7.Bölüm 💫

257 39 731
                                    

Hayat sana çikolata verirse,sen de hemen ye! Güzel şeyler bekletmeye gelmez.

💫

-"Bayan Karla!"

Soyadımı söyleyemeyenler Derneği komite başkanı bayan Johnson!

Arkamı dönüp elimi göğsümün üstüne koyarak konuşuyorum;

-"Bana mı seslendiniz?"

-"Elbette."

Tüh be!

-"Niçin burada olduğunuzu unutmuş gibisiniz."

-"Ah, haklısınız. Ben de şimdi yapacağım sunum için çalışmaya gidiyordum."

Arkamı döner dönmez, bayan Johnson'ın artık çok da sakin olmadığını düşündüğüm sesiyle irkiliyorum.

-"Bayan Karla!"

Korkuyla dönüyorum;

-"Evet?"

-"Gidişatınız hiç iyi gözükmüyor. Eğer ileride başarılı biri olmak istiyorsanız daha sıkı çalışmalısınız. Derslere olan yaklaşımınız kötü. Notlarınız içler acısı. Annenizi okula çağırmaya yüzümüz kalmadı. Küçük bir çocuk gibi her olayın arkasından siz çıkıyorsunuz. Babanız telefon numarasını değiştirmiş, ulaşamıyoruz. En son görüşmemizde sizi tanımadığını ve onu tekrar aramamamızı söyledi."

Vay seni hain kostok! Çoraplarını giydirirken, seni anneme karşı korurken, biricik kızındım ama.
Pis pis sırıtıyordun. Zımpara canavarı!
Çok kötü hırs yaptım şuan.
Kalbim öyle kırık ki, gidip üç kutu çikolatalı süt içerek intihar edeceğim.

Yok yok,ben kafama koydum.. Bu notlar yükselecek. Bak kafama koydum deyince aklıma ne kadar uykusuz olduğum geldi. Eh belli ki bayan Johnson'ın dersinde kafamı koyup uyuklayamayacağım.

Dün sabaha kadar dizi izlemeseydim böyle olmazdı. Kütüphaneye gidip biraz kestirsem mi? Hem..notlarımın daha iyi olması için bence dinlenmeliyim. Ne güzel,şimdiden çalışmaya başladım bile. Bir de tembel derler.

Cool tavırlarla kütüphanenin kapısından girerken,ayaklarımın altında hayali bir kırmızı halı,etrafımda beni görmekten delicesine memnun olan hayranlarım,en güzel fotoğrafımı çekmek için uğraşan fotoğrafçılar...ahh gözüme flaş kaçtı. İlk kez kütüphaneye giriyorum, bırakın ânın tadını çıkarayım.

-''Durumun hiç iyi değil.''

Dudaklarımdan küçük bir inilti çıkarken,derin ve hızlı bir nefes veriyorum.

Gökdelen beyinli sırık herif!

Az evvel dışarıdan nasıl görünüyordum ki acaba?

-''Biliyorum,daha önce de sordum ama gerçekten anlamaya çalışıyorum? Ne tür bir manyaksın sen?''

Başını iki yana sallıyor;

-''Buralara uğrayacak biri gibi durmuyordun aslında. Beni takip ediyorsun diyeceğim ama senden sonra geldim. Aklından ne geçiyor?''

-''Seni öldürmek istememin dışında mı? Hımm bi düşüneyim.''

Gülüyor.

-''Yapma ama pasaklı. Kütüphaneyi çalışmak için kullanmayacağını ikimiz de biliyoruz. Niçin burdasın? Onun için mi?'' diyor çenesi ile masalardan birini işaret ederek.

Josh? Bir dakika eksik oldu.

Kuş beyinli kaslı pislik!

Hah şimdi oldu işte.

Marcus! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin