•Mühür• 1/21

4.1K 309 198
                                    


Jin kapıyı açıp ikimize baktı.
Sonra gülümseyip,
"Teşekkür ederim, Taehyung. Ehliyetsiz araba kullanman iyi değil ama." diyince gözlerimi kocaman açıp ona baktım.

Taehyung da bu cümleye şaşırmış olmalı ki,
"A ben... Evet haklısın hyung."
diyerek kekeledi.

"Gel istersen, Taehyung."

"Yok. Benim eve gitmem gerek. Jungkook hyung merak eder."

"Oh, peki. Görüşürüz." dedi ve gelmemi işaret etti. Ben de neden hala arabada duruyorsam.

Ellerim ayaklarım titriyordu. Yanlış anlasa nasıl açıklama yapardım? Elini omzuma koyarak kapıya doğru ilerledik.

"Anlat bakalım. Ben yokken nasıldın?"

"İyiydim abi."

"Sana iyi baktı mı Jungkook." Hem de nasıl.

"Evet. Yokluğunu aratmadılar."

"Aferin, aferin. Ben yokken onlar senin kardeşin." demesiyle ciğerimden koca bir öksürük patladı.

"İyi misin Haneul?"

"İyiyim." dedim ağzımı kapatarak.

Anahtarı çıkarıp kapıyı açtı ve içeri girdik.

"Ben odama çıkıyorum." diyip odama gittim.

Odama girince kapımı hemen kapatıp arkasında durdum. Evlenme teklifi...
Önce rüya görüp sonra gerçek olması.
Acaba evlilik nasıldı? Aynı evi, aynı odayı, aynı yatağı paylaşmak...
Bunlarla da kalmayacaktı. Çocuk da vardı. Sorun şu ki Taehyung çok çocuk istiyordu. Umarım şaka yapıyordur.

Üstümü değiştirip kendimi yatağa attım ve uykuya bıraktım.

Bu sabah alarmsız uyanmıştım. Okul kıyafetlerimi giyip çantamı aldım ve aşağıya indim. Annem kahvaltı yapıyordu. Jin büyük ihtimalle erken gitmişti.

"Günaydın annecim."

"Günaydın canım." dedi gülerek.
Yanındaki sandalyeyi işaret edip,
"Kahvaltı edelim, gel."

"Karnım aç değil."

"Haneul hep böyle yapıyorsun. Okulda ne yiyorsun kızım?"

"Öğlen yiyorum anne."

"Öğlene kadar aç mı duruyorsun yani?"
Sinirlenmeye başlamadan kaçsam iyi olacaktı.

Kolumdaki saate bakıp,
"Geç kalacağım. Gitmeliyim annecim." diyip yanağından öpüp hemen evden çıktım.

Duraktan kalkacak olan otobüsü görmemle hızlıca koşup hareket yaptım. Son anda kapıyı açmıştı. Girip boş bir yere oturdum.

Camdan dışarı bakarken yanıma birisi geldiğini farkettim. Kafamı kaldırıp baktığımda bu Jimin'di.

Sonra hemen önüme döndüm. Beni neden heyecanlandırmıştı?

Yanıma oturunca daha çok cama yapıştım.

"Benden kaçamazsın."

Sonra eliyle camı işaret edip,
"Camı kırsan bile." dedi.

"Kaçmıyorum."

Ufak bir kahkaha atınca gözlerine baktım. Kısılmıştı.
"Camda izin çıkacak."

Biraz daha ona yaklaştım. Rahat olmaya çalışıyordum.

"Eskiden hep bana sığınırdın." dedi elleriyle oynarken.

"E-evet."

"Neden şimdi böyleyiz?"

MY HANDSOME Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin