•Yürüyüş• 1/43

2K 166 208
                                    

Oy:400
Yorum:110

•••Haneul•••

Ona baktıkça kalbimin sızlaması bir oluyordu. Güvenmiştim ama bana yalan söylemişti. En yakın gördüğüm kişi hem de...

Elini alnına koyup gözlerini kapattı. Göğsü ritimle inip kalkıyordu. Sanki o atmamış gibiydi.
Sinirli gözüküyordu.

Ben de git gide sinirlenmeye başlamıştım. Ağzımdan kahkaha koparıp,
"Ne yani öylece duracak mıyız? Güzel kandırdın, cidden." dedim.

Gözlerini bir an açıp duraksadı ve öylece bana baktı.
"Ben atmadım demiştim."

"Umurumda değil, bu saatten sonra. Yanlış kişiye güveniyormuşum."

"Haneul ne dediğini-"

Lafını bitirmeden kapı açılmıştı. Ev haliyle karşımda duran uykulu yüzüyle ve dağınık saçlarıyla bir adet Taehyung'du. Beni görünce şaşırdı. Daha doğrusu ben ve Jungkook'u evlerinin önünde görünce şaşırmış olmalıydı.

"Haneul, ne işin var bu saatte? Abi?" diyip bir bana bir Jungkook'a baktı.

"Haneul-"

"Seni özledim Taehyung." dedim Jungkook'tan önce.

Ona baktığımda şaşırmışçasına gözlerini büyütüp bana baktı. İntikamı sevmezdim fakat Jungkook çoktan canımı yakmıştı.

Kısa süreliğine Jungkook'a baktıktan sonra Taehyung'a sarıldım. Bunu dememi beklemiyor olacaktı ki ilk başta tepkisiz kalıp daha sonra kollarını bana sardı.

Gerçekten Taehyung'u özlemiştim ama biraz Jungkook'a nispet gibi olmuştu.

"Niye aramadın beni? Gelirdim yanına." dedi saçlarımı okşayarak.

"Rahatsız etmek istemedim."

"Bu saatlerde dışarıda takılma bundan sonra, haber ver ben gelirim, tamam mı?"

Kıkırdayıp
"Tamam~" dedim ve boynundaki kokusunu içime çektim. Huzur vericiydi. Her şeyi unutturabilecek sihirde büyüleyiciydi.

"Hadi gel içeri."
Benden ayrıldığında kolunu bırakmadım.

"Biraz yürüsek olur mu? Kapalı ortam istemiyorum. Bunaltıcı." dedim ve son lafımı Jungkook'a bakarak söyledim. Dikkatlice kaşlarını çatıp bizi izliyordu.

"Peki, yürüyelim. Belke o zaman giyinip geliyorum."
Taehyung içeri geçmek üzereyken, Jungkook durdurdu.

"Geç oldu. Evde kalın."

"İstemiyorum." dedim bastırarak.

"Merak etme abi, çok sürmez. Haneul'a iyi gelesiye kadar sadece."

Sinirle soluyup,
"Tamam." diyip içeri geçti.

Taehyung arkasından şaşkınca bakıp,
"Ne derdi var bunun?" diye sordu.

"Bilmem."

"İçerde bekle, gel."

İçeri geçip salondaki koltuğa oturdum. Şimdiden bunalmıştım.

Başımı geriye atıp köşedeki çiçeğe bakarken yanıma birisinin oturduğu hise karşılık başımı çevirdim.
Jungkook'tu.

Yerimde doğrulup derin nefes soludum.

"Niye geldin?"

"Benim evim."

"Dibime oturmak zorunda değilsin."

MY HANDSOME Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin