•10• Sahil Partisi

18.7K 1.3K 149
                                    

MULTIMEDIA'DA IMAGINE DRAGONS-RADIOACTIVE ŞARKISI VAR. HIKAYENIN BIR BÖLÜMDEKİ RUHU DAHA İYİ KAVRAMAK İÇİN LÜTFEN KAHRAMANLARIMIZ SAHİLE GELDİĞİNDE PARÇAYI AÇIN VE ŞARKININ ADI GEÇTİKTEN SONRA OLANLARI HAYALİNİZDE CANLANDIRARAK OKUYUN. UMARIM O RUHU YANSITABİLMİŞİMDİR. İYİ OKUMALAR...

Önümüzdeki 3 gün normal ve bir o kadar da garip geçmişti. Normaldi çünkü bir sürü ödevle ilgilenmem gerekti. Özellikle bir Almanca dersine daha geç kalınca Frau Müller hayatımda almadığım kadar ödev yükledi. Ama geç kalmamın nedeni kızlarla konuşmaya dalmamdı. Konu ise Elizabeth'in grubuydu. Grubun kızları çok garip davranıyordu. Özellikle Octivia. Bana selam veren kız 3 gündür beni gördüğünde kafasını çeviriyor sanki orada yokmuşum gibi davranıyordu. Sanki küçük Elizabeth'e dönmüştü. Özellikle Yeşim'e aynı Elizabeth gibi davranıyordu ki Yeşim ile konuştuğu tek zaman voleybol maçından sonraydı. Maurissa'da Elizabeth gibiydi. Valeria ise beni görünce bana bakıyor sonra kafasını mahcup bir şekilde indirip yoluna devam ediyordu. Tillman her zamanki Tillman. Beni görünce görmedim havasına bürünüp burnu havada yürüyordu. Sanki biz bilmiyoruz gördüğünü!... Darren ile Yeşim normal bir şekilde takılıyorlardı. Noora ile Paulo ise artık çıkmaya başlayacaklardı. Hatta ilk buluşmaları bu geceki sahil partisiydi. Biz Eloy, Fabio, Iris, Perdita, Yeşim olarak gidecektik. Bu arada Rodrick ile perşembe günkü dersimde suyu şişeden çıkarabiliyordum ama suyu geri şişeye koyarken etrafa sular saçılıyordu. Hala şekil veremiyordum suya. Ama Rodrick çok iyi ilerlediğimi belirtti. Bir de ben inanabilsem şuna...

Akşam bahçe çok güzel bir şekilde düzenlenmişti. Platformlar ve sandalyeler hazırdı. Sahneye yakın yerde tüm hocalar oturuyordu. Sonrasında ise tüm öğrenciler. Herkes gelmişti. En arkada 2.sınıflar vardı. Sunumu Sevgi Abla yapıyordu. Onu 6 gündür görmemiştim. Sahi nerdeydi? Sormalıyım ona. Neyse... Biz de ortalarda oturuyorduk. Eloy çok heyecanlıydı. Arada sırada ona dönüp baş parmaklarımı yapabilirsin dercesine kaldırıyordum. O da zoraki bir şekilde gülümsüyordu. Bu kadar zevzek ve komik bir çocuğun böyle stresli olabileceğini tahmin etmezdim. Ondan beklediğim saçma saçma şakalar yapmasıydı ama o sadece dişlerini birbirine sürtüyordu. Garip...

Sıra armaları takmaya gelince sahneye müdür çıktı. Herkes teker teker çıkarılıyordu sahneye. Lysander de armalarını takıyor ve onlara bir şeyler fısıldıyordu. Eloy'un çok gergin olduğunu anlayınca yanına gittim. Onu abim gibi görüyordum bir şekilde. Belki de Alp'i özlüyordum sadece...

Ben: Eloy. Bu kadar gerilme. Oraya çıkıp sadece armanı alacaksın bu kadar.

Eloy: Arma sadece bir kumaş değil. Artık toprağı kullanabileceğim anlamına geliyor. Ya başarılı olamazsam? Tek elemente sahipken onu kontrol edemezsem, sınıfta en başarısız olursam?

Ben: Eloy. Toprak sensin. Toprak senin bir parçan. Başarısız olmayacaksın. Göreceksin en iyi toprak elementi kullanıcısı olacaksın. Seneye nasıl yapamazsın bu kadar kolay şeyleri Anka diye dalga geçeceksin benle. Ben sana inanıyorum. Çünkü en iyisi olduğunu biliyorum.

Bu arada Eloy'un adı okundu. Ona sarıldım. O da gitti. Giderken 'Teşekkürler!' diye fısıldadı. Tören boyunca hiçbir problem çıkmadı. En son öğrenci de sahneden indikten sonra öğretmenler tüm öğrenciler tebrik ettiler ve binalarına çekildiler. Eloy-Fabio-Iris-Perdita dörtlüsü yanımıza geldiler.

Perdita: Kızlar siz bekleyin. Biz formalarımızı çıkarıp geliyoruz. Sonra da partiye akarız.

Eloy:Yehu!!! Partilere akacağız. Tüm elementleri görmek için sabırsızlanıyorum.

Fabio: Hadi hemen gidelim de kızları bekletmeyelim. Birazdan görüşürüz kızlar.

Fabio Yeşim'e bakarak söylemişti. Neler oluyor bakayım? Yoksa Fabio Yeşim'e... :O Eloy'un bütün stresi gitmişti. Tekrar eski Eloy olmuştu.

ANKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin