MEDİADA Kİ SES DOLUNAY'IN SESİ OLARAK DÜŞÜNEBİLİRİZ. NE ZAMAN AÇACAĞINIZI ANLAYACAKSINIZ.VOTE VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM :)))
******************************************************************************************************
Gözlerimi açtığımda yatağımda olmadığımı anlamam gecikmedi. Gece içki yüzünden baya dağıtmıştık.Eve nasıl geldim,burada nasıl uyudum bir fikrim yoktu. Üzerimdeki elbisem mahvolmuştu o kesin.
Başımdaki ağrının gitmesi için iki elimle baskı yaptım fakat geçecek gibi değildi. Kalkıp güzel bir duş almalı sonra kahveyle ayakta kalmaya çalışmalıydım. Çıldırtan ağrı beni duşa yürürken çok sarsmış olsada küveti doldurmayı becerebilmiştim.
Soyunup duşa girerken ayna da gördüğüm yansımamdan korktum. Makyajım akmış yüzüm simsiyah rimel olmuştu.
Hemen kendimi sıcak suyun içine bıraktım. Köpüklü sıcak su vücuduma o kadar iyi gelmişti ki hiç çıkmak istemedim.İçeride çalan telefona bile aldırmadım. Yarım saat daha kaldıktan sonra kapının sesi geldi bu defa.
"Of bir huzur yok."diye söylene söylene havluyu belime sardım ve kapıya yöneldim. Saçlarımı tepemde topladığımdan ıslanmamıştı. Sadece öndeki tutamları yüzümü yıkarken ıslanmıştı.
Delikten bile bakmadan kapıyı açıverdim. Destan geldi sanmıştım. Kadir'in bana bakışlarıyla o kadar ürktüm ki sağlam bir azar geliyordu demeden geldi.
"Telefonunu neden açmıyorsun Dolunay, bu halde mi açıyorsun sen kapıyı?"dedi ve beni hafifçe geriye doğru itekleyerek içeri geçti.Dejavu!!! Kapıyı kapattığında ben hala verecek cevap bulamamıştım.Başımın ağrısı yeniden yerini almıştı.
"Duştaydım Kadir,beni bu kadar merak etmene gerek yok. Sveta nerede.Gece seni çok merak etti"dediğimde yüz ifadesi inanılmazdı. Tarifi olmayan sinir,öfke,gerginlik ne ararsan mevcuttu.
Lafımı bir güzel ortaya attım ve kenara çekildim. Havlunun düşüna taşmaya çalışan göğüslerimi elimle zamp etmeye çalışıyordum.Kafasını indirip bakmaması da ayrı bir Kadir olayı.
"Üzerine birşeyler giy. Konuşacağız."dedi. Ne konuşacağız ki. Meraktan çabucak giyinip yanına geldiğimde kahve bardağını elime uzattı. Koltuğun bir köşesinde o diğer köşesinde ben oturuyorduk.
"Sveta seni kendine rakip sanıyor.O yüzden öptü beni zaten."diyerek direk konuya girdi. "İyide bu beni neden ilgilendirsin ki Kadir.Sevgilin sonuçta öperde severde."dedim elimdeki kahvemden bir yumud alarak sehbaya bıraktım.
En çok beni ilgilendirir aslında Kadir.Sana okunduğu her an içim yanıyor,sizi birlikte düşündüğümde içimden bşr şeyler kopuyor. Onu öldürmek,seni bir odaya kapatıp sadece benim olmanı istiyorum.
"Dolunay bak,o sadece eski bir eğlence."dediğinde sözüne girdim. "Bana hiç eskiymiş gibi gelmedi."dediğimde gözlerini gözlerime dikti. Ona cevap vermemden hiç bir zaman hoşlanmamıştı zaten. Sinirlenmesi hoşuma gidiyordu.
"Kendini öldürmekle tehtit ediyor. Fakat naparsa yapsın Rusya'ya geri dönecek. Merak etme huzurun kaçmasın."dedi. Vay be elin rusu bile tehtit edebiliyordu Kadir'i sen daha otur kızım Dolunay bak götürüyor hatun adamı.
"Kadir bunları neden söylüyorsun ki. 1 yıldır yoktun yanımda. Hiç bir zaman hayatındaki insanları bilmedim görmedim. Seni yargılamaya hiç bir hakkım yok. İstediğin gibi yaşıyorsun zaten. Anlayamadım bu açıklama durumunu."dedim.
Sahi neden bana açıklama yapıyordu.Kadir Aslan oturmuş bana açıklama yapıyordu. Üzüldüğümü düşündü tabi. Dün bana o kadar yaklaşması bile mucizeyken şimdi ben onu itiyordum.Kim olursa olsun hayatında biri vardı ve ben bunu engelleyen kişi olamazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY
Teen FictionGözlerim dolunayın o eşsiz güzelliğini görüyor, kulaklarım geceye "günaydın" deyişini duyuyordu. penceremin sınırlarından ibaret olan hayatım, seninle can buldu yeniden, çölde su bulan umudu yitik birisi gibi. kırılıyorum, parçalanıyorum ve her sefe...