Pulli Gelin -34-

7.4K 372 28
                                    

Ben geldimmm😌
Umarım musmutlu bir Pazar geçiriyorsunuzdur. Malum bugün yeni bölüm günümüz. Ama öncesinde herkesin dikkatle okumasını istediğim birkaç birşey söyleyeceğim. Hikayemizin finaline az kaldı sizin okuyacağınız değil de benim yazacağım neredeyse bir 10-15 bölüm kadar var. Bunun için size söyleyeceklerim şunlar; Hikayeye final yaptığımda finalden bir hafta sonra bölümleri kaldıracağım. Neden diye soracak olursanız. Düzenleyip tekrar yayınlayacağım. Bunu neden yapıyorum çünkü elimi nereye atsam hep bir Mardin'li çıkıyor. Ilım'ın memleketi değiştirip Mardin değil de Diyarbakır yapacağım. Abilerinin isimleri hariç anne baba isimleri değişecek. Biraz daha Güneydoğu'ya has isimler olsun istiyorum. Daha da içime sine sine yazabilmem için düzenlemem şart gibi😍 Beni destekleyeceğinizi biliyorum. O yüzden fazla uzatmadan sizi yeni bölümümüzle baş başa bırakıyor ve kaçıyorum😍♥️

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Ne diyorsun Ilım sen? Ne Mardin'e gitmesi?"

Ilgar'ın ani kükreyişi salonun ortasına yıldırım misali düştü. Herkes korkuyla sıçrarken küçük Umut, dayısının bacağına yapıştı. Ilgar, bacağında hissettiği sıkılıkla başını hafifçe eğdi. Umut ile göz göze geldiğinde vücudunda hissettiği sinir geri çekiliyordu. Bu sıra da Rana araya girerek "Ilgar bir sakin ol!" diye söylendi. Ancak genç adamın keskin bakışları kimseyi görmüyor, kulakları hiçbir sesi duymuyordu.

Ilım, hafifçe kapattı gözlerini. Derin bir nefes çekti içine. Artık kaçacak bir delik kalmamıştı. "Amcam," dedi sessizce. "Mardin'i karıştırmış. Herkese Yakup'u Ferman abimin vurduğunu söylemiş. Barkın ile Yaman da önceden konuşup kararlaştırmışlar eğer bir sorun olursa hep birlikte gidilecek diye. Batur'un onların adına da konuşmasıyla babam hepsini alıp yola çıktı."

Ilgar, yeni bir sinirin esiri oluyordu. Vücudundaki tüm kan damarlarından hızla akıp giderken sertçe soludu. "Ve siz bunu benden sakladınız öyle mi? Kardeşlerim Allah'ın memleketine benim yüzümden gitti ve siz bunu benden sakladınız!" diye bir hayvanın çıkardığı garip kükreyişle bağırdı. Deren mutfaktan hızla çıkıp koluna yapıştı. "Ilgar, bizim de haberimiz yoktu," derken bakışları kafasını önüne eğen Ilım'ın üzerine çevirdi.

Genç adam Deren'in kolundaki elini hafifçe ittirdi. "Ben gidiyorum!" diyerek yatak odasına doğru yöneldi. Ilım'ın gözleri korkuyla irileşirken arkasından koşarak yatak odasına geçti. İki eliyle Ilgar'ın kollarından tutup "Kurban olayım gitme, Ilgar!" dedi hıçkırıklarının arasından. Genç adamın gözlerinden geçen gölgeler yumuşadığının kanıtıydı ama kararını vermişti. Kardeşleri oradayken kendisi burada kalamazdı. "Çekil önümden Ilım!" diyerek hafifçe ittirdi genç kızı.

"Daha doğru düzgün toparlanmadın bile!" diye bağırdı Ilım. Genç adam bu sırada üzerini değiştirmeye çalışıyordu.

"Yok benim bir şeyim!"

Bacaklarına geçirdiği pantolonu giyerken Ilım'ın gözlerini kaçırışını fark etti. Bakmamak için kendiyle küçük bir savaş veriyordu. Onu daha fazla utandırmamak adına tişörtünü çıkarmadan kapıya yöneldi. Salona doğru yaklaştığında diğerlerinin sessizce oturduğunu gördü. Ilım, çoktan peşinden gelmişti. Bir eliyle kapı kolunu tuttuğu anda Ilım'ın dudaklarından dökülenler karşısında vücudu kaskatı kesildi.

"Eğer o kapıdan çıkarsan yemin olsun ki bir daha beni asla göremezsin."

"Ilım," genç adamın sesi bir fısıltı gibi çıkmıştı. Arkasını dönmeye gücü yok gibiydi. Kafasını kapıya dayadı. "Onlar benim kardeşim."

Genç kız, birkaç adımda Ilgar ile arasında olan mesafeyi kapattı. Onun neler hissettiğini çok iyi anlıyordu. Kapı kolunun üzerinde duran elinin üzerine koydu elini. "Barkın'ın benimle vedalaşırken abimmiş gibi yaklaştığı anı unutmam imkansız. Sadece bu günde değil onu tanıdığımdan beri öyle. Sadece o da değil Yaman da aynı. Ama abilerimin onları asla yalnız bırakmayacağını biliyorum Ilgar. Senin gitmen her şeyi daha da zorlaştırır."

Pulli Gelin | Maviye Tutkun Serisi-2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin