aldattı.''
Baban beni aldattı.
Aldattı.
Hiç cevap vermedim. Hıçkırdım. Ağlamamak için savaş verdiğinde çıkan türden bir hıçkırık.
Tüm çığlıklarımın , duygularımın sözcüsü olan bir hıçkırık.
Annem orda öylece ağlamaya başladığında , bu sefer kaçmamakta kararlıydım. Tekli koltuğun kenarına oturup anneme sıkıca sarıldım.
Evet , gerçek buydu ve ben bundan hiçbir şekilde kaçamayacaktım.
Ve asla annem ağlarken , ağlamayacaktım. Bunu daha sonra tek başımayken yapabilirdim.
Sonunda annem ağlamayı kestiğinde benden yavaşça uzaklaştı ve bir şey demeden kalkıp odasına doğru yavaş adımlarla ilerledi.
Artık biliyordum. Öğrenmek için günlerce uğraştığım , öğrenemediğimden meraktan kendimi yediğim ayrılma nedenini artık biliyordum.
Tüm kalbimle , en içten duygularımla , bunu hiç öğrenmemiş olmayı diledim.
Ben de annem gibi yapıp , yavaş adımlarla odama ilerledim. Beyaz kapıyı ittirip içeri girdiğimde , odamın açık penceresinden içeri süzülen günün son ışıklarını görmemek için , perdemi çektim.
Yani , çok garipti. Birisine güvenmiştim ve o bunu boşa çıkarmıştı.
Güven kolay oluşan bir şey değildi. Elmas gibiydi. Tek fark şuydu ki , elmas milyonlarca yılda oluşurken , bizim o kadar vaktimiz olmadığı için , güven seneler içinde oluşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çilekli Süt
ChickLitÇilekli sütü ne kadar sevdiğini de bilirim.İnan bana seni dünyada kalan son çilekli sütün en son damlasında bile delicesine sevebilirim. Ve sen , beni seversen , yüreğinin beni seven her hücresinden öperim... Bu Kitap 28 Ağustos 2014 tarihinde yayın...