MY HANDSOME

•Euphoria• 1/44

Oy verenlere ve yorum yapanlara teşekkürler. Yorumlarda görüşürüz!

»şarkıyı kulaklıkla dinlemeniz önerilir.«

Sabahın peşine kapılan güneşin pırıltıları Tae'nin yüzünü sararken, onu izliyordum.
Gözü...
Dudağı...
Burnu...
İnsanı bunlar dışında ne çekici yapabilirdi?

Kalbi?
Kesinlikle kalbi.

Erkenden uyanmıştım ama yataktan kalkacak enerjimi ancak Tae'nin mükemmelliği karşılayabilirdi.

Yanağına uzanıp minik öpücük kondurup gülümsedim. Gözlerini sıkıp bebek gibi kıpırdanınca gülümsemem genişlemişti.

Gözlerini yavaş yavaş aralarken, göz bebekleri de etrafı süzdü.

Daha çok yaklaştım neredeyse burun burunaydık.

Hareketime karşılık gözlerini dudaklarıma kaydırıp, dudaklarını kıvırdı ve narin bir öpücük kondurdu.

"Günaydın~"

Gözlerini tekrar kapatıp huzurla esnedi.

"Ah~ ben her sabah böyle mi uyanacağım. Bu mükemmel!" dedi.

Kahkaha atıp burnunu sıktım.

"Neden olmasın?"

Kollarını belime sarıp kendine çekti boynumu koklayarak öptü.

"Bayım rahatınızı bozmak istemezdim ama saat çok geç."

"Hmm?"

"Saat diyorum."

"Ee?"

"Geç oldu."

"Eeee?"

"Kalkalım diyorum."

"Hıh?"

"Taee~"

"Şşşş"

"Hep böyle duramayız."

"Ne yani? Hiçbir yerin ağrımıyor mu senin? Başka kızlar olsa yatağa tahtını kurardı." demesiyle gözlerimi devirdim.

"Hangi kızlar mesela?"

Susunca kolunu sıktım.

"Aah!" diye inleyip yüzünü değiştirdi.

"Acıdı amaa~"

"Demek başka kızlar hm?"

"Hayır ya!"

"Kalk Tae kalk."

"Gözlerimi ilk açtığımdaki kızımı istiyorum ben."

"Canavar oldum böö!" diyip yataktan kalktım ve banyoya doğru ilerleyip duşa girdim.

İyi bir duşun ardından temiz kıyafetlerimi giyip banyodan çıktım. Tae yine yatakta uyuyakalmıştı.
İç çekip odadan çıktım.

Islak saçlarımı geriye atarak merdivenlerden inerken etrafa bakındım. Gözlerim Jungkook'u bulunca gülümsedim.

"Günaydın!" dediğimde cevap vermemişti.

Dalgındı. Sandalyeye oturmuş ve kollarını masanın üzerine sermişti. Bir elinde arabanın anahtarı, boşluğa bakarak çeviriyordu.

Yanına yaklaşıp elimi hafifçe salladım.

Kendine gelip ruhsuzca bana baktı, tepkisi yoktu.

"Günaydın?"

Başını sallayıp gözlerini elindeki anahtara çevirdi.

"İyi mi-"