•Saf• 1/47

2K 208 486
                                    

*Yeni bölüm sınır geçince gelecektir.*
Oy:100
Yorum:400

"Neden?"

"Soru sorma."

"Hayır."

"Haneul!" Bağırmasıyla olduğum yerde hafifçe sıçramıştım.

"Odama git."

Birşey söyleyemeden yukarı çıkmaya başladım. Gözlerim doluyordu. Acaba beni...

Odaya korkakça girip yatağa girip girmemek konusunda kararsız kaldım. Sağ gözümden yanağıma kayan yaşla birlikte aklıma Tae geldi. Şu an ona çok ihtiyacım vardı.

Yatağa oturup beklemeye başladım. Yaklaşık beş dakika sonra odaya girmişti. Hala yüzü donuktu. Göz ucuyla bana bakıp karşıdaki dolaba gitti.

Dolaptan birşeyler bakarken,
"Uzan." diyerek emir verdi.

İkiletmeden yavaşça uzandım. Korkudan bacaklarım boşalıyordu. Halim kalmamıştı.

Karşımda soyunmaya başlayınca derin nefes aldım.

Sadece üstünü çıkardıktan sonra köşede duran lambayı yakıp odanın ışığını kapattı. İçeri loş bir ışık sarmıştı.

Yanıma gelip yatağa uzandı. Bana döndü. Ben ise hala sırt üstü kazık gibi uzanıyordum.

Sağ koluyla belimi sarıp kendisine çekti. Karnıma kramplar giriyordu. Beni döndürüp arkama iyice yaslandı. Sırtım, gövdesinin her yerine değiyordu.

Nefes alıp verişi boynumdan sıcakça süzülürken gözlerimi kocaman açıp, kendimi sıkıyordum.

"Korkuyor musun?" diye sordu, kısık ve sakin sesiyle.

Cevap vermedim.

"Bunu sana çok söyledim Haneul. İstemediğin, sana zararda olacak hiçbir şeyi yapmam."

Ama tavırların değişmişti Jungkook.

Konuşmadan sadece onu dinledim.

"Seni nasıl istiyorum, bunu bilemezsin." dedi elini belimden çekip bacağımda gezdirerek.

Soğuk elleri bacağıma değince titremiştim.

"Bu titremenin anlamı ne, biliyor musun?"

Ellerini bacaklarımdan yukarı doğru çıkarıp t-shirtümün içine sokup karnımı okşamaya başladı.

Fısıldayarak nefesini kulağıma üfleyip,
"İçten içe... beni, istiyorsun." diyince daha çok kasılmıştım.

Kıpırdanıp elimi t-shitümün üstünden eline koyarak durmasını istedim.

"Ama olmuyor Haneul. Bunun bir sonu olmalı, değil mi?"

"Aması var bununda. Ben... sonu olmayan bir yoldayım, Haneul." dedi ve nefesini üfleyerek sırt üstü uzandı. Eli göbeğimden kayıp giderken, t-shirtümü aşağıya çektim.

"Biliyor musun, Haneul? Ben hastaneye kaldırıldığımda uyurken bir rüya gördüm." Gülümsediği anlaşılacak şekilde bir ses çıkarmıştı.

Devam etti.
"Baba oluyordum. Belki de hayatta en çok istediğim şeydi."

Yavaşça ona döndüm. Tavanı izliyordu. Üzeri açıktı.

Bana dönüp,
"Hamileydin." dedi. Benim gördüğüm rüyayı o da görmüştü.

Birbirimizin yüzünü inceliyorduk.

MY HANDSOME Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin