[23] İkinci Şans

2.8K 241 123
                                    

-Hikayeden memnun musunuz?

İkinci Şans

EMMA WILLIAMS

''Kabul ediyorum, dediğin kadar lezzetliymiş.''

Erik elindeki keleweleden büyük bir parça koparıp midesine indirirken, Emma şişe geçirilmiş etlerin soğuması için üflemekle meşguldü. Erik sıcaktan hiç etkilenmiyormuş gibi çubuğundakileri yarılamıştı bile. Dağdan çıkmalarından bu yana bir saat geçmişti ve kaçırdığı gelişmelerin çoğunu Erik'in ağzından dinleyerek öğrenmişti.

En sevindiği haber Erik'in hücrede geçireceği sürenin yarıya inmiş olmasıydı. T'Challa ona bir şans tanımak konusunda oldukça kararlıydı ve Erik'in meclisle yüzleşmesini sağlayarak, onun için çabalaması kadının çok hoşuna gitmişti. Erik gerçekleşen olaylara biraz sıcak bakmaya başlasa, herkes için çok güzel gelişmeler yaşanacağını hissedebiliyordu ama bunun için Erik'in inatçı kabuğunu tam anlamıyla kırması gerekiyordu.

''Söylemiştim.''

Emma etinden ufak bir ısırık alarak, yumuşak eti yavaşça çiğnerken Erik ona yaz gözle baktı.

''Hastalığın olmadan nasıl hissediyorsun?''

''Normal, artık olmadığını bilsem de alışabilmek için sanırım biraz zamana ihtiyacım var.'' Başını çevirip Erik'le göz göze geldi. ''Ama güzel hissettiriyor.''

Adam cevabına tebessüm ederek, aslanın avından etini koparması gibi kalan iki parçayı da çubuktan çekip aldı. Pazar alanının içinde yürümek keyif vericiydi. Neşeli insanlar yanlarından akın halinde geçip giderken, Erik dikkatle onları inceliyordu. Sanki önemli bir projeymiş gibi etrafına bakmasına Emma'ya gülünç gelmişti ama bunu yüzüne yansıtmamaya dikkat ediyordu.

''Amcamla işbirliğini nasıl sağladın?''

''Fazla zor olmadı.'' Erik çubuğu kenara atmadan önce dişlerinin arasında döndürüp sıkıştırdı. Alt köpek dişlerindeki altının parıltısını yakalamıştı. Uzanarak saçının birazını kulağına arkasına sıkıştırırken, gözleri şefkatle ışıldadı.''İkimizin de ortak bir noktası vardı.''

Emma'nın dahasını söylemesi için 'ne' diye sormasına gerek yoktu, kastettiğini anlamıştı ve bunu duymak onu mutlu etmişti. Erik'in onun için gelmiş olması ve buna ek olarak amcasının gösterdiği yaklaşım içini ısıtmıştı. Onun için tehlikeye atlamışlardı, başlarına bir şey gelseydi...

Çok şükür ki öyle bir şey olmamıştı.

''Teşekkür ederim. Sana yine borçlandım.''

''Borcunu nasıl ödeyebileceğini biliyorsun.''

Erik ona göz kırparak sırıttığında, Emma koluna cimcik atıp sinirliymiş gibi kaşlarını çattı.

''İnsanların içinde böyle şeyler yapmaktan hoşlanmadığımı söyledim Stevens.''

''Hadi ama sarışın.'' Erik ona sataşmaktan keyif aldığını gösteren bir ifadeyle geniş omzuyla onu ittirdi. ''Biraz gardını indiremez misin?''

Emma ona ters bir bakış atarak cevaplamakla yetindi. Erik gülümsemesini yüzünden eksik etmeden onunla biraz daha uğraştıktan sonra aralarına tatlı bir sessizlik çöktü. Akşamüzeri olmak üzereydi, bulutsuz mavi gökyüzü parlak bir turuncuya dönüşmüş, çevreye ayrı bir güzellik katmıştı. Azalan insan kalabalığından ayrılarak, daha tenha ve gözlerden ırak bir alana doğru Erik ile yürürken onu yaklaşık bir hafta önce keşfettiği 'gizli mabet'ine götürmeyi düşündü. Kendisinin hoşuna gittiği kadar belki adamında giderdi.

İZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin