•Kıskanç• 1/13

5.2K 400 128
                                    





Jin gözlerini tekrar kısıp Taehyung'a doğru yürüdü.
"Yoksa..."

Anlamış olamazdı değil mi? Lütfen...

"Yoksa kirazlı mı?" diyip kahkaha attı.
İçim rahatlamıştı. Anlasa büyük sıkıntı olurdu.

Taehyung
"Oh? Benim gitmem gerekiyor hyung. Görüşürüz!" el salladı ve hemen evden çıktı.

Bu hali komikti. Gülmemek için dudaklarımı ısırırken Jin konuştu.

"Haneul, Taehyung sana iyi bakıyor değil mi?"
Hem de çok iyi bakıyor.

"İyi bakıyor."

"Bir sorun olursa onlara anlat. Ben yokken onlar yardımcı olur."

"Tamam. Ben yatıyorum iyi geceler."
dedim ve yanağını öpüp odama çıktım.

Üstümü değişmeden kendimi yatağa fırlattım.
Sırtüstü yatmış tavanı izlerken olanlar aklıma geldi.
Bu duygularımı ilk kez yaşamıştım. İlk kez birisine sahip olmak istedim, ilk kez öpmek istedim...
Onun dudaklarını hak edecek ne yapmıştım?
Neden beni seçmişti?
Sen de onu seçtin Haneul. Hem de ağabeyinin arkadaşını.
Kötü bir başlangıç yapmamıza rağmen hızlı ilerlemiştik.
Gözlerimi kapattım ve hayal dünyama adım attım.

~

Bugün alarmsız uyanmam tuhaftı açıkcası. Dakikalarca kendime gelemezdim. Alarm da ben kalkasıya kadar öterdi.

Yeri izleyerek okula girmiş sınıfıma ilerlerken birisi bana seslendi.

"Haneul!"

"Jimin?"

"Nasılsın?"

"İyi."

Bakışlarını yukarı kaldırıp tekrar bana döndü.
"Hep böyle mi devam edeceğiz?"

"Bunun olmasını sen sağladın."

"Özür diledim ya."

Sinirden gülerek,
"İyi dersler." dedim ve yoluma devam ettim.

Bu çocuğun derdi neydi?
Hangi insan yakın arkadaşını dövdükten sonra hiç birşey olmamış gibi hayatına devam eder.

Sınıfa girdiğimde sırada Taehyung oturuyordu ve sınıfta kimse yoktu.
Benim geldiğimi görünce gülümsedi.

"Neden erken geldin?" diye sorunca ayağa kalktı.

"Seni görmek istedim."

Bana yaklaşmış ve önümde durmuştu.
Her yakın olmamızda kalbimin hızlı atışı yine başlamıştı.

"Okulda dikkat etmeliyiz."
dedim kapıya bakarak. Biri girebilirdi.

"Bir şey olmaz. Bundan sonra okula beraber gidip geleceğiz." Bir yandan önüme gelen saçları kulağımın arkasına sıkıştırıyordu.

"Delirdin mi?"

"Jin böyle istedi."

"Oh, iyi o zaman."

"Quize çalıştın mı?"

"Ne?"

Kollarını göğsünde birleştirdi.
"Quiz vardı bugün."

MY HANDSOME Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin