2."Sinema"

2.1K 106 35
                                    

"17 yaşındaki genç B.B. 15 günlük -olağanüstü derecede sıkıcı-tatilinin 2. günü evde bol abur cubur eşliğinde defterine yazı yazarken , yanlışlıkla kola yerine mürekkep  içmesi sonucu zehirlenerek can verdi."

Evet , harika gazete haberi.Kesin böyle yazacaklar.Iki gündür herkes arkadaşlarıyla gezip eğlenirken benim en büyük eğlencem , 1 dakikada en fazla cips yeme rekoru kırmaya çalışmaktı.

Kapağında kurukafa resmi olan siyah defterimi kapatıp kenara koydum.İçine yazdıklarım hala aklımdaydı.

''Sanki kanatların varmış gibi geliyor.Birazdan kanatlanıp uçacaksın ve bir daha geri gelmeyeceksin ve beni kendi yalnızlığımda nefessiz bırakacaksın gibi.Seni daha sıkı tutmak isterken daha çok kaybediyorum.Kelimeler tükeniyor.Kalemim bitiyor ve hiçbir şey içimdeki seni anlatmaya yetmiyor.'''

Bu kadar duygusal olduğum için annemler bazen 'yumuşak' olduğumu düşünüyorlar.Nasıl bir yumuşak olduğunu anladınız bence.Niye böyle bir şey düşündüklerini anlamıyorum.Tamam gece yarısı kalkıp defterime bir şeyler yazarak ağlıyorum , hiç kız arkadaşım olmadı , ailemden azar işitince gözlerim doluy- ah tamam şimdi anladım.

Laptopumu açıp vizyondaki filmlere göz attım. Harika bir  komedi filmi görmemle yataktan fırlamam bir oldu.Evde sıkıntıdan patlamaktansa tek başıma sinemaya gitmek daha iyi bir seçenekti.

Siyah tişört ve -rengini söylememe gerek var mı- pantolon giyip defterimi ve paramı alıp evden çıktım.

Annem ve babam evde yoktu.Ikisi de hastanedeki nöbetlerindeydiler.Babam doktor , annem başhemşire.

Eve pekte uzak olmayan sinemaya vardığımda , internette gördüğüm filmin afişini göremeyince , henüz buraya gelmediğini anladım.Diğer.filmlerde pek ilgimi çekmedi. Hayal kırıklığıyla çıkışa yönelmişken O'nu farkettim.

Muhtemelen şu an hayatımın kadınını görmüş olmam  , aramızda romantik bir bakışma geçmesi sonra mutluluktan ölmemiz falan gerekiyordu. Ama hayır , çıkışa bakınca tek gördüğüm sinsi bakışlarıyla bana yönelmiş bir adet Enes'ti.Ve yanında duran iki arkadaşı.

"Merhaba tontiş" dedi yapmacık bir şirinlikle.Zaten Enes bu değil miydi ? Yapmacık.

Ve tontiş , Enes'in bana taktığı ve tüm okul tarafından bilinen lakabımdı.Ama ben insanlara aldırmamayı ve bu lakapla övünmeyi seçtiğim icin Enes daha çok deli oluyordu.

"Ne istiyorsun Enes ?" sesim bıkkın çıkmıştı.

"Kanıtlaman için uygun bir zaman" Bana bir şey hatırlatmak istiyor gibiydi.

Kanıtlamak ama neyi ? Okulun son günü yaptığımız konuşma aklıma gelince yüzümü buruşturdum.Karne günü sorduğum bir soruyu tekrarlamak istiyorum. Zırt sesini duydunuzmu ? Zurnanın zırt dediği yere geldikte.

"Şey aslında ben...işim...yani" Bahane bulamayınca kafamı kaldırıp yüzüne baktım. "Evet uygun bir zaman."

"Harika.O zaman şurdaki kızları kullanabiliriz"

Işaret ettiği yere bakınca 3 kız gördüm. Biri sarışın , biri esmerdi.Ama asıl dikkatimi çeken açık kumral olandı.

Siyah süpermen tişörtü ve siyah taytı vardı. Siyah kıyafetleri , turuncuya yakın kumral saçlarını ortaya çıkarmıştı.Fazla...Sert görünüyordu.Hani şu Tumblr'daki bad girller gibiydi.

Kendime gelince Enes' e döndüm.

"Hayır bir kıza çıkma teklifi edemem."

"Ne ? Hayır bunu istemeyecektim. Çıkma teklifi etmek sert olduğunu kanıtlamaz" kahkaha atması 3 kızın buraya kısa bir bakış atmasına neden olmuştu.

Çilekli SütHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin