[21] Katil

2.6K 251 137
                                    

-Bölüm şiddet unsurları içermektedir.

Katil

•ERIK STEVENS•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ERIK STEVENS

Erik bir halta yaramayacağını bilse de, jetin inmesi için neredeyse yalvarmaya başlayacaktı.  

İleri geri yürümesinden dolayı başı dönüyordu ama ayaklarına da engel olamıyordu, oturursa ritim tutturmaya başlayacağı kesindi fakat gerginliğini belirginleştirmek istemediğinden yürümeyi tercih etmişti. Yaklaşık altı saattir havadaydı ve Ross'la geçireceği yolculuğun çekilmez olacağını düşünmüş olsa da adam şaşırtıcı derecede sakin kalmıştı. Kontrollüydü, CIA'nın içine yerleştirilmiş parazitleri ayıklarken ve üsleriyle durumu tartışırken ses tınısı yükselmemişti bile.

Jetin alçalışa geçmesiyle, Erik yürümeyi bırakıp kapının açılacağı yerde durdu ve beklemeye başladı. Okyanusu aşmış olduğunu bilmek rahatlatmıştı, artık Amerika'da, bildiği topraklardaydı. Kontrol sağlayabileceği güvenli alanındaydı.

Bileğinde duran bilekliğe baktı. Lanet şey olmasaydı, kapı açıldığı gibi buradan basıp gidebilir ve kimsenin yardımına muhtaç olmadan Emma'yı kendi arayabilirdi ancak bileklikteki takip cihazı şöyle dursun, çıkarmaya çalıştığı an elektrik çarpıyordu.

''Beni takip et.''

Ross yanına geldiği sırada jet sakince inişini gerçekleştirmişti. Kapı sessizce açıldı, apartmanların biraz ötesinde yer alan geniş bir otoparka inmişlerdi. Araç kendini görünmez kılabildiği için nerede durdukları çok da önemli olmasa da, Ross'un gizliliğe önem verdiğini anlamak zor değildi.

Ajan'ın yanına geçerek birlikte hızlı adımlarla otoparkı geride bırakıp, geniş bir caddeye açılan sokaktan geçtiler ve yüz metrenin sonunda bulutlara doğru uzanan, gökdelen gibi bir apartmanın önüne vardıklarında Ross yüzüne bakmadan keskin bir dille onu uyardı.

''Sadece yürü. Hiçbir şey söyleme.''

Erik emrine boş gözlerle baktıysa da, tersleyecek bir sözde bulunmadı ve ajanın peşinden döner kapıların arasından geçerek kocaman bir avizeyle süslenmiş göz kamaştırıcı bir hole çıktı. Şamdanlar, parlak süslü mermerler ve kaplama duvarlar ile aristokratlara layık bir havası vardı buranın. Holün tam ortasına konumlandırılmış, resepsiyon gibi duran yerden güvenlik görevlisi olduğunu tahmin ettiği bir adam başını eğerek Ross'u selamladı.

''Hoş geldiniz Bay Ross. Uzun süredir sizi göremiyordum.''

''Merhaba David, işler biraz yoğun. Eve uğramak için fazla vaktim olmuyor, anlarsın ya.''

Ross asansörlerden birine basarak gelmesi için beklerken, David konuşmasına devam etti.

''Anlıyorum, yeğeniniz nasıl? O da iyidir umarım.''

İZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin