•F•Bedenli Ölümsüz

11.9K 909 136
                                    

Atomlarıma ayrıldıktan sonra 1 hafta hayalet misali dolaştım ortalıkta. Zaten bir hayalettim, geçmişte yaşamış ve artık fiziki varlığı bulunmayan bir varlık... O bir haftayı hayal meyal hatırlıyorum. Bir oraya bir buraya sürüklendim. Hiçbir şey üzerinde -kendi atomlarım üzerinde bile- etkim yoktu. Bir haftadan sonra yavaş yavaş hareket edebilmeye başladım. En azından kendimi bir yerlere yönlendirebiliyordum. ama yaklaşık 1 yıl boyunca dışarıya etki edemedim. Nerdeyse hiç...

Ben dağıldıktan sonra Akademeia için acılı günler başladı. Geçen iki yıl boyunca onları izledim. Eloy yönetimin başına geçti. Akademialılara seçme hakkı verdi: Kalmak ya da gitmek... Savaşı gören, yaşayan ve özellikle birilerini kaybeden insanlar gitmek istediler. Ölü bedenler ailelerine yollandı. Okuldaki hasarlar el birliği ile onarıldı, gitmek isteyenlere kısa bir element eğitimi verildi -dışarıdaki hayatta kontrolü kaybetmemeleri için. Ve sonra herkes karar verdiği hayatı yaşadı...

Yeşim ve Fabio...

İkisi belki de en çok etkilenen ya da en çok etkilendiklerini gösteren insanlardı. Yeşim sevdiği çocuğun öldüğünü görünce yıkıldı. Onun ilk aşkıydı Darren, ilk değer verdiği erkekti babasından sonra.Ölümü görmek ona geride bıraktıklarını hatırlattı: yaşlı ve hasta babaannesini, kalbi kırık babasını ve onu terk edip giden annesini. En iyisi olduğuna karar verdi, eve dönmenin. Yaşlı babaannesinin, kalbi özlem ve hasretle dolu babasının yanına döndü. Yanında kendi gibi acılı Fabio ile...

Fabio belki aşık olduğu insanı kaybetmemişti fakat ondan daha değerli iki şeyi kaybetmişti: İki kardeşini... Iris ve Perdita onun canından iki kişiydi, kendi canı gitmişti onlar gittiğinde. Fabio üzgündü, eski anılarına dönemedi. Eski anılar sadece acı veriyordu onun için. O yüzden o da hoşlandığı ve kendi gibi beter haldeki kızın peşinden gitmekte buldu çareyi. Birbirlerinin yaralarını sarıp yeni bir hayata yelken açacaklardı. Ve geçen ilk yıl ikisi de hayalet gibi olsalar da önce Yeşim, sonra Fabio yavaş yavaş toparlandılar. Şimdi ise Yeşim, Yeşim'in babaannesi, Yeşim'in babası ve Fabio olmak üzere kocaman bir aile oldular. Beraber günleri geçirip, ölüme bir adım daha atıyorlar. Ölüme yaklaşıyorlar belki fakat beraber yaklaşıyorlar, hep beraber ve el ele...

Noora ve Paulo...

Noora Yeşim'e en iyi gelebilecek kişinin Fabio olduğunun ve Yeşim'in bu ortamdan uzaklaşması gerektiğinin farkındaydı. Bu yüzden uzun süre belki de sonsuza kadar arkadaşını göremeyeceğini bile bile onu serbest bıraktı, Türkiye'ye geri dönmesi için. Noora bu savaşta en az etkilenmiş kişi gibi görünse ve etrafa yalan bir pozitiflik saçsa da çoğunlukla geceleri ağlama krizlerine giriyordu. Bunları gören kişi sadece Paulo'ydu. Paulo ile herkesin işlerini yoluna koyduktan sonra kalabalık içinde kaybolmayı seçtiler. Çünkü kalabalık için kaybolmak en kolayıydı. Bu yüzden Paulo ile New York'a yerleştiler. Paulo normal bir işe başlarken Noora yoğun programlı bir işe başladı. Nerdeyse her günleri aynı geçiyordu. Sabah erken saatte evden çıkıyorlar. Paulo akşam 5-6 gibi eve geliyor. Akşam yemeğini hazırlıyor. Noora 8-9 gibi eve gelince yemek yiyorlar. Biraz televizyon izledikten sonra uyuyorlar. Noora haftasonu hatta pazar bile demeden sabah 6 akşam 8 çalışıyordu. Kafasını meşgul ediyor ve düşünmemeye çalışıyordu. Paulo ise yas tutuyordu fakat her şeyin farkındaydı, gidenlerin geri gelmeyeceğinin farkındaydı. Bu yüzden normal bir hayata adapte olmaya çalışıp hayatına devam ediyordu, elinden geldiğince...

Kim Joo ve Rafael...

İkisi de ne olursa olsun ayakta kalıp okul hayatlarına devam etmeyi seçtiler. Okuldan sonrası için ikisinin aklında da belli bir fikir yoktu. Zaten önlerine düşünmeleri için bir sene daha vardı. Savaş dolayısıyla dil dersini atlayan ve sınavdan sonra okumak için kalan 1. sınıflar 2. sınıflarla birleştirilmişti ve ona göre eğitim görmüşlerdi. Rafa ve Joo şuan 4. sınıfın sonlarındaydılar. Önlerinden düşünmek için 1 yıl daha vardı...

ANKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin