[06] İlk İzlenim

2.7K 254 80
                                    

İlk İzlenim

•ERIK STEVENS•

Adı Emma'ydı.

Öyle olduğunu biliyordu, meclise sorgu için götürüldüğünde kadına seslenilirken duymuştu.

Erik, kadının varlığından duyduğu bariz rahatsızlıkla yatağın üstünde kıpırdamadan ona baktı. Üzerinde buradaki insanların kıyafetinden uzak, çiçek desenli kırmızı bir elbiseyle basit bir çift sandalet vardı fakat kıyafetlerinin sıradanlığına rağmen dikkat çekiciydi. Kalabalık bir yere düşse onu insan yığının arasından seçmekte zorluk yaşamazdı.

Şüpheyle gözlerini üstüne dikti. Elini kolunu sallayarak, kolayca buraya nasıl girebilmişti? Hele de onun gibi, buraya ait olmayan yabancı biriyken. Sözde amcasına ne olduğunu öğrenmek ve bir-iki laf duymak için onunla birebir konuşmasına izin verilmesi, bir türlü aklına mantıklı olarak yatmıyordu. Wakanda'nın askerleri dahi onunla irtibata geçilmemesi adına hücresinin dışında, en dış kapıda nöbet tutulmasına dair talimat verilmişti ve bu kadın buradaydı.

''Ee sarışın.'' Gözlerini üstünden çekmeden, yarım bir gülüşle ''Cevabını aldın. Gitmeyecek misin?'' dedi.

''Sorularımı bitirmedim ki.''

Kadın masum diyebileceği kadar yumuşak bir sesle ona geri cevap verdiğinde, Erik'in memnuniyetsizliği arttı. Neden gitmiyordu? Kahrolasının derdi neydi, sohbet arkadaşı falan mı arıyordu? Sıkılı dişlerinin arasında sinirli bir homurtu çıktı. Bu kadın keyfini nasıl kaçıracağını iyi biliyordu.

''Saçma sorularını cevaplayacağımı düşündürten ne?''

''Saçma mı? Ne soracağımı duymadın bile!''

Kadın kovuşturmuş olduğu kollarını sinirle açarak, tepki gösterdiğinde Erik abartılı hareketine sırıtmamak için dudaklarını birbirine bastırdı.

''Saçma olduğunu anlamam için duymama gerek yok. Siz beyazlar hep aynısınız.''

''Ten rengim her şeyi açıklıyor yani öyle mi?''

''Evet, ziyadesiyle.''

Net cevabına karşı kadının yüzündeki şaşkınlığın silinerek, ifadesizliğe dönüşünü izledi. İnkar etmek istese de, ne yazık ki güzel bir yüzü vardı. Yanaklarını şekillendiren yuvarlak elmacık kemikleri, fazla sivri olmayan küçük bir çene ve masmavi büyük gözlere sahipti. Alnının sağ tarafında teninden çok daha açık olan beyaz bir leke duruyordu, bir nevi doğum lekesi gibiydi. Saçları sarının yumuşak bir tonunu taşırken, lekenin bulunduğu yerdeki saçları garip bir şekilde beyazdı.

''Böyle düşünmene sebep olan ne?'' Genç kadın, sorusuna karşılık cevap vermediğinde üsteledi. ''Kategorize etmenden bahsediyorum.''

''Nedenini anlatsam da anlayamazsın sarışın.''

''Nedenmiş o?''

''Nedenini söyledim.''

''Rengimin senden farklı olması mı? Bu çok ırkçı bir düşünce.''

Erik sözlerine kaba bir homurdanmayla karşılık vererek, bedenini dikleştirdi ve bir bacağını yatağın yanında sarkıtarak diğerini altında topladı.

''Irkçı mı? Asıl ırkçı olan ataların hayatım ben değil. Dünya peri masallarından oluşmuyor, aç gözlerini.''

''Ve senin bahanende bu mu? Senden daha kötüleri olduğunu ileri sürerek kendini böyle mi avutuyorsun?''

''Avutmak mı?'' Hırlama gibi çıkan tersleyişiyle birlikte kasları gerildi. ''Hakkımda zerre kadar bir halt bildiğin yok.''

''Yaklaşımın bana biraz ipucu veriyor.''

İZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin