•Pamuk Şeker• 1/48

2K 217 210
                                    

*Yeni bölüm sınır geçince gelecektir.*
Oy: 110
Yorum:450


Jungkook konuşmak için uzağa gittiğinde öylece ona bakakaldım. Nasıl yani? Sevgilim mi demişti gerçekten?

Ciğerleri yerine beyni hasar görmüş olmalı...

Geri döndüğünde koltuktan kalktım ve yukarı doğru adım attım. İzin vermemişti. Kolumdan tutup kendine çekti.

"Nereye?"

"Sana ne?"

"Haneul, sana ne diyip durma."

"Seni ilgilendirmez."

"Bunu da deme."

"Sana diyeceklerim çok fazla Jungkook. Ben yine de hastasın diye birşey demiyorum. En kötüsü de ne biliyor musun? Tüm olanlara rağmen peşinde koşmam. Ama artık... yapamam!" diyip ağlamaya başladım. Eskiden neredeyse hiç ağlamayan bir kızdım. Yol beni yoruyordu. Hayatım... Büyüyordum.

Kaşları çatılmaya başlamıştı. Şimdi de ağlamama kızacağı çok belliydi.

"Ne diyorsun sen?"

"Benimle dalga geçtin!"

"Öyle birşey olmadı."

"Sen beni ne sanıyorsun ya? Çocuk yok artık karşında. O lise yılları geride kaldı. Sevgilim diyip, şu pislik kıza yürümen, cidden! Asıl sen pisliksin." diyip kolumu çekiştirdim.

Kolum elinden kayarken hala gözlerime bakıyordu.

Ufak bir kahkaha attı.

"Ne? Gerçekten mi?" yukarı çıkacakken yine tuttu.

"Bir dakika bekle bakalım. Sen şimdi Mi Cha'ya sevgilim dememe mi takıldın?" dedi belimi sararak kendisine çekip.

Kollarından kurtulmaya çalışırken,
"Bırak beni!" diye bağırdım.

"Komiksin Haneul. Cici kızlara benzedin. Rahat dur!"

Susunca gülümseyip konuşmasına devam etti.

"Hiçbir şey göründüğü gibi değil. Gel konuşalım."

"Jungkook, o kızın sevgilin olması umurumda değil. Benimle dalga geçtin."

"Beni dinle, hadi."

Elimden tutunca peşinden sürüklendim. Koltuğa oturtup, kendisi de yanıma oturdu. Bana yaklaşınca, uzaklaştım.

"Her neyse..." dedi anlayışla.

"Şirket gelirleri düşüyor. Para eksildiği çok belli. Her şey yolundayken, anlaşmalarımız olumluyken bunlar yükselip, gelirler düşüyor. Hasta gibi evde dursam da herkesten çok takip ediyorum. Kasaların şifreleriyle oynanmış."

Dediklerini zar zor anlamaya çalışıyordum. Koskoca şirket, nasıl böyle olabilirdi? Sessizce dinlemeye devam ettim.

"Jackson ile konuştum. Ben yokken orada ne olup bittiğini bana haber veren adamım. Şirkete bir adam gelmiş hatta sürekli de geliyormuş. Ama ben varken hiç gelmemiş. Mi Cha'nın odasına giriyormuş sürekli. Tabi Mi Cha'nın izniyle. Jackson şüphelenmiş. İş çıkışı Mi Cha gittiğinde odasının her yerine ses alıcı, ve kamera taktırmışlar."

"O adamın kim olduğu belli oldu mu?" dedim tedirgince.

Başını sallayarak onayladı.
"Babasıymış. Ama masum bir geliş değil. Mi Cha'nın bana en başından yakın oluşu, şirketi istemeleriyle alakalıymış. Kadınlar bana yakın olurdu evet ama Mi Cha bunu aşırı belli ediyordu."

MY HANDSOME Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin