MERAL:
İçerden gelen silah sesi ile Kader Songül diye çığlık atıp kendini yere bırakmıştı. Güney ise içeri fırlayıp girdi Eylül ve bende içeri koştuk Cemre ve Cenk ise Kader'i sakinleştirmeye çalışıyordu. İçeri girdiğimiz an donup kalmıştık.Meral: Songül hayır hayır Songül vurulmuş olamaz Songül kardeşim.
Güney: Songül aşkım aç gözünü Songül ambulans çağırın Songül sevgilim.
Eylül: Songül bırakma bizi lütfen dayan bak ambulans geliyor.
O sırada Kader,Cemre,Serkan,Cenk, Mert ve Gökhan'da içeri gelmişti.
Kader: Kardeşim Songül Songül aç gözünü nerede sen vurdun kardeşimi şerefsiz ne istedin ondan.
Adam: İnşallah kurtaramazsınız.
Güney birden Songül'ün yanından kalkıp adama yumruk atmıştı.
Güney: Ne istedin lan ondan ne istediniz şerefsiz gücünüz masum bir kıza mı yetiyor lan ona birşey olsun öldürürüm seni duydun mu lan.
Polis: Tamam sakin olun lütfen biz tutukluyoruz.
Güney: Allah belanızı versin lan Songül'e birşey olsun yaşatmam sizi.
Serkan: Güney tamam tamam gel buraya.
Güney: Songül aşkım dayan geliyor ambulans.
Songül: Gü-güney.
Güney: Aşkım aşkım iyisin birşey yok zorlama kendini iyi olacaksın.
O sırada Songül gözlerini kapatmıştı.
Meral: Hayır Songül aç gözlerini kapatma.
Cemre: Songüüüül dayan lütfen dayan.
Ambulans gelmişti hemen Songül'ü hastaneye kaldırmışlardı bizde hemen Feride hanıma haber vermiştik yarım saat içinde hastaneye gelmişti.
Feride: Kızlar nerede Songülüm nerede.
Gökhan: Ameliyata aldılar Feride hanım.
Feride: Kızlar toparlanın lütfen toparlanın Songül iyi olacak Güney hadi lütfen biraz toparlanın.
Meral: Benim yüzümden onu tek gönderdim bakkala.
Feride: Meral saçmalama nereden bilebilirdin.
Serkan: Asıl benim yüzümden lan orada o kadar erkek duruyoruz biz dururken Songül gitti bakkala.
Güney: Benden başka kimsenin suçu yok ben onunla bir haftadır konuşmuyordum saçma sapan bir neden yüzünden eğer ben yanında olsaydım küs olmasaydık onun yerine ben gidecektim.
Feride: Ya yeter artık kendinize gelin kimsenin suçu yok tamam mı Songül'de iyi olacak iyileşecek o merak etmeyin sakin olun lütfen hadi kızlarım siz hep demiyor musunuz biz kardeşiz diye güçlü durun ki kardeşiniz de sizden güç alsın.
O sırada ameliyathane kapısı açılmıştı ve doktor çıkmıştı herkes başına toplanmıştı.
Güney: Nasıl Songül iyi demi.
Doktor: Biz göğüs kafesi bölgesine isabet eden kurşunu çıkardık kanaması da durdu zaten hastaneye getirildiğinde de çok kan kaybetmişti ve iç kanaması vardı ama kanamayı kontrol altına aldık şu an uyanmasını beklemekten başka çaremiz yok.
Cemre: Nasıl yani ya uyanmazsa ne olacak.
Doktor: En kötü ihtimale bile kendinizi hazırlayın biz elimizden geleni yaptık geçmiş olsun.
Eylül: Ya ne demek en kötü ihtimale hazırlayın kendinizi siz doktor değil misiniz uyandırın kardeşimi.
Kader: Boşuna mı okudunuz bunca yıl.
Feride: Kızlar tamam uyancak Songül güçlü bir kız.
Songül'ü sedye ile içerden çıkarmışlardı yoğun bakıma götürüyorlardı.
Güney: Songül aşkım sevgilim bak ben burdayım ellerini tutuyorum beni yalnız bırakma tamam mı bak biz daha bir sürü şey yaşayacağız seninle evlencez daha çocuklarımız olacak Songül bırakma ellerimi.
Meral: Kardeşim dayan iyi olacaksın.
Mert: Meral tamam aşkım gel.
Eylül: Songül Songül bırakma bizi bak zaten annemiz babamız yok birde sen gitme.
Serkan: Aşkım gel bitanem şşş ağlama Eylül.
Kader: Kardeşim benim sana bunu yapanlar içeri girdi tamam mı sende uyanacaksın biz yine mutlu olacağız.
Cemre: Songül bırakma bizi tamam mı uyan bir an önce biz seni burada bekliyoruz.
Hemşire: Buradan sonrasına alamayız lütfen camın önünden bakın.
Güney: İyileşecek Songül bizi bırakıp gitmez.
2 SAAT SONRA EYLÜL:
Doktorlar içeride Songül'ün durumunu kontrol ediyorlardı bizde camın önünden onlara bakıyorduk saat sabahın 6'sıydı hiç kimse hastaneden ayrılmamıştı sadece bizim okulda ki eski spor hocamız Toprak hoca gelmişti aynı zaman da Feride hanımında eşiydi.Güney: Neye bakıyorlar hala ya.
Toprak: Güney sakin ol.
Güney: Hocam sabahtan beri gayet sakinim daha ne kadar sakin olabilirim.
Doktorlar içeriden çıkmıştı hepimiz olumlu birşey duymak ister gibi başlarına dikilmiştik.
Feride: Herşey yolunda demi.
Doktor: Malesef.
Kader: Malesef derken.
Cemre: Yolunda olmayan ne söyler misiniz.
Doktor: Songül hanımın sağlık durumu gayet iyi ama yaşadıklarından dolayı şoka bağlı bir sebepten ötürü artık sizi duyamayacak.
Eylül: Şaka bu şaka lütfen.
Güney: Songül.
Feride: Kızım kızım hayır.
Hepimiz yıkılmıştık kardeşimiz artık bizi duyamayacaktı haberi duyan Kader bayılmıştı ben ise yere çökmüştüm hıçkırıklara boğularak ağlıyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat'ın Zorlukları
Teen FictionKardeş gibi büyüyen 5 kızın zorlu ve acıklı hikayesi