•Kurallar• 1/18

4.3K 330 137
                                    


DİKKAT!
BU BÖLÜM JUNGKOOK-HANEUL YAKINLIĞI İÇERİR!

"Dahyun?"

Biz de, Dahyun da şaşkınlıkla birbirimize bakıyorduk.

"Ben birden girdiğim için özür dilerim ama Haneul işimiz vardı unuttun mu?"

"Unutmadım tabi ki. Geliyorum."

Taehyung'a dönüp,
"Sonra görüşürüz." dedim.

Üçümüz sınıftan çıktığımızda kendi sınıfımızdan sesler geliyordu. Chung Cha'nın bağırışına benziyordu.

Taehyung sınıfa girerken ben kapıda kalıp olanlara bakakaldım. Sınıfı birbirine katmıştı. Bağırarak ağlıyordu. Onu bu kadar çok sinir eden neydi?
Taehyung, onu kollarına alarak durdurmaya çalıştı.
Biraz sakinleşmişti ama hala ağlıyordu.

Temaslarına karşı biraz kötü olmuştum. Bu kıskanmak mıydı, bilemiyorum. Chung Cha'yı gerçekten hiç sevmiyordum ve benim sevgilimle yakın temasta olması hoşuma gitmiyordu.

Tekrar onlara odaklandığında Chung Cha başını, Taehyung'un göğsüne yaslamış kollarını beline dolamıştı.

Görüş alanım bulanıklaşırken kapıyı tutan elim yavaşça aşağıya kaydı.

Oradan uzaklaşıp spor salonun deposuna gittim. Burada kimse beni bulamazdı. Namjoon hariç...

Geçen sene buraya saklanmıştım. Herkesten uzaklaşıp ağlamak için. Ama beni bulmuştu. O güven dolu kollarıyla bana sarılıp birlikte ağlamıştık. Daha önce ağlarken görmemiştim. Ağlamasının sebebi benden uzaklaşacak olmasıymış -ki benimde buraya saklanıp ağlama sebebim oydu.

Her şeyim olan dostum şu an yanımda yoktu. En ihtiyacım olduğu zamanda hem de...

Sağlık sorunu olduğu için hastanede yatmak zorundaydı. Ayrılırken, onu merak etmememi ve en kısa zamanda iyileşip döneceğini söylemişti. Beni bırakmamaya söz vermişti. Ona bir şey olursa ben de yaşayamazdım.

Hem onun verdiği acıya hem de Chung Cha'nın Taehyung'a olan temasına karşılık ağlamalarım artmıştı.

~

Dışarıdan gelen sesle gözlerimi araladım. Ağlamamın verdiği akıntıya kapılıp uyumuşum. Ne kadar süredir burdaydım?

Biraz daha doğrulup elimi belime koydum. Dışarıdan tekrar ses gelince bakışımı kapıya çevirdim.

"Haneul!"
Jungkook'un sesiydi. Bu halde okula mı geldi?

Ses vermeden sadece gitmesini bekledim. Bir yandan da gelsin istiyordum. Tutunmaya ihtiyacım vardı.
Ses git gide yaklaşmaya başladı. Dizlerimi daha çok kendime çekip gözümde biriken yaşları saldım. Küçük bir çocuk gibi karanlığa saklanmıştım.

Ağlarken birden ağzımdan hıçkırık sesi çıkınca elimle ağzımı kapattım.

"Haneul, burda mısın?"
Kapı açılınca dışarıdaki karanlık odaya doldu.

"Haneul..."
Beni bulduğuna sevinircesine yanıma geldi. Yaklaşırken yüzümü ellerimin arasına sakladım.

"Burada ne işin var? Korkuttun beni."
Önüme eğildi ve ellerimi yüzümden çekti.

"Ağlıyor musun?" Gözlerim kapalıydı.

Elini yüzümde gezdirdikten sonra yaşları sildi.

"Her ağlayışında neden kalbim bu kadar ağrıyor? Ağlama lütfen."
Yanıma oturup beni kendine çekti ve sarıldı.
Daha çok ağlamaya başlayınca daha da sıkı sardı.

MY HANDSOME Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin