Sabah uyandığımda hem gergindim hem de çok mutlu ve hala kuşkulu. Saat 6 gibiydi uyandığımda. Ben hemen balkona geçip laptopu açtım. Kuşkumu gidermeliydim. Hemen arama motoruna AKADEMEIA yazdım ve ilk gelen sayfaya girdim. Sayfaya girdiğimde ilk dikkatimi çeken sayfanın üstünde yazan sözdü. 'Her zaman en iyiler için. Çünkü siz farklısınız...' Dışarıdan bakıldığında en başarılı öğrencileri yetiştirdikleri anlaşılırdı yani bilmeyenler için. Ama gerçekleri bilen biri bunun aslında farklı bir mesaj verdiğini hemen anlardı. 'Çünkü siz FARKLISINIZ...' Çok açık! Ve sayfada gezmeye başladım.Medeniyete uzak bir yerde ve doğal ortam ile ilişki içerisinde bir kampüsü vardı. Bir sürü laboratuvarı vardı. Bir sürü meslek için özelleşmiş bölümleri vardı. Çok gelişmiş bir bilişim odası ve dünya ile bir sürü bağı bulunan ağ sistemi. Sanki çok gizli güvenlik birimlerinin özel donanımlı bilgisayar mühendisi yetiştirmek için oluşturduğu bir okul gibiydi. Bir sürü referansları vardı. Bir an gerçekten bilgisayar mühendisi olmaya gidiyorum sandım. Ben bile inandıysam annemler kesin inanırdı. Ve merak etmeye başladım. Acaba gerçekte nasıl bir yerdi. Ben düşünürken arkamdan biri dürttü. Tabiki de o kadar dalmışım ki düşünmeye dürtünce irkildim ve sandalyeden düştüm. Gelen kişi de gülmeye başladı yani annem.
"Uf anne! Korkuttun!"
"Bu saatte napıyorsun burada?"
"Hiç. Biraz geziniyordum internette."
"Tamam. Hadi babanları kaldıralım da kahvaltıya gidelim."
:Herkesi uyandırdık ve kahvaltıya gittik. Ben nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum. Sonra denize girdik. Hava sıcak olunca pastaneye gittik ve aile sporumuz olan 51i(bir iskambil oyunu) oynamaya başladık. Annem ben küçük sayılarla açtığımda 'Bıtbıtçı' diyip beni sinir ediyordu. Babam gene büyük girişler yapmak peşindeydi. Ya direk elden bitmek isterdi ya da jokerle bitip sayı yedirmek bize. Bu yüzden genelde hep yeniliyordu. Biz mutlu bir şekilde oynarken 9.elin sonuna geldik. Ve artık zamanı geldi.
"Anne, baba. Size bir şey anlatacağım."
"Anlat kızım."
"ACADEMEİA diye bir okul var. Bu okul üniversite gibi. Dünyanın en iyi öğrencileri oraya okumaya gidiyor. En iyi eğitim o okulda veriliyor ama alınan öğrenci sayısı çok az. Sadece en iyileri. Orada okuyanlar okuldan sonra çok iyi yaşıyorlar. İstedikleri her yerde işe girebiliyorlar."
"Ne kadar güzel."babamdı konuşan. Annem şüphe ile bakıyordu.
"Evet çok güzel."
"Peki varmak istediğin yer ne?"Annem demişti. Ah! Bu kadın işimi zorlaştıracak.
"Bu okul öğrenci seçmek için bir sınav yapıyor."
Annem: Ona mı girmek istiyorsun?
Babam: Gir kızım gir. Kendini denemiş olursun.
Ben: Yok hayır.
Annem: Peki ne öyleyse?
İkisi de iyiden iyiye merak etmişti.
Ben: Şimdi ben bundan 2 ay önce bir afiş görmüştüm sınavları ile ilgili. Ben de bir hevesle gittim ve sınava girdim. Zaten kazanamam diye düşünüyordum. Sadece eğlencesine girdim. Ama dün aradılar ve bilgisayar mühendisliği programına kabul edildiğimi söylediler.
Annem:Ne? Sen bize niye haber vermedin sınava girerken?
Ben: Dedim ya kabul edilemem diye düşünüyordum.
Annem: Peki seni nasıl aradılar? Telefonunu kapatmıştın?
Annem şüphelenmeye başladı. Yalan söylemeyi beceremiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA
Science FictionBir yaz günü su ve toprak elementlerini kullanabildiğini öğrenen Anka yeni okul yılında kendi gibi beyni gelişmiş insanların olduğu Akademeia'da okumaya başlar. Yeni insanlar yeni hayatlar derken gizli öğretmeninin sevgilisinin ölmesi üzerine kendin...