Pulli Gelin | Maviye Tutkun Serisi-2

Pulli Gelin 41-

Yeni bölüm bekleyen ballar burada mı? Ses verin bakayım😌
Size tatlış bir bölüm getirdim. Artık finale bence çok çok az kaldı bölümlerimizin karakter sayısı daha da arttı nihayet tutkulu ve bir o kadar da tatlış bölümlerimiz çook yakında🙈
Birkez daha buradan da söylüyorum lütfen yaşı küçük olan okurlarım beni taşlamasın. Ben yazmaya başladığım ilk andan beri hangi türü okumayı seviyorsam onu kaleme almaya çalıştım. Yazılarım hep Romantizm- Tutku ve Komedi şeklinde oldu umarım bu konuda anlaşmışızdır. Sizleri seviyorummm keyifle okuyacağınız bir bölüm olur inşallah😍

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Zıplayarak kucağına çektiği yastıkla koca yatağa çöktü. Esin korkuyla gözlerini büyütürken, Ilım telaşlı bir şekilde "Kızım! Deli misin sen? Öyle zıplanır mı?" diye bağırdı. Herkes şaşkınlıkla Deren'in gülümseyerek omuz silkişini izledi.

"Çıkaracağım şimdi o omuzları yerinden! Böyle hoplaya zıplaya düşüreceksin çocuğu ondan sonra Barkın'ın dilinden Ilım'ı kim kurtarsın!"

"Saçmalama," diyerek kıkırdadı Deren.

"Hiçte saçmalamıyorum burada düşürmede git kendi evinde ne yapıyorsan yap!"

Esin, arkadaşını doğrularcasına kafasını salladı. Yedi kız koca yatağın üzerine iliştiğinde Deren elinde tuttuğu bombanın pimini çekip ortaya bıraktı.

"Eee, anlatın bakalım avluda neler oldu?" diyerek Avjin ile Rojbin'e muzipçe göz kırptı. Rojbin, deve kuşu gibi kafasını sokacak yer ararken, Avjin utancından renkten renge bürünüyordu. Rana, araya girerek "Ne olmuş ki avlu da?" diye sordu.

Deren ile Ilım birbirlerine gülümseyerek imalı bakışlar atarken, Esin "Çatlattınız ama!" diye söylendi.

"Bizim Batur ile Sertaç'ın azıcık dibi düşmüş sanki," diyerek konuştu Deren.

"Şaka yapıyorsunnn!" diye bağırdı Rana. Esin ile Asiye'de aynı şaşkınlıkla neler duyacaklarını bekliyorlardı. Hepsi Avjin ile Rojbin'e yüzlerindeki sırıtışlarıyla bakarken Rojbin isyan bayraklarını çekti. "Yok öyle bir şey, Deren," dedi.

"E-evet, Deren abla. Hem Batur kim, Sertaç kim tanımıyoruz bile," diyerek kekelemeye başlayan Avjin istemeden de olsa kendisini ele vermişti. Acaba hangisinin gözlerinin içine dalıp gitmişti? İsmini bile doğru düzgün bilmiyorken alay konusu oldu.

"Hııı hııı, Batur seni sudan çıkmış balık gibi süzerken hülyalı bakışlar atan babaannemdi zaten," diye söylendi Ilım. Herkes hep bir ağızdan kahkaha attığında Avjin yerin dibine girmek istedi. Ancak o anda beyninin içinde yankılanan ismin ağırlığını taşıyordu. Batur, Batur, Batur... iç sesi sessizce fısıldıyordu iki heceli ismi. Kalbi tıpkı gözlerinin içine dalıp gittiği o an ki gibi hızlandığında etrafındakilere daha çok malzeme vermemek için sakin olmayı denedi. Üff bu o da hep böyle sıcak mıydı?

"Peki ya Sertaç'a ne demeli?" diye kıkırdayarak konuştu Ilım. "Sanki gözlerini bir saniyeliğine kapatsa bir daha Rojbin'i göremeyecekmiş gibi bakıyordu."

"Abartıyorsun," diyerek içine kaçan sesiyle konuştu Rojbin. Yanakları al al olmuş güzelliğine güzellik katmıştı.

"Tabi sende aslında Ilım abarttığı için utanıyorsun," diyerek hafifçe omuzuyla dürttü Esin.

"Bir bomba da ben patlatayım mı?" diye sakince sordu Rana.

Altı kız aynı anda heyecanla kafasını salladığında Rojbin ile Avjin konunun değişecek olmasına seviniyordu. Rana, hepsinin üzerinde teker teker gezdirdi bakışlarını. Aklında düşündü, tarttı, içinden gelen sese kulak verdi. Eli kalbine gittiğinde diğerlerinin gözleri büyüdü. "Ha bu bizum Asiye'yi Davut'la bastum gene!" diye çığlık atarcasına söylediğinde hepsinin yüzleri düştü. Ilım, burun kıvırıp yüzünü ekşiterek "Bu sefer hangisi çarptı?" diye sordu.