ANKA

•17• Lysander, Sevgi, Rodrick ve Sandra

Sabah uyandığımda biraz mutlu olduğumu itiraf etmeliyim. Sonuçta artık element derslerimiz başlayacaktı. Ve asıl mutluluk kaynağım 'Frau Müller'i bir daha görmek zorunda değilim!!!' Evet! Gerçek mutluluk nedenim bu!

Bildiri kağıtlarını elime aldığımda sadece 1-2-7-8-9'uncu derslerimin dolu olduğunu gördüm. Bir dakika! Bizim 9. dersimiz yoktu ki?!. Öğleden önce 4 ve sonrasın 4 olmak üzere toplam 8 tane idi en fazla. Dikkatlice bakınca programa sabah ilk iki dersin toprak öğrencilerine, 3. ve 4. derslerin hava öğrencilerine, 5.ve 6. dersin ateş öğrencilerine, 7. ve 8. dersin su öğrencilerine, 9. olan son dersin ise Element Tarihi dersi olduğunu gördüm. Gayet güzel programlanmış bir ders programı idi. Öğrencilerin başarılı olması planlanmıştı ve bu şekilde giderse öyle olacağı belliydi. UFFF!! Ne diyorum ben. İçime rehber öğretmen kaçtı bir anda.

Hazırlanıp kahvaltıya indiğimde bizim tayfa çoktan yemekhaneye gelmişlerdi. Hep geç kalıyorum. Kötü bir alışkanlık. Hepsine selam verim oturdum.

"Programı gördün mü Anka?" dedi Joo.

"Süper bir program olmuş." diye atıldı hemen Rafael.

"Sana göre hava hoş tabi. Hemen de beni sattın. Siz hepiniz beraber derse girin. Bir ben dışarıda kaldım." dedi üzgünce Joo. Ama sonra muzipçe gülümsedi ve ekledi." Maurissa ile Octivia'da benim gibi dışarıda olacaklarmış o saatte. Ben de onlarla takılırım." Bu arada Rafael'in kaşları çatıldı. Bu durum karşısında Noora ile Yeşim kahkahalar ile gülmeye başladılar. Joo ise kahkaha atma istediğini bastırmaya çalışıyordu ve muzipçe sırıtmaya devam ediyordu. Kesin benim bilmediğim bir şeyler dönüyor.

"Hey! Neler dönüyor burada?" dedim ciddi olmaya çalışarak ama insanlar güldükçe nedenini bilmesem bile benim de gülesim gelirdi.

"Sevgili Rafael'imiz Octivia'ya yanık." dedi gülerek Yeşim ve kendi dediğinin üstüne daha çok gülmeye başladı. Güldükleri şey tabiki de Rafael'in Octivia'yı beğenmesi değildi. Rafael'in Joo'nun yaptığı şakaya verdiği tepkiydi. 'Kıskanç Türk Erkeği' Tiplemesini bilir misiniz? Şuan Rafael aynı o durumdaydı. Verdiği tepki başta sadece kaşlarının çatılması olsa da sonra Joo'nun ne dediğini anlayınca " Ne diyon oğlum sen! Düzgün konuş! Yengen olacak o senin!" dedi. Bir de bunu hızlı bir şekilde ayağa kalkınca söyledi. Biz çok daha fazla gülmeye başlayınca mahçup oldu ve ne yaptığını fark edip oturdu. En sonunda bizim gülmemiz biraz hafifleyince ben konuşmaya başladım.

"Senin içine ne kaçtı Rafael? Meksikalı olduğunu bilmesem Türk'sün sanacağım." dedim ama hala gülüyordum. Bunun üzerine biz Yeşim ile tekrar gülmeye başladık.

"Sorma Anka kuşu. Biz Rafael ile karar almıştık. Sizin Yeşim ile aranızda yaptığınız bazı şakaları anlayabilelim diye Türk yapımı filmler izledik. Bu bizim Rafa çok kolay etkilenen biri çıktı." dedi Joo gülerek.

"Sen bayağı kolay etkileniyormuşsun Rafael. O zaman Cüneyt Arkın'ın falan filmlerini izlemeyin sakın." dedi Yeşim ve ikimiz beraber tekrar gülmeye başladık. Diğerleri de anlamadıkları için bize bakıyorlardı sadece.

"Benim içime Türk filmi kaçmış olabilir ama şu gelenlerin içine de 'Hızlı ve Öfkeli' kaçmış kesin."dedi Rafael arkamdaki giriş kapısını işaret ederek. Arkamı döndüğümde 6 tane hızlı yürüyen ve öfkeli genç gördüm. Bizim masaya geldiler ve oturdular. Bu arada Rafael 'Büyük ihtimalle Octivia yanına otursun diye' yanını boşalttı ama oraya Octivia yerine Tillman oturdu. Bu da tam karşıma oturdu anlamına geliyor. Ben bu çocuktan kaçmaya çalışırken her defasında karşıma çıkıyor.

"Aşkım ne oldu? Neden bu kadar sinirlisiniz?" dedi Yeşim büyük bir masumiyetle. O an aklıma Shrek'deki çizmeli kedi geldi. Her neyse...

"Sabah telefon ile uyandık. Ders programı değiştiği için ayarlanmış ama Elizabeth dışında hiçbirimizin dersi yok." dedi Darren sinirle.