-"Ne istiyorsun Kaylee?"
-"Misafirin var."
Dizlerim üzerindeki kitabı kenara bırakıp doğruluyorum.
-"Yakışıklı mı? Bekle Hayır, bir insan mı? Eğer uzaylılar ise onlara bu kadar geç kaldıkları için kızgın olduğumu söyle. Ve. . orası sıcak mı olurdu soğuk mu? Bavulumu ona göre ayarlayacağım."
-"En sevdiğim program kaçmak üzere Karla! Aşağı inmezsen annem yukarı gelip kitaplarını yakacağını söyledi. Ona söyle asla kitaplardaki gibi bir zampara ile beraber olmasına izin vermem dedi."
Ahh. Şu anneler. .Onlar zampara değiller.. Çok azıcık psikopatlar sadece.
Hem kitaplarıma kimsenin dokunmasına izin vermem.Ayağı kalkarken,kitabımın kapağını okşuyorum..
Kıymetlimiss. .
Kapıyı açıp en uyuz surat ifademi takınıyorum.
-"Ne yaptın sen? Aşk büyüsü falan mı?"
Kaşlarımı kaldırıyorum..;
-"Neden bahsediyorsun?"
-"Böyle yakışıklı biri neden kapımıza geldi?"
Gözlerimi kocaman açıyorum ve onu iterek üstümdekilere aldırmadan aşağı iniyorum.
Gördüğüm manzara ile,midemi yakan öğle yemeğimi herhangi bir saksıya dökme ihtimalimi sorguluyorum.
Büyükkannem işaret parmağı ile Marcus'un göğsüne dokunup duruyor.
Yaşlı kaçık.
-"Napıyorsun Büyükanne?"
Sorunun cevabını biliyorum gerçi.
Kaslarını kontrol ediyor. Üstelik bu ilk değil. Aynısını josha da yapmıştı.Yaşlı gözlerini kısarak pis pis sırıtıyor. Yani heralde öyle yapıyor.
Dişleri olmadığından tam anlayamıyorum şimdi. Çişi de gelmiş olabilir.Bu kez Marcus'a dönüyorum.
-"Neden hiç sesin çıkmıyor? Hoşuna gidiyor olamaz değil mi?"
Gülüyor;
-"Ben senin aksine büyüklerime karşı saygılıyımdır bayan pasaklı."
-"Ne çeşit bir manyaksın sen?"
-"Her yaşa hitap edecek kadar yakışıklı olmak benim suçum mu?"
Adamın hücrelerinden bile Megalomanlık dökülüyor!
Aynaya saatlerce bakıp, kendi kendine seksi bakışlar attığına dair yemin bile edebilirim.-"Ahh. Gerçekten kusabilirim. Ciddi olamazsın!"
Kolunu, sonradan pişman olacağım bir şekilde tutup çekiyorum.
-"Büyükanne, insanları taciz etmeyi bırak. En azından senden küçükleri. Ah hayır dur. Büyükleri de!"
Sanki aralarında gerçek bir ilişki varmış da ben de onları zorla ayıran ebeveyniymişim gibi öfke ile bakarak odasına gidiyor.
Elimin hâlâ kolunda olduğunu ve başımın nerdeyse t-shirtünden yayılan kokusunu içime çekecek kadar yakınında olduğunu fark ettiğimde onu iterek uzaklaşıyorum.
-"Ne işin var burda?"
Her zamanki gibi süzüyor beni.
Adi serseri!-"Hep böyle şık mısındır?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marcus!
Teen FictionGizli bir hayran,intikam yemini etmiş belalı eski sevgili, deli bir stalker veya yapayalnız bir kaçık gibi görünmenizi sağlayacak iki şey vardır. Birincisi; Karla gibi, eski sevgilinizi ölümcül mesajlarla korkutmak! İkincisi ise nefis çikolatalı sa...