1 AY SONRA EYLÜL:
Bugün tüm ailemiz ile birlikte pikniğe gidecektik Ada ve Umut yavaş yavaş büyüyordu Songül'ün bebişleri de beş aylık olmuştu Songül ve Güney bir an önce doğmalarını istiyordu çok sabırsızlardı ben giyinirken Serkan seslendi.Serkan: Aşkım mangal takımı nerede.
Eylül: Bahçedeki küçük odada canım.
Serkan: Tamam hayatım.
Serkan malzemeleri arabaya koymuştu biz geçerken Meral ve Mert'ide alacaktık diğerleri de kendisi gelecekti Serkan araba hazır dediğinde bende piknik sepetini alıp çıktım Meral ve Mert'ide alınca piknik alanına geldik henüz sadece Ada, Gökhan ve Cemre gelmişti.
Eylül: Merhaba kardeşim.
Cemre: Merhaba canım nasılsın.
Meral: İyiyiz canısı sen nasılsın.
Cemre: Bizde iyiyiz.
Eylül: Ada teyzecim ya yerim ben seni ne çabuk büyüyorsunuz.
Meral: Ay çok güzel ya çok tatlı.
Güney: Selam gençlik.
Songül: Merhaba millet.
Güney: Gel aşkım yavaş otur sen burada.
Songül: Ya tamam Güney iyiyim diyorum.
Güney: Olsun üçünüzün iyiliği için uğraşıyorum ben.
Songül: Sağol sevgili ama çok sıkma hızı tamam mı.
Meral: Ya Songül bu göbüşte kocaman oldu düşünsene dört ay sonra kucağınıza alacaksınız.
Songül: Öyle valla teyzesi içimde büyüyorlar valla ve çok güzel bir duygu herkese tavsiye ederim.
Cenk: Selammm.
Serkan: Nerede kaldınız oğlum be.
Cenk: Ya Umut durmadı bizde çıkamadık.
Güney: Eee hadi beyler biz mangala girişelim.
Gökhan: Aynen kızlar da otursun.
Kader: Bizde sofrayı hazırlarız.
Serkan: Olur.
Erkekler mangal yakarken bizde kızlar ile sofrayı hazırladık.
Songül: Ya kızlar bana hiçbir şey yaptırmadınız olmaz ki böyle ama.
Eylül: Ya sen yiğenlerime iyi bak o bile yeter bize.
Songül: Ama ben kötü hissediyorum kendimi.
Kader: Birşey olmaz hem bak Meral herşeyi hazırladı.
Meral: Evet canısı yeter ki yiğenlerim iyi olsun ben herşeyi yaparım.
Sofra hazır olduktan sonra erkekler de mangalı bitirmişti gel beraber oturup yemek yiyorduk.
Kader: Ay ne güzel oldu böyle ya hep yapalım.
Eylül: Evet ya sık sık ailemiz ile piknik yapalım başka şeyler de yapalım mesela sinema gibi veya lunapark filan.
Güney: Bir günde bizim dağ evine gidelim.
Cenk: Çok iyi olur.
Eylül: Hazır bizim arabada gitar da varken Serkan bize şarkı mı söylese.
Gökhan: Evet abi ya hadi patlat bir şarkı.
Serkan: Eh çok ısrar ettiniz söyleyelim bakalım.
Güney: Ne söyleyeceksin kardeşim.
Serkan: Ne istersiniz.
Songül: Ay bir şarkı vardı seni çok ama çok seviyorum diye onu söylesene Serkan.
Serkan: Tamam söyleyelim bakalım.
Sen kaderimsin aşkın ta kendisisin
İçimde kocaman bir dünya kurdun
O dünyanın kalbisin.Sen kaderimsin aşkın ta kendisisin
İçimde kocamvan bir dünya kurdun
O dünyanın kalbisin.Yazılmıştım aşk türküleri sanadır sana
Bu yangınlar bu yağmurlar sanadır sanadır
Sana bir şey söylemek istiyorum kulak ver bana
Seni çok ama çok ama çok seviyorum, seviyorum
Ve bunu bağıra çağıra söylemekten hiç utanmıyorum
Sevdiğini söylemekten utanan insan korkağın biridir
Sen benim yanımdayken hiçbirşeyden korkmuyorumSeni çok ama çok ama çok seviyorum, seviyorum
Ve bunu bağıra çağıra söylemekten hiç utanmıyorum
Sevdiğini söylemekten utanan insan bizden değildir
Sen benim yanımdayken hiçbirşeyden korkmuyorumSerkan şarkıyı benim gözlerime bakarak söylemişti ve çok mutlu olmuştum hep beraber oyunlar oynayıp eğlenip şarkılar söyledikten sonra evlerimize dağılmıştık sanırım artık Serkan'a söylemenin zamanı gelmişti onu odaya çağırdım ve yatağa oturttum.
Serkan: Ne oldu aşkım söylesene artık.
Eylül: Söylüyorum hazır mısın.
Serkan: Evet Eylül çok heyecanlıyım söyle hadi artık.
Eylül: Serkan ben hamileyim baba olacaksın.
Arkadaşlar kusura bakmayın üniversite sınavımdan dolayı çok fazla bölüm yazamıyorum ama en boş zamanım da depo yapacağım seviliyorsunuz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat'ın Zorlukları
Teen FictionKardeş gibi büyüyen 5 kızın zorlu ve acıklı hikayesi