15.''Çaresizlik."

957 57 26
                                    

2 günde 2 yb. Süferim ? hayır süper değil , süfer.

Gözlerini öyle bir açtı ki , bir an çizgifilmlerdeki gibi iki metre fırlayıp yerine girecek sandım.

''Gerçekten mi ? Ben...Çok üzüldüm.''

''Bir de bana sor.'' Fısıltıyla karışık bir sesle söylemiştim.

''Peki neden ayrılıyorlar ?''  Sahi , neden ayrılıyorlar ? Yavaşça Ezgi'ye döndüm.

''Bilmiyorum , sormadım.'' Ne saçma bir cevap.

''Sen ciddi misin ?'' Kafamı salladım.

''Şaka yapar gibi halim mi var ?''

''Bana bir şey söylendiğinde ilk tepkim 'neden' sorusunu sormak olur ve sen annenle babanın ayrılması gibi önemli bir konunun nedenini bilmediğini mi söylüyorsun ?''

Kafamı salladım.

''Şiir kitabı okuyordum yatağımda. Kapı çalındı. Açtığımda annem ağlıyordu. 'Baban' dedi ve daha çok ağladı. Babama bir şey oldu sandım. O kadar korktum ki.'' Ezgi'ye baktığımda gözleri buğulanmıştı , tıpkı benim gibi. ''Ayrılıyoruz dedi. Sonra koşmaya başladım ve buradaydım en son. Seni görünce yanına geldim. Artık birbirlerini sevmeyecekleri düşüncesi beni çıldırtıyor. Ben ne zaman iyi bir şey yapsam el ele tutuşup , gözlerindeki ışıltıyla bana bakarlardı. Artık o görüntüyü göremeyecek olma fikri lanet hayatımı boka sarıyor.''

Hıçkırarak ağlamaya başladım. ''Ezgi korkuyorum. Yağmurda sokakta kalan serçe kadar... Korkuyorum.'' Hıçkırıklarımın arasından zorlukla söylemiştim.

Tamemen boşlukta hissediyordum. Düşünemiyordum. Sadece korku vardı. Yalnızlık korkusu. Mutlu bir aileye sahip olamama korkusu. Hissediyordum. Tüm hücrelerime bu duygu işlemişti sanki.

''Şey , birbirlerinden nefret etmeyecekler ve seni sevmeyi bırakmayacaklar.'' Burnumu çekip Ezgi'ye döndüm.

''Ya başkalarıyla evlenirlerse ?'' Omuz silkti.

''Yine de sana olan sevgileri azalmayacak. Önemli olan da bu zaten. Hiç değilse seni koruyabilecek bir baban ve seni önemseyen bir annen hep olacak. Sırf ayrılıyorlar diye bu kadar üzülme.''

Anlamıyordu. Anladığını sandığında bile anlamıyordu.

''Annemi öyle bırakmamalıydım.'' Bana dönüp kafasını salladı. ''Evet , bırakmamalıydın.''

Teselli etseydin de olurdu tabi ama yinede sen bilirsin Kızıl.

Ayağı kalkıp , popomu ellerimle silkeledim. Ben kalkınca Ezgi de kalktı.

''Erkekler ağlamasın lütfen. Maymuna benziyorsun.'' dediğinde gülümsedim.

''Ama ben muz sevmem.''

''Hangi meyveleri sevdiğini tartışmayacağım seninle.'' Tekrar gülümsedim.  Parmak uçlarında kalkıp boynuma sarıldı. Kafasını göğsümün üstüne koydu. Tam kalbimin üstüne. Kalbim daha hızlı atmaya başladığı için olsa gerek , kıkırdadı.

''Sanırım kalbin görevini fazla ciddiye alıyor.'' dediğinde gülen taraf bendim.

Hiçbir şey söylemeden beline kollarımı sardım. Kafamı saçlarına yaslayıp kokusunu içime çektim.

Şampuanını biliyorum ama marka vermek yok. Reklam oluyor sonra. Benden ayrıldığında bir süre konuşmadı.

''Annene ne olduğunu sormalısın Bulut.'' Ah , ismim dudaklarının arasından öyle ritmik çıkıyordu ki , sadece bu sesi dinleyip , ölmeyi bekleyebilirdim.

Çilekli SütHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin