•Korku• 1/27

3.6K 306 248
                                    

Medya fena dikkat edin bağımlılık yapar shdjkfkd

Jungkook da ben de konuşmuyorduk. Sadece televizyon izliyorduk.

Bunu bozan da telefonumun sesi olmuştu. Sehpada çalan telefonum.

Arayan Yoongi'ydi. Bedenime tekrar o soğukluk basmıştı.

Elimi uzatırken benden önce eline alan Jungkook olmuştu.

Ona baktığımda telefonu açtı.

"Alo?"
.
.
.
.
.
"Bay Jeon?"

"Evet, Yoongi?"

"Haneul'un telefonunu niye açtınız? Ona birşey mi oldu?"

"Hayır. Ders çalışmadığı için telefonunu aldım. Sen niye aradın?"

"Hiç. Okulda görüşürüm onunla."

Cevap vermeden kapattı ve telefonu sehpaya geri koydu.

Hemen,
"Ben ders çalışmıyor muyum?" diye cırladım.

Güzel gülüşüyle cevap verdi.
"Onca şeyden sadece buna mı takıldın, ufaklık?"

Doğru söylüyordu. Şu an ona 'Yoongi ne dedi?' demek yerine ders çalışmadığımı sormuştum. Galiba çok ders çalışmaktan beynim ona odaklanmıştı. Öğretmenler hep böyle değil midir aslında? Ne kadar çalışırsan çalış: Çalışmıyorsun.

"Ufaklık değilim ben."

"Ufaklıksın."

"Cidden... Yoongi ne dedi?"

"Seninle bir şey konuşacakmış sanırım. Yarın okulda konuşurum dedi."

"Okulda mı?" Gerilmeye başlamıştım. Kabinde yaşanan olayların bir daha yaşanmasını istemiyordum.

"Yoongi bırak!"
Eliyle kapattığı ağzımdan sadece boğuk haykırışlar çıkıyordu.

"Rahat dur."

Gözleri gözlerime alev gibi bakarken, yüreğim erimişti. Ona karşı direnmek istiyordum ama yapamazdım. Bir bakışı bile beni korkutabilecek güçteydi. Hayatımda hiç yaşamadığım şeyleri şu an bana yaşatabilirdi.

Bakışlarından sonra kedi gibi uysallaşınca kısık sesiyle konuştu.
"Aferin kızıma. Şimdi ağzını açıyorum. Eğer... çığlık atarsan hiç iyi şeyler olmaz. Anladın mı?"

Başımı korkuyla aşağı yukarı sallarken elini ağzımdan yavaşça çekti.

Dilim tutulmuştu. İstesem bile çığlık atamaz, yardım isteyemezdim.

Elleri belimi kavrarken sıcak dudakları, dudaklarımla buluşmuştu. Bu sefer yumuşaktı ama tutkusu dokunuşlarından belli oluyordu. Karşılık veremiyordum. Gözlerimi sımsıkı kapatmış, yaşlarımı içinde biriktiriyordum.

Eteğimi yavaşça yukarı kaldırıp eliyle kalçamı sıkınca refleks olarak kolunu tuttum. Gülüşünü, dudaklarımla kıvrılan dudağından anlayabiliyordum.
Şeytanın beni yuvasına almasına izin veremezdim. Bir meleğe aitken...

Beni öperken bir yandan da elbisemi çıkartıyordu.
Bir beden büyük olan elbisem aşağı doğru kayıp gitti. Artık karşısında yarı çıplaktım.

Dudaklarımdan ayrılıp bedenime göz gezdirdi ve sırıttı. Çok utanıyordum. Ellerimle göğüslerimi kapatmaya çalışarak ağlıyordum.

Yaklaşıp ellerimi göğüslerimden çekti. Tekrar dudaklarıma yapışıp göğüsümü avucuna aldı. Kendimi sürtük gibi hissettiriyordu.

MY HANDSOME Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin