ASLINDA ÇOK MUTLUYUM HAYATIMDA OLAN DEĞİŞİKLİKLER VE YENİ BAŞLANGIÇLARDAN DOLAYI. FAKAT YORUM SAYISI DÜŞTÜĞÜ İÇİN BU BİRAZ BOZULDU. VOTELER GÜZEL GELİYOR AMA YORUM YAPANLAR NEREDESİNİZ. YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. KEYİFLİ OKUMALAR...
*****************************************************************************
Arabadan inmeye korkuyordum sanki. Ayaklarım bir türlü işlevini yerine getirmiyordu.
“Dolunay,bak buraya gelmeyi sen istedin,kararın değiştiyse eğer hemen geri dönebiliriz.Buna hazır olmaman normal.Daha çok erken.”dedi Destan yüzümü ellerinin arasına alarak.
“Hayır bunu şimdi yapmalıyım.”dedim ve ilk adımımı attım.sonra arabadan çıktım.Ayaklarım beni taşıyordu çok şükür ki. Üzerimde dar bir kot,siyah bir sweet ve babetlerim vardı. Hava İstanbul da akşam olmasına rağmen gerçekten çok güzeldi.
“Dolunay,iyisin değil mi?”dedi Dicle kolumu sıvazlayarak. Başımı evet anlamında salladım ve yavaş adımlarla yürümeye başladım. Ellerimi göğsümde birleştirmiştim. Ruhum işiyordu sadece ben değil.Polis arabalarını görünce hafif bir panik yaşayarak Destan’a döndüm.
“Borak yaşıyor zannediyorlar. Bu yüzden bebeği ve anneyi koruyorlar.”diye fısıldadı. Zaten benimle alakalı olmasına imkan yoktu çünkü adım tek bir kare de bile geçmiyordu.Destan öyle söylemişti.
Hastaneye girdiğimizde 3.kata çıktık. Destan ve Dicle önden rehberlik ediyor,bende arkalarından bir adım geriden gidiyordum. Ağlayan bir bebek sesi duydum kapının önünde durduklarında.
“Burası.”dedi Destan ılımlı bir ifadeyle. Gözlerine baktım fakat kımıldayamıyordum. İçerdeki bebek ağlamaya devam ediyordu. Bir hemşire dışarı çıktı. Bana bakıp gülümsedi ve yoluna devam etti.
Orada öylece durmuş cesaretimi toplamaya çalışıyordum.Fakat o kadar kolay değildi. “Dolunay.”diyerek Dicle koluma dokunduğunda bir anda irkildim. “Ben iyiyim,sadece ya beni görmek istemezse.”dedim tedirgin bir şekilde.
“Saçmalama,gir ve gör.”dedi kapıyı tıklatıp buyrun sesini duyduktan sonra kapıyı açtı. Ben bir adım daha atıp kapının önüne yaklaştım ve bir adım sonra içerideydim.
“Aman Allah’ım gelmişsin.”dedi bana elini uzatarak.Tutmamı bekliyordu bense duruyordum. “Dolunay.”dedi Dicle tekrardan. Elimi yavaşça eline uzatarak yanına oturdum.
Kucağında tuttuğu o dünyalar tatlısı şey birden susmuştu. Ağlamıyordu annesine bakıyordu. “Almak ister misin.?”diye sorduğunda ben daha cevap vermeden onu benim kucağıma verdi. Bebek nasıl tutuluyordu ki. Başı sağ kolumda vucudu sol kolumla tutuyordum.
Gözlerime öyle derinden bakıyordu ki,sanki, sanki Borak bakıyordu. Gözlerim dolmuştu. Bu kadar güzel bir bebek neden onun gözlerine sahip olmuştu ki.Onu sağ kolumla tamamen sıkıca tutup saol parmağımla yanağına dokunmak istemiştim. Tam o sırada elimi tuttu.Ve ben o an ağlamaya başladım.
“Seni sevdi.Şuana kadar benim dışımda kimsenin kucağında bu kadar sessiz kalmamıştı.”diyordu Senem. Gözlerimden akan yaşlara engel olamıyordum. “Adını ne koydun Senem.”diye sordu Dicle. Senem’e baktığımda bir Dicle’ye bir Destan’a baktı sonra bana dönerek “Dolunay.”diye cevap verdi ve yüzündeki gülümsemesi bundan ne kadar gurur duyduğunu gösteriyordu.
“Ben sanırım daha fazla,şey..”dedim ve bebeği ona tekrar vererek ayağa kalktım. Tam kapıdan çıkacakken “Dolunay,lütfen gitme.Seninle konuşmak istiyorum.”dedi Senem. Ben konuşmak istiyor muyum diye aklımın köşelerinden geçiriyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY
Teen FictionGözlerim dolunayın o eşsiz güzelliğini görüyor, kulaklarım geceye "günaydın" deyişini duyuyordu. penceremin sınırlarından ibaret olan hayatım, seninle can buldu yeniden, çölde su bulan umudu yitik birisi gibi. kırılıyorum, parçalanıyorum ve her sefe...