MY HANDSOME

•Alışveriş• 1/25

Su içmek için aşağıya indiğimde koltukta uyuyan Jungkook dikkatimi çekmişti.

Üstü açık olduğu için yanındaki battaniyeyle üstünü güzelce örttüm. Kıpırdanınca rahatsız olmasın diye sessizce gitmeye çalıştım. Ama gidemedim.

Çünkü elimi tutmuştu.

Tuttuğu elim uyuşmuştu. Soğuktu.
"Haneul." diyerek adımı mırıldandı. Başımı ona çevirdiğimde yine o güzel bakışlarıyla bana bakıyordu. Uykunun verdiği rahatlıkla iyice gevşemişti.

"Efendim?" Elimi biraz daha sıkıp beni kendine çekti.

"Gitme." Şaşkınlıkla onu izlerken gözleri kalmamı emrediyordu. Neden gitme demişti, anlayamadım.

"Neden?"

"Lütfen..."

"Peki." diyip yanına oturdum. Hala sağ elim sol eliyle iç içeydi.

Bir süre yüzümü inceledikten sonra yavaş yavaş gözlerini kapattı.

Koca adam olmasına rağmen -aslında aramızda çok da bir fark yoktu- uyurken ufacık bebekten farksız duruyordu. Yüzünü ilk defa bu kadar uzun inceledim.

Onu izlerken dudaklarıma hafif bir tebessüm yerleşmişti.

Boşta olan elimi yavaş yavaş saçına koydum. Tabi bunu yaparken çekinmiştim. Saçları yumuşacıktı. O ahenkle nefes alıp verirken ben de saçını okşuyordum. Koca bebek...

Bir şeyler mırıldandı ama ne dediğini tam anlayamadım.

Birbirimize kenetli olan elimi biraz daha sıkıp,
"Hep yanımda kal." dedi. Bana söylüyor olamazdı öyle değil mi?

Ardından,
"Seni seviyorum." diyince saçını okşayan elimi geri çektim. Hayır, bana söyleyemezdi.

Diğer elimi de çekip yanından kalktım. Üstündeki örtüyü düzeltip odaya çıktım. Kimi seviyordu?

Benim ayak seslerimle Taehyung kıpırdandı.

"Haneul?"

"Efendim?"

"Niye gittin?"

"Su içmek için."

Yatağa yatınca kollarıyla beni tekrar sardı.
"Yokluğunu hemen hissediyorum." dedi.

"Hemen geldim."

Yanağıma dudaklarını bastırırken kendimi tekrar uykuya teslim ettim.

Yatakta gözlerimi ovuşturarak uyanmaya çalışırken yanıma baktığımda bu sefer Taehyung yoktu.

Üzerimdeki örtüyü yana atıp kalktım ve odadan çıktım. Aşağıdan yanık kokuları duymamla hızlıca indim.

"Taehyung!"

Elini tutuyor ve acıyla kıvranıyordu. Yanına gidip elini tuttum.

"Taehyung iyi misin?!"

"Elimi yaktım!"

"Ver elini, bakayım."

Elini açınca kaşlarımı çattım. Kötüydü, canı çok acımış olmalı.

"Nasıl oldu bu? Ayrıca bu kokuda neyin nesi?" dedim etrafa bakarak.