•Söz• 1/26

3.4K 304 187
                                    


Üstümü değişmek için kabine girdim. Kapıyı kapatamıyordum çünkü birisi tutuyordu.

Kapıyı açıp içeri girince Yoongi'yi görmemle korktum. Burada ne işi vardı?

Kapıyı kilitleyip bana yaklaştı ve duvarla arasına aldı.

Yarım gülüşünü yapıp iyice sokuldu.
"Yoongi!" diye bağırmamla eliyle ağzımı kapattı.

"Bu elbiseyle karşımda durman sana olan arzumu ikiye katlıyor." diye kulağıma fısıldadı.
.
.
.
.
.

Benim gözlerim yalvarırcasına bakarken, onun gözleri alev saçarak bana bakıyordu ve bu alev beni üşütüyordu.

Bacaklarım kurtulmak için çırpınırken, bacaklarımı bacaklarının arasına almıştı. Ne yaparsam boştu. Kaplanın karşısında kedi gibiydim.

Kulağıma keskin nefesiyle fısıldadı.
"Eğer zorluk çıkartırsan, sevgilini yok bil."
diyince gözlerim korkudan yerinden çıkacak gibi açıldı.

Dudakları boynumda elleri bedenimde gezerken kendimi ona bırakmıştım, bırakmak zorundaydım.

Tenime her değişinde şimşek çakarken ben sadece ağlıyordum. Dahyun nerdeydi?

~
Beni aynaya doğru çevirdi. Elleri hala belimi kavrıyordu. Güçsüzce ona tutunurken gözümü açmamı istedi. Gözümü açmaya korkuyordum çünkü açınca bunun bir rüya olmadığına üzülecektim.

Aynaya bakınca gözleri kızarmış, güçsüz bir Haneul gördüm. Bu halime karşı ağlamam şiddetlenmişti.

"Bunu hiç unutma." dedi düz bir ifadeyle ve belime kilitli ellerini çözdü.

Ardından bacaklarım boşalmıştı ve dizlerimin üstüne çöktüm. Çoktan kabinden çıkıp gitmişti.

Bu darbeyi nasıl unutabilirdim?

Kendime gelmeye çalışırken dışarıdan seslenen Dahyun beni ürkütmüştü.

"Haneul, burda mısın?"

Apar topar ellerimle yüzümü silerken cevap verdim.

"E-evet."

"Dakikalarca burda mı bekledin? Çıkmıyor musun?"

"Geliyorum."

Boğazım ağrıyordu. Sesimi çıkarmaya bile güçlük çekiyordum.

Kabinden çıkınca Dahyun'un yüzünü endişe sardı.

"Sana ne oldu? Haneul, hiç iyi görünmüyorsun?"

"İyiyim. Kıyafeti değiştirirken başım döndü."

"Hastaneye gidelim mi?"

"Yok. Gerek yok. Yemek yememiştim, ondandır."

"Oh, tamam. Elbiseyi almıyor musun?"

"Hayır beğenmedim."

O elbise üzerimde hiç iyi bir anı bırakmamıştı.

"Sen nereye gittin?" Dedim.

"Sevgilim geldi, onu görmek için girişe gittim."

"Ne güzel." Elimdeki cekete daha çok sarıldım. Yaşadıklarım iyi değildi.

~
Eve girdiğimde Taehyung ve Jungkook içerdeydi.
Sorun şu ki onların yüzüne bakacak halim yoktu. Özellikle de Taehyung'un.

Taehyung beni görünce gülümsedi ve yanıma gelip sarıldı.
"Nerelerde kaldın? Çok özledim." dedi. Ona sarılmayı hak etmiyordum. Olanları ona söyleyemeyecek kadar gerizekalıydım. Acaba önceden anlatsam yine böyle olur muydu? Yoksa beni kurtarır mıydı?

MY HANDSOME Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin