"Ben Anka, 12. ve son denek.Sadece tek bir görevim var: Atlantis'in torunlarını korumak. Deneklerle beraber artık tek bir amacımız var, Akademeia'yı dünyaya ve kötü düşüncelere karşı koruyacağız. Değerli çok şeyimizi var ve sonsuzluğa hatta sonsuzluktan sonrasında bile bu değerli şeyleri koruyacağız. Atomlarımızdaki tüm enerjiler tükenene kadar karşı koyacağız.Çoktan bir kere öldüm. Artık ölmekten korkmuyorum."
Artık kitabımızın sonuna geldik. Gerçekten bittiğine inanamıyorum. Gerçekten de sona erdi. Umarım başından sonuna kadar hikayeyi okurken keyif almış ve kendinizi Anka'nın yerinde hissedebilmişsinizdir.
Ben bu hikayeye isteğim hikayeyi bulamadığım için başlamıştım. O istediğim hikayeyi hiçbir zaman bulamamıştım ve ben de kendim yazmaya karar verdim. Hikayenin ilk bölümleri çok saçma şeyler barındırıyor ama YGS-LYS kafasında 4 shot espressolu kahve ile ayakta kaldığım günlere ve herkesin dershanede kafayı yemiş bir şekilde güldüğü ve özellikle bir spesifik çocuğun göz altlarının mosmor olduğu o dönemlere dönüp bakıyorum da o zamanlar için gerçekten iyi işler başarmışım, hem de o kafayla.
Bu hikayeye çok yanlış bir zamanda başladım belki de. Bu hikayeye uzun süre ara verdim ve "37+FİNAL"lik aslında bakınca kısa görünen bir hikayeyi 1.6 yıl gibi bir süreden yazdım. Yazmadığım süreler yazdığım sürelerden daha fazla. 12. sınıfın başı bir hikayeye başlamak için iyi bir dönem değilmiş, deneyimledim ve gördüm. Ama hiçbir şeyden pişman değilim. Bu hikayeyi hayata geçirdiğim için çok mutluyum.
Bana başka bir hikaye yazıp yazmayacağım ile ilgili sorular geldi ve resmi olarak buradan cevaplıyorum. "EMİN DEĞİLİM." Kafamda birkaç kurgu var fakat hiçbir sağlam bir temelde değil. Kendime 4 haftalık bir inziva (kafa izni) süresi veriyorum bu son sözü yayınladıktan sonra. Bu süre zarfında kurgularımın birkaç bölümünü yazıya döküp içime sinen bir tanesi olursa size haber vereceğim. İçime sinen bir tane olursa başlayıp size sunacağım. Gelebilecek hikayeler için Anka'yı arşive atabilirsiniz -çünkü buradan bilgilendirme yaparım diye düşünüyorum eğer yeni hikayeye başlarsam- ya da beni takip edebilirsiniz.
Bu arada hikayenin finali konusunda Beyond: Two Souls oyunundan ilham aldım diyebilirim. Bu hikayeye başladığımda oynadığım ve takıntılı olduğum bir oyundu. Ve hala en sevdiğim ps oyunudur...
Benim finalime gelirsek; ben Anka'ya hangi finali seçerdim? Cevap: "İKİSİ DE."
Anka'ya ilk başladığımda Anka kesin ölecekti hikaye sonlandığında, buna karar vermiştim. Ama ilerledikçe Anka'ya bağlandım ve onu öldürmeye kıyamadım uzun bir süre. Tamam hiçbir zaman asla tam olarak ölmeyecekti çünkü ölümsüz olacaktı. Ama bedensiz ya da bedenli olması konusunda gelgitler yaşadım ve en iyisine sizin karar vermeniz gerektiğini düşündüm. İçimdeki ilk Ç.T. ölmesini seçiyor ikinci Ç.T. ölmemesini. Bu yüzden ikisini de seçiyorum. İkisi de benim beynimin ürünü olduğu için ikisini de seçme hakkında sahibim bence ;)
Son olarak hikayenin sonuna kadar yanımda olan siz okuyucularıma büyük bir teşekkür borçluyum, özellikle de yorumları ve yıldızlarıyla beni yalnız bırakmayan birkaçınıza... Hepiniz çok özel insanlarsınız ve sizi çok seviyorum. Benimle olduğunuz için çok teşekkür ederim, beni çok mutlu ettiniz :)
Eğer hikaye yazmaya devam edersem hepinizi tekrar yanımda görmekten mutluluk ve onur duyarım. Umarım hepiniz hayallerinizi yakalarsınız...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA
Ficção CientíficaBir yaz günü su ve toprak elementlerini kullanabildiğini öğrenen Anka yeni okul yılında kendi gibi beyni gelişmiş insanların olduğu Akademeia'da okumaya başlar. Yeni insanlar yeni hayatlar derken gizli öğretmeninin sevgilisinin ölmesi üzerine kendin...