SONGÜL:
Sabah uyandığımda Güney yanımda uyuyordu resmen evlenmiştik yıllardır kollarında huzur bulduğum adam artık bir ömür boyu yanımda olacaktı ben onu izlerken oda gözlerini açıp bana bakmıştı.Güney: Günaydın karıcım.
Songül: Günaydın kocacım.
Güney: Ne kadar güzelmiş senin yanında uyanmak.
Songül: Bende seni izleyerek uyandım ve çok güzel birşeydi ama biraz daha oyalanırsak uçağı kaçırcaz.
Güney: Hadi o zaman kalkıp hazırlanalım.
Güney kalkıp elini yüzünü yıkamak için banyoya gitmişti bende bavulları hazırladıktan sonra kahvaltıyı hazırlamıştım Güney geldiği zaman kahvaltımızı yapıp çıktık ve taksiye binip havalimanına doğru gittik.
Güney: Geç sevgilim.
Songül: Ağrı değil mi aşkım çantalar birini versene.
Güney: Gerek yok aşkım ben getiririm.
Songül: Peki sevgilim.
Uçağa bindikten sonra ben biraz korkmuştum o yüzden Güney'e sarıldım.
Güney: Korktun mu korkak prensesim.
Songül: Ne alakası var Güney korkmadım.
Güney: Eminim öyledir ama neyse bu anı hiç bozmak istemiyorum çünkü çok güzel bir an.
Kafamı Güney'in omzuna koyup dışarıyı izlemeye başlamıştım uçak havalandıktan üç dakika sonra korkum geçmişti artık hiçbirşeyden korkmama gerek yoktu sevdiğim adamın yanında güvendeydim.
Bir saat sonra Antakya havalimanına inmiştik bavulları alıp taksi ile kalacağımız otele geldik.Songül: Burası çok güzel sevgili teşekkür ederim.
Güney: Asıl ben teşekkür ederim Songül bunca zaman beni bırakmadığın için ve hayatını benimle birleştirdiğin için seni çok seviyorum.
Songül: Bende seni çok seviyorum iyiki varsın.
Yalan değil bu adamın yanında huzur buluyordum hiç üzülmüyordum yüzüm hep gülüyordu babamın ölümünden sonra beni Güney ve kızlar toparladı sonra da beni sevdiğini söyledi bunca yıl bana katlandı ve en sonunda da bir ömür boyu onun yanında olmam için bana evlenme teklifi etti ve evlendik.
Güney: Hadi aşkım yemek yiyip gezelim.
Songül: Olur sevgili.
Aşağı inip yemeğe oturmuştuk yemeklerimizi yedikten sonra sahile gitmiştik birbirimize sarılarak yürüyorduk.
Güney: Ne kadar güzel bir şeymiş.
Songül: Deniz havası demi evet çok güzel.
Güney: Deniz havası kimin umrunda sen yanımda ol yeter.
Songül: Ben seni hak edecek ne yaptım acaba hiç bilmiyorum ki.
Güney: Sen bu hayatta bana verilen en güzel hediyesin.
Songül: Kumlara uzanıp gökyüzünü izleyelim mi.
Güney: Sen istiyorsan izleyelim ama benim izlememe gerek yok çünkü benim gökyüzüm sensin zaten hergün izliyorum seni.
Songül: Sen bugün fazla romantiksin.
Güney: Her zaman ki halim hadi gel oturalım şöyle.
Kumlara oturduktan sonra Güney uzanmıştı bende kafamı onun göğsüne koydum ve bu anın hiç bozulmamasını istedim.
Songül: Senin kalp atışı sesin bu dünyada ki en güzel ses sanırım.
Güney: O kalp seninle atıyor sen olmasan durur.
Songül: Sen benim en büyük iyikimsin.
Güney: Sende benim Songül beni sakın bırakma tamam mı çünkü sen beni bırakırsan bu kalp atmaz durur atmayı bırakır.
Songül: Seni bırakırsam bende ölürüm o yüzden bunu aklından bile geçirme.
Güney'in kollarında denizin karaya vurma sesi ile uyuya kalmıştım daha sonra Güney beni odaya götürmüş yatağımıza yatırmış bende hafifçe gözlerini araladım.
Songül: Seni çok seviyorum aşkım.
Güney: Bende seni çok seviyorum sevgilim iyiki varsın huzurum.
Bu adamın eşi benzeri olmayan kokusu ile uykuya daldım.
Songun'ün balayı bölümü geldi eyser için de yarın gelecek üstteki videoyu da ben yapmıştım buraya da atmak istedim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat'ın Zorlukları
Teen FictionKardeş gibi büyüyen 5 kızın zorlu ve acıklı hikayesi