•Teşekkür ederim• 1/3

8.1K 431 201
                                    

Korkudan koridorda bir o tarafa bir bu tarafa yürüyordum. Korkmamın sebebi müdürün oğlu oluşuydu tabiki. Neden bu kadar korkuyorsun Haneul? Ya puanlarım düşürtürse? Annem beni öldürürdü.

Özür mü dilesem acaba? Ne özürü be! O dilesin.
Kendimle tartışmaya devam ederken arkamdan birisi geldi.

Bay Jeon,
"Haneul, neden burdasın? Bir sorun mu var?"

"Hayır, ben şey. Taehyung'un yanına gidecektim."

"Spor salonuna inerken görmüştüm."

"Tamam, teşekkür ederim." diyip eğildim ve ayrıldım.

Spor salonuna indiğimde basketbol oynadığını gördüm. Umarım sadece basketbol oynarız.

"Geldin mi Haneul?" Yok başkası geldi.

Kenardaki poşeti alıp karşıma geçti ve uzattı.

"Bu ne?" dedim alırken.

"Aç görürsün." Mantıklı.

İçindeki eşofmandı. Bunu bana mı almıştı?

Benden önce konuştu,
"Sabahki kabalığım için bunları kabul et lütfen."
Gözlerim sonuna kadar açılmıştı şaşkınlıktan.
Boşuna sövmüştüm. Kendimi yerin altına gömsem ne iyi olurdu.
Bakışlarımı ondan kaçırdım. Yaptığım terbiyesizlik beni utandırıyordu.

"Ne gerek vardı, teşekkür ederim."

Gülümseyerek cevap verdi,
"Hadi git giyin. Daha fazla böyle kalırsan hasta olacaksın." dedi.

Spor salonundan çıkarken seslendim.
"Bekler misin?" dememle şaşırdı.

"Yalnız giyinemiyor musun?"

Tabiki de giyiniyordum ama okulda başıma gelenden sonra hayır.
Geçen ay He Ran beni spor salonuna kilitlemişti. Hem de ışıklar kapalıydı. Çıkışta olduğu için de kimse yoktu.
Tam üç saat boyunca burada kalmam bana asırlar gibi gelmişti. Sonradan görevli girmese sabaha kadar daha kalırdım.
Aklıma geldikçe tüylerim diken diken oluyor.

"Soru sormalütfen. Sadece bekle." diyip yavru köpek bakışımı sundum. Böyle şeyler sevmezdim ama genelde hayat kurtarırdı.

"Peki, bekliyorum."

Soyunma odasına girdim ve giyindim.
Çıktığımda kimse yoktu. Etrafa bakındım.
"Taehyung!" diye seslendim.

"Buradayım." Arkamdan gelen sesle çığlık attım.

"Korkuttum mu? Özür dilerim." Elimi kalbime götürüp sakinleşmeye çalıştım.
"Biraz"

"Beğendin mi?"

"Beğenmem önemli değil. Sonuçta keyfine almadın. Yine de teşekkür ederim."
Biraz odunca konuşmuş olabilirim.

"Doğru." Dedi ve çıktı. Arkasından bende çıktım.
Sınıfın kapısının önünde beni bekliyordu. Uzun süre bakıştıktan sonra,
"Hadi girsene." dedi.

"Niye bekliyorsun?"

"Öğretmene işimizin olduğunu söylemiştim. Ayrı ayrı girmeyelim."

Ben yerime geçerken o da durumu anlattı.
Dahyun,
"Ne işiniz vardı, niye üstünü değiştirdin?"
Konuşuyor yine soru makinem.

"Islanmıştım ya, değiştirdim işte."

"Kıyafeti nereden buldun?"

"Yedek varmış."

"Sen yedek kıyafet taşır mıydın? Beni şaşırtıyorsun." Taehyung sırama doğru gelirken, Dahyun'u Oflayıp onu önüne döndürdüm. Şimdi uğraşacak halim yoktu.

MY HANDSOME Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin