5 YIL SONRA MERAL:
Aradan dört yıl geçmişti herkes okulunu bitirmişti. Ben çok iyi bir kolejde edebiyat öğretmenliği yapıyordum, Eylül ise diş hekimliğini bitirmişti özel bir hastanede çalışıyordu, Cemre kendine bir fotoğraf dükkanı açmıştı para biriktirip ve orada manzara, düğün resimleri çekiyordu, Songül çok güzel bir anasınıfı öğretmeni olmuştu çocuklarla çok güzel bağları vardı, Kader ise bir otelde aşçılık yapıyordu çok başarılı bir aşçı olmuştu erkeklere gelirsek Mert'te benim gibi edebiyat öğretmeni olmuştu ama o üniversite de kalmayı tercih edip üniversite de öğretmenlik yapıyordu,Serkan çok iyi bir avukat olmuştu, Cenk ise ortopedi uzmanı olmuştu devlet Hastanesi'nde çalışıyordu, Gökhan bir şirkette muhasebe sorumlusu olmuştu ve Güney'de kendi hastanesini açıp psikolojik danışmanlık yapıyordu.
Evet herkes mesleğini eline almıştı Feride hanım ve Toprak hoca'da evlenmişti Efe adında oğulları vardı 3 yaşındaydı.
Şu sıralar Songül, Güney , Eylül ve Serkan bir koşturma peşindeydi çünkü ikiside iki ay arayla evlenecekti çok büyük telaşları vardı Gökhan ve Cemre nişanlanmıştı Kader ve Cenk'te sade bir nikah kıymıştı düğün istememişlerdi her zaman ki gibi yine en sona ben kalmıştım Mert henüz bana evlenme teklifi etmemişti.Meral: Kızlar biz ne giyeceğiz düğünde hayır yani bir tane elbise bulamadan ikisi iki ay arayla düğün yapıyor ya.
Kader: Ay cidden ya ben bakıyorum internetten bazen ama yok yani hiçbirşey karar veremiyorum.
Cemre: Sanırım ben bir terziye diktircem kızlar çünkü aklımda iki üç tane model var.
Bu sırada Songül ve Eylül hazırlanıp gelmişti dışarı çıkacaklardı.
Songül: Kızlar biz çıkıyoruz gelinlik provasına gideceğiz.
Meral: Tamam kızlar bende geliyorum hadi çıkalım.
Eylül: Eee kızlar sizde gelin Cemre Kader hadi.
Cemre: Kızlar bizde şu nikah şekerlerini bitirelim siz gidin hem Meral yanınızda bu konular hakkında en bilgi sahibi olan kişi o.
Meral: Ay sağol canısı bu bilgiyi söylemen çok güzel bir detay.
Songül: Meral şımarmaya başlamadan gidelim hadi.
Eylül: Aynen Serkan ve Güney aşağıda ağaç oldu.
Meral: Bana bakın kızım gelinlikleri giydikten sonra onlar görmeyecek duydunuz mu.
Eylül: Ay tamam Meral hadi gidelim.
Meral: Tamam hadi bakalım çıkıyoruz çantanı al Songül.
Songül: Sağol canısı.
Kızlarla gelinlik mağazasına geldiğimiz zaman Songül kolları hafif düşük bir model beğenmişti denemek için içeri girdi kalbinden çıkacağı zaman bende Güney'i dışarı çıkarmaya çalışıyordum.
Meral: Ya hadi canısı göremezsin kızı böyle düğünden önce uğursuzluk getirir.
Güney: Ya manyak mısın kızım ben nişanlımı görmek istiyorum merak ediyorum.
Meral: Düğünde görürsün hadi hadi Serkan sende.
Serkan: Ben ne alaka Meral ya ben mi evleniyorum Songül'le Eylül birşey söyle.
Eylül: Ne diyim ki aşkım Meral'i bilmiyor musun sanki.
Meral: Eylül'de giyinip çıkacak birazdan Serkancım hadi.
Serkan: Tamam ya gel Güney çıkalım abi ya.
Güney: Aman be bu nasıl bir gelenek ulan.
Meral: Çıkardım Songül hadi gel canısı.
Songül içeriden çıktığı zaman çok güzel olmuştu.
Meral: Songül çok güzel oldun ya.
Songül: Yakıştı mı kızlar ne düşünüyorsunuz Eylül nasıl oldu.
Eylül: Songül ben gözlerimi alamıyorum senden ya şaka gibi kızlar hepimiz mesleklerimizi elimize aldık ailelerimiz olmadan ayaklarımızın üstünde duruyoruz ve şu anda evleniyoruz ya keşke anne ve babamızds görseydi bu anları.
Songül: Ya Eylül yapma bak ağlatacaksın beni.
Eylül: Tamam tamam ağlama sakın.
Meral: Eylülcüm hadi birde seni görelim hadi git giy şunu.
Eylül: Tamam Songül sende çıkarma tamam mı beraber resim çekeriz.
Songül: Tamam canısı.
Eylül'de gelinliği giyip kabinden çıkmıştı.
Songül: Canım kardeşim benim prensesler gibi oldu ya.
Meral: Ya kızlar ikinizede çok yakıştı Güney ve Serkan düğün günü bayılmaz inşallah.
Eylül: Hadi resim çekelim.
Songül: Resim de çekindik hadi o zaman alıp çıkalım kızlar.
Meral: Aynen kızlar hadi değiştirin de çıkalım.
İkisi de kabine gidip gelinlikleri değiştirmişlerdi ve gelmişlerdi gelinlikleri paketledikten sonra kapıya çıkmıştık.
Songül: Hadi gidelim eve.
Güney: Keşke bizde görseydik ya.
Eylül: Düğünde görürsünüz artık.
Serkan: O zamana kadar meraktan ölmezsek.
Songül: Birşey olmaz olmaz hadi eve gidelim.
Bu yorucu günün ardından eve gelmiştik fotoğrafları kızlara da gösterdik hepsi gelinlikleri çok beğendi daha sonra da hep beraber çay içip uyuduk çok yoğun bir düğün dönemi bizi bekliyordu eee haliyle bizde kızların nedimeleri olduğumuz için herşey ile yakından ilgileniyorduk.
Bugün çok yoğun bir gündü benim için o yüzden bölüm bu saatte anca geldi hazırda bölüm yoktu depoda ama en yakın zamanda depo da bölüm biriktireceğim. Bu arada hikaye nasıl gidiyor yorumlar ♥️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat'ın Zorlukları
Dla nastolatkówKardeş gibi büyüyen 5 kızın zorlu ve acıklı hikayesi