-Medya😍
Arama
•T'CHALLA•
Konsey yoğun ve tartışmalı geçmişti, Erik'i savunmak kolay olmamıştı zira adam fazla inatçıydı, gururu da kibri kadar büyüktü. Ancak bir şekilde büyüklerle bir anlaşmaya varabilmesini sağlamıştı. Kral olarak elinde muazzam bir güç tutsa da, herkes için ortak bir karar alırken diğer kabilelerin temsilcileri olan büyüklerinde isteklerine ve fikirlerine saygı duymak görevinin bir parçasıydı. Aksi takdirde, ondan beklenenleri layığıyla karşılayamayacaktı.
Varılan sonuca göre, Erik'in hücrede geçireceği süre yarıya inmişti. Dışarıda geçireceği zaman boyunca boynunda ve ellerinde kelepçeler olmayacak, her Wakandalı insanda bulunan bilekliği taşıyacaktı. Böylece bir suçludan ziyade normal biri gibi, halk arasında rahatça dolaşmasına olanak verilmiş olunacaktı. Bu da hareketlerini ve yaklaşım tarzını gözlemlemek için ideal bir fırsat yaratıyordu onlara.
Eğer şiddete veya tehdide başvurulduğuna dair haber gelirse ise, doğruca başladığı noktaya geri dönecekti. Şartlar her iki taraf içinde adil sayılırdı. Erik'i kontrol edebilecekleri bir mesafede tutup, aynı zamanda hareketlerini fazla kısıtlamadan özgür bırakmak, günlerini hücrede tıkalı kalarak geçirmekten çok daha iyi bir seçenekti. Hele de Erik gibi tutsaklıktan ölesiye nefret duyan bir adam için, bu gerçekten de iyi bir karar olmuştu. Kuzenini saran nefreti belki böylelikle azaltabilir, kafasından geçenleri anlamasını kolaylaştırabilirdi.
Meclisi kuşatan büyükler rahat koltuklarından kalkarak, kendi kabilelerine geri dönmek üzere teker teker kapıdan çıkarken geriye Dora Milaje kadınları, annesi ve Erik kalmıştı. Annesi Ramonda'nın yüzündeki memnuniyetsizlik gün gibi ortadaydı, Erik'in yapmış olduklarından sonra ikinci bir şansı hak ettiğini düşünmüyordu. Karar aşaması sırasında da ona en büyük zorluğu çıkartan annesi olmuştu zaten.
Haftalar öncesinde, Erik taht hakkını kullanarak ona meydan okuduğunda sonunda uçurumdan aşağı atılmıştı ve bu annesinin sindiremediği bir anı olarak kazınmıştı hafızasına. Öldüğünü sanmıştı. Erik odaya girdiğinden beri bir kez olsun yüzünü ona çevirip bakma gafletinde dahi bulunmamıştı ancak kendisi de annesini bu konu hakkında zorlamak istemiyordu.
Kocasının ve onunda babası olan adamın yasını hala kalbinde taşırken, Erik meselesini de yüklenmesine şimdilik ihtiyacı yoktu. Bedeninin ve ruhunun dinlenmeye ihtiyacı vardı, annesinin bitkin duran yüzünden T'Challa rahatça okuyabiliyordu bunu.
Ramonda güçlü bir eş ve anne olmuştu. Ayakları yere sağlam basan bir kadındı. Ülkesine kocası kadar derin bir bağ ile bağlıydı ve son olanlar kalbinde ağır bir hasara neden olmuştu. İlerleyen yaşı da göz önüne alındığında, ruhuna çöreklenen ağırlığın altından kalkabilecek kadar dirençli değildi artık. Uzun, rahatlatıcı bir dinlenmeye ihtiyacı vardı.
''Unina, (anne) neden odana çekilip biraz dinlenmiyorsun?''
Elini annesinin omuzlarına koyarak, şefkatle sıvazladığında kadının yüzünden sert ifadesini bozan ufak bir gülümseme geçti.
''Aklından neler geçiyor indodana?(oğlum)''
''Sana bilmek istediğin her şeyi anlatacağım fakat şimdi yapmam gereken başka işler var. Daha sonra tamam mı?''
''Ndi thembisa.(Bana söz ver)''
''İsithembiso. (Söz)''
Eski kraliçe cevabından tatmin olarak, başını salladı ve elbisesinin uzun eteklerini savurarak korumaların bir kısmıyla birlikte büyük salondan dışarı çıktığında T'Challa sakin adımlarla, yerden tavana kadar uzanan camlardan birine yaslanmış vaziyette duran Erik'in yanına gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZ
FanfictionMarvel İçinde -17- Hayatını tek bir amaç uğruna heba etmesiyle, kalbi sürekli büyüyen bir nefret ve intikam hırsıyla dolup taşan bir kara deliğe dönüşmüştü. Karanlığın dibinde dolanan, yalnız ama tehlikeli bir adam. Erik ''Killmonger'' Stevens. Üst...